Ömer Faruk Harmancık: Yaptığımın eşeklik olduğunu söyledim

Darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada savunma yapan eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, Akıncı Üssü'ne, üs komutanına haber vermeden İstanbul'a gitmek için geldiği yönündeki beyanının hatırlatılması üzerine, "Yaptığımın bir yanlış olduğunu, hatta eşeklik olduğunu söyledim. Bunu beni utandırmak için tekrar tekrar söylemenize gerek yok'' dedi.

Ömer Faruk Harmancık: Yaptığımın eşeklik olduğunu söyledim

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davanın yedinci celsesi görüldü.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM, Başbakanlık, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da arasında bulunduğu müştekilerin avukatları ve bazı müştekiler katıldı.

Duruşmada olay tarihinde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı olan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a darbe bildirisini imzalatmaya çalıştığı iddia edilen eski Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın çapraz sorgusuna devam edildi.

HTS kayıtlarına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi davası sanığı eski SAT yüzbaşı Özay Cödel ile 7 görüşme yaptığının belirlendiğine dikkat çekilen Harmancık, "Bildiğim biri değil. Beni arayanlarla ben konuştum. Beni Özay diye birisi aramadı. Telefonum ortadaydı. Kalabalıktakilerden bir başkası da konuşmuş olabilir" iddiasında bulundu.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Harmancık'a, soruşturma aşamasında yürüyerek, dünkü ifadesinde ise arkadaşının otomobiliyle üsse girdiğini söylediğini hatırlattı.

Harmancık, soruşturma sırasında verdiği ifadede "öyle bir şey dediğini hatırlamadığını" belirterek, mahkeme huzurundaki ifadesinin doğru olduğunu kaydetti.

KIZININ ANAFARTALAR KOLEJİ'NE GİTMESİ

Giray, Harmancık'a, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından Akıncı Üssü civarında yakalanan sivil sanık Hakan Çiçek'e ait Anafartalar Koleji'ne kızını gönderdiğini anımsattı, Çiçek'i tanıyıp tanımadığını sordu.

Harmancık, oturduğu apartmandaki bütün amiral, general ve albayların çocuklarının bu okula gittiğini bildirerek, "Bana orayı tavsiye edenleri söyleyebilirim" dedi, Çiçek'i ise tanımadığını savundu.

Soru üzerine Harmancık, darbe mesajlarını almasının ardından amiral arkadaşlarını, "Böyle bir mesaj var, size de geldi mi Uçaklar uçuyor, darbe konuşuluyor. Bilginiz var mı?" diye sormak üzere aradığını savunarak, "Zinhar 'Ordu yönetime el koydu' demedim. Telefon görüşmelerini yaparken kendi telefonum vardı. Bir de sonradan patates hat varmış. İlk gittiğimde şarjım bittiği için 'Çocuklar, telefon var' dedim. Bulduğum bütün telefonlarla... Eğer ben patates hat gibi bir hatla konuşacaksam, kendi cep telefonumdan aynı insanlarla niye konuşayım Ahmet'i, Mehmet'i patates hattan arıyorum, sonra kendi telefonumdan arıyorum" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANINA SUİKAST EKİBİNDEN CÖDEL İLE 7 GÖRÜŞME

Başkan Giray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi davasında da sanık olan eski SAT yüzbaşı Cödel ile görüşmediğini beyan etmesine karşın, HTS kayıtlarında 7 konuşmanın belirlendiğine dikkati çekti.

Harmancık, "Cödel bildiğim biri değil. Beni arayanlarla ben konuştum. Beni Özay diye birisi aramadı. Telefonum ortadaydı. Kalabalıktakilerden bir başkası da konuşmuş olabilir" dedi.

Kendi telefonundan Cödel ile başkasının görüşmesinin normal olup olmadığını soran Giray'a Harmancık, "O gün hiçbir şey normal değildi" yanıtını verdi.

"Aradığınız birliklerdeki kişilere, 'Bu darbeye karşı durun, önlem alın' dediniz mi " sorusu üzerine Harmancık, "Ben darbe taraftarı değilim. Söylenen haber üzerine, yani 'Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları Akıncı Üssü'ne geliyor. TSK darbe yaptı' haberinden sonra kendime çıkarttığım vazife, onları beklemek ve 'Efendim ne oluyor, ne yapıyoruz, ne yapacağız ' diye sormak. Onun dışında Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki birliklerin hiçbirine 'darbeyi yapın, destek verin.' diye talimatım olmadı" diye konuştu.

Harmancık, "Bir ifadenizde Genelkurmay Başkanının zorla getirildiğini, bir başka ifadenizde 'İstediği zaman gidebilirdi, herhangi bir şekilde zorlama yoktu' demişsiniz" hatırlatması üzerine, "Zorla tutulur vaziyette kendisine silah dayanmış, sağında solunda silahlı kişiler görmedim" iddiasında bulundu.

SANIK ÖZEL ÖNCEKİ İFADESİNİ REDDETTİ

Mahkeme Başkanı Giray'ın talimatı ile sanıklardan, beraberindeki iki kişiyle Edirne'de sınırı geçmeye çalışırken Mayıs ayında yakalanan tutuklu sanık eski SAT komandosu Mustafa Özel ayağa kalktı.

Giray, Özel'e, "17 Mayıs'ta aldığımız ifadede Çengelköy'de bir evde toplantı olduğunu, katılanları ve konuşulanları anlattınız. Ömer Faruk Harmancık kabul etmedi. Böyle bir eve gitmediğini, toplantı yapmadığını belirtti" dedi.

"MASKELİ İNSANLAR KAÇIRDI" İDDİASI

Özel, "Ben 15 Mayıs'ta Edirne'de tutuklandım. Ancak bunun öncesinde3 aylık sistematik işkenceye maruz kaldım. Bu sebeple 16 Mayıs'ta verdiğim ifadeyi kabul etmiyorum. Aslında 14 Şubat'ta maskeli insanlar tarafından, kafama çuval geçirilerek, 3 ay boyunca gözlerim kapalı, ellerim kelepçeli şekilde sistematik işkenceye maruz bırakıldım. Bu işkence dolayısıyla bahsettiğiniz ifadeyi vermek zorunda kaldım" iddiasında bulunarak şu anda bu ifadelerini kabul etmediğini söyledi.

Başkan Giray, bunun üzerine, "16 Mayıs'ta Edirne'den yurt dışına kaçarken sanıklar Ahmet Çamoğlu ve Yücel Özcan ile yakalandınız. Mahkememiz SEGBİS'le savunmalarınızı aldı. Üçünüz de FETÖ/PDY yapılanması hakkında beyanlarda bulundunuz. Siz, duruşma salonunda diğerlerinin olması nedeniyle rahat ifade veremeyeceğinizi söyleyerek tek başına ifade vermek istediniz. 17 Mayıs'ta tekrar bağlantı kurduk. Yalnızdınız, avukatınız hazırdı." diye konuştu.

Başkan Giray, bunun üzerine, "16 Mayıs'ta Edirne'den yurt dışına kaçarken sanıklar Ahmet Çamoğlu ve Yücel Özcan ile yakalandınız. Mahkememiz SEGBİS'le savunmalarınızı aldı. Üçünüz de FETÖ/PDY yapılanması hakkında beyanlarda bulundunuz. Siz, duruşma salonunda diğerlerinin olması nedeniyle rahat ifade veremeyeceğinizi söyleyerek tek başına ifade vermek istediniz. 17 Mayıs'ta tekrar bağlantı kurduk. Yalnızdınız, avukatınız hazırdı" ifadesini kullandı.

ÇENGELKÖY'DE, HARMANCIK'IN DA KATILDIĞI TOPLANTI

Özel'e, o gün ifade verirken anlatmaktan çekindiği konuları sorduklarını hatırlatan Giray, Özel'in ifadesinden bazı bölümleri okudu.

Mahkeme Başkanı tarafından okunan bu bölümlere göre Özel, 17 Mayıs'ta mahkemeye verdiği ifadede, sanıklardan Özay Cödel ile darbe girişiminden önceki pazartesi Ümraniye civarında, FETÖ/PDY içinde "abilik" yapan Bilal adlı kişinin evinde buluşarak, Çengelköy'de bir eve geçtiklerini, burada toplantı yapıldığını, evde Harmancık ile birlikte Mithat, Hakan, Egemen, denizci yarbay ve Özel Kuvvetlerden gerçek ismini bilmediği "Barbaros" denilen binbaşının olduğunu aktardı.

"Barbaros" denilen kişinin İstanbul'daki Harp Akademisinde kurmaylık eğitimi aldığını anlatan Özel, Harmancık'ın da hazır bulunduğu yerde konuşulduğunu, ardından Harmancık'ın "Kafanıza takılan bir şey olursa iletebilirsiniz" dediğini bildirdi.

Özel, mahkeme ifadesinde, "Bir yerden haber bekliyorlardı. Henüz hangi cuma yapılacağı belli değildi. Daha sonra bulunduğumuz odaya geldiler. 'Tamam. Bu cuma olacak' şekilde haberleşildi" dedi.

"Bu iznin geldiğine yönelik talimat gelmesi üzerine talimat vermeye başladıklarını" ifade eden Özel, "Bu cuma olacak düşüncesiyle bahsettiğim kişilerle haber verdik. Salı günü İzmir'e gittim, İrfan Altuntaş'a haber verdim" şeklinde konuştu.

Bazı kişilerle cuma günü mesai bitiminde birlikten çıkmamaları yönünde konuştuğunu bildiren Özel, çarşamba ve perşembe akşamları Cödel ile tekrar buluştuğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bulunduğu Marmaris'e gidilmesiyle ilgili hazırlık yaptıklarını anlattı.

O dönemde "Yusuf" olarak bahsettiği kişinin "Bilal" adlı kişinin evine gelerek, Çengelköy'de silahların olduğunu, eve giren çıkanların ihbar edildiğini, polisin kontrole geldiğini ancak herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını, ev sahibinin korkarak evdeki silahları çatı katına çıkardığını söylediğini kaydeden Özel, "Cödel ve Barbaros ile bu silahları almaya gittik, aldık, Bilal'in evine götürdük. Silahlar çantaların içindeydi. SAS ve SAT Komutanlığının silahları olduğu konuşuldu" beyanını verdi.

Özel, cuma günü silahlarla havalimanına hareket ettiklerini anlatarak, uçağın ve iki helikopterin çalışır vaziyette olduğunu, Cödel'in Akıncı Üssü'ne gideceklerini söylediğini bildirdi.

Üste, havacı kurmay albay tarafından karşılanıp yönlendirildiklerini kaydederek havacı bir tuğgenerali, Harmancık ile gördüğünü kaydeden Özel, darbe girişiminin başarısızlığa uğramasının ardından silahların, Gölcük bölgesinde denize atıldığını kaydetti.

"BAŞARISIZ OLDU. AYRILABİLİRSİNİZ"

Başkan Giray, sanıklardan Özay Cödel'in de ifadesinde darbe girişiminin başarısız olmasından sonra Harmancık'a ne yapacaklarını sorduklarını, onun da "Başarısız oldu. Ayrılabilirsiniz." dediğini belirtti.

Giray, bunları aktardıktan sonra Özel'e, "Sen ısrarla başka anlatacağın olduğunu söyleyerek, tek başına dinlenmeyi talep ettin. Ertesi gün tekrar savunmanı aldık. Yalnız kaldığın bu ifadede kendine yönelik baskı, tehdit olduğunu söylemedin" dedi.

Özel ise "fazla bir şey söyleyemeyeceğini" kaydetti.

"ÇEKİNİYORUM" DEDİ, SORULARA YANIT VERMEDİ

Başkan Giray'ın "Cemaat evlerinde kaldığını söyledin" dediği Özel, "Şu anda daha fazla soruya cevap vermek istemiyorum. Şu anda da çekiniyorum, o zaman da çekiniyordum. O gün verdiğim ifadeyi kabul etmememden dolayı da çekiniyorum. Baronun verdiği avukat vardı fakat o ifadeyi sağlıklı şekilde vermedim. Bununla alakalı savunmamı yaparken cevap vermek istiyorum" diye konuştu.

Giray, "Orada baskıya uğradığını söyleme imkanın vardı. Onu tercih etmedin. Şimdi kalabalık içinde baskıya maruz kaldığını iddia ediyorsun. Çelişki değil mi Sana baskı varsa hiçkimse olmadığı zaman söylemen doğru değil mi?" diye sordu.

Özel ise "O dönemde yaptığım şeyleri sağlıklı bulmuyorum. Sağlıklı düşünemediğimi de düşünüyorum şu anda. Açıklamam bunlar" dedi.

Duruşmayı bazı AK Parti milletvekilleriyle darbeci tuğgeneral Semih Terzi'yi vurarak, darbe girişiminin seyrini değiştiren şehit astsubay Ömer Halisdemir'in kardeşi Soner Halisdemir de takip etti.

''YAPTIĞIM EŞEKLİK" SAVUNMASI

Harmancık, müştekilerden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın, "Siz İstanbul'a dönüş yapmak için Akıncı Üssü'ne gittiğinizi söylediniz. Bugün de soru üzerine bunu teyit ettiniz. Akıncı Üssü'ne girdiğinizde ilk ne yaptınız?" sorusu üzerine, burada şaşkın bir kalabalıkla karşılaştığını, gittiği yerin 143. Filo olduğunu da sonradan öğrendiğini öne sürdü.

"Ulaştırma filosu 11. Filo. Siz gerçekten İstanbul'a gidecekseniz ulaştırma filosu olan 11. Filo'ya gitmeniz gerekmiyor mu?" diye sorulan Harmancık, "Nerede olduğunu bilmiyorum. Akıncı Üs komutanı olan arkadaşı görüp, onlar beni gönderirler zaten. Ben Akıncı Üs komutanını göreceğimi düşünerek gittim. Ondan sonrası onların beni yönlendirmesiyle olacaktı. Önce terör saldırısı, ardından TSK'nın yönetime el koyduğu yönünde haberler çıktı. Bu arada ben üs komutanını görmedim" diye konuştu.

Harmancık, soru üzerine, iznini General İzin Listesine eklemediğini, bunu kendisi adına yapacak mahiyetinin bulunduğunu söyledi.

AK Parti'nin avukatı Muammer Cemaloğlu'nun, "Genelkurmay Başkanına bilgi verdiğinizi söylüyorsunuz. Madem bir emir komuta zinciri içinde TSK'nın yönetime el koyduğunu düşünüyorsunuz, Genelkurmay Başkanı sizden neyin bilgisini alacak " diye sorulan Harmancık, Genelkurmay Başkanı Akar'a televizyonlarda gördüklerine ilişkin bilgi verdiği yönündeki iddiasını tekrarladı.

"TSK içinde etkisiz bir eleman olduğunuzu söylediniz. Akın Öztürk'ün bahsettiği 'kararlıyız' cümlesinin size ait olmadığını öne sürdünüz. Madem onların gözünde etkisiz bir elemansınız darbeciler neden 'Sen kimsin, çekil, bu bizim komutanımız değil, etkisiz eleman, darbeci biziz, biz konuşacağız' demediler. Siz neden muhatapsınız " sorusu üzerine Harmancık, "Bunu bana değil, bildiğiniz darbeciler varsa onlara sorun" dedi.

"Özer Zeren üsse girdiğinizde hiçbir anormallik olmadığından bahsediyor. Siz ise anormallik gördüğünüzü söylüyorsunuz. Bu çelişki değil mi?" sorusu üzerine Harmancık, deneyimli bir asker olduğunu, bakış açılarının farklı olabileceğini belirtti.

Akıncı Üssü'ne İstanbul'a gitmek için üs komutanına haber vermeden ve planlı bir uçuş olup olmadığını bilmeden geldiği yönündeki beyanı hatırlatılarak, "Oraya gittiniz ve bir uçak olmadığını gördünüz. Ne yapacaktınız?" sorusu üzerine Harmancık, "Ankara'ya geçecektim, otobüse ya da başka bir uçağa binip gidecektim" dedi.

"Akıncı'dan nasıl dönmeyi planlıyordunuz " diye sorulan Harmancık, "Üs komutanına, 'Beni Ankara'ya gönder' diyecektim" karşılığını verdi. Üs komutanını tanıyıp tanımadığı sorulan Harmancık, komutanı tanımadığını ancak bir amiral olarak üs komutanına rica ettiğinde kendisini kırmayacaklarını bildiğini söyledi.

"Amiralsiniz, arama ihtiyacı olmadan oraya gidebiliyorsunuz." değerlendirmesi üzerine Ömer Faruk Harmancık, "Yaptığımın bir yanlış olduğunu, hatta eşeklik olduğunu söyledim. Bunu beni utandırmak için tekrar tekrar söylemenize gerek yok" diye konuştu.

"YALAN BİR SENARYO UYDURMUŞLAR"

Harmancık, "Sinan Azmi Tosun'u arayıp donanma komutanı olarak atandığını söylemişsiniz. Tosun'u neden uyarmadınız. 'Sana böyle bir görev verirlerse devletin, milletin yanında ol' diye neden söylemediniz " sorusuna, Tosun'u saat 22.30 sularında aradığını belirterek, "Atama emrini yayınlayan Genelkurmay Başkanlığı. Listenin altında 'Genelkurmay Başkanlığının hain atama listesidir' diye yazmıyor. Nereden bilebiliriz, nasıl uyarabilirim Tosun'a 'Böyle bir mesajla donanma komutanlığına atandığın söyleniyor Sinan' dedim" karşılığını verdi.

"Su Altı ve Kurtarma Grup Komutanlığı görevlisi Avşar Zırh ifadesinde, Ömer Faruk Harmancık, Hakan Egemen'i arayarak darbenin başarısız olduğunu söyledi. 'Darbe başarısız oldu, başınızın çaresine bakın' dedi. Halil İbrahim Yıldız'a da iki amiralin derdest edilip Çiğli'ye götürüleceğini söylüyorsunuz. Bu insanların bu kadar detayı anlatması mümkün mü " sorusuna karşılık Harmancık, bu beyanları kabul etmediğini söyledi. Harmancık, "Bu kişilerin 11 Eylül'de davası başlayacak. Kendi yaptıklarından kurtulmak için yalan bir senaryo uydurmuşlar. Kendi suçunu örtbas etmek, kendilerini kurtarmak için benim üzerinden senaryo kurmuşlar. Maddi delili yok, külliyen senaryo, uydurma. İddiaları maddi hiçbir delille desteklenmemiş" diye kendini savundu.

"Sözde görevlendirme listesini saat 22.30 sularında öğrendiğinizi söylediniz. Elinizde kartlar olduğunu, Genelkurmay Başkanına bilgi verdiğinizi, televizyonlarda gördüklerinizi Genelkurmay Başkanıyla paylaştığınızı söylediniz. Bu listeyi Genelkurmay Başkanıyla paylaştınız mı, listeye ilişkin bilgi verdiniz mi " sorusu sorulan Harmancık, listenin zaten Genelkurmay Başkanlığından çıktığını ifade ederek, "Genelkurmay Başkanının bilgilendirildiğini düşünerek hareket ettim. Böyle bir listenin mutlaka karargahta komutanla paylaşıldığını düşündüm" dedi.

Harmancık, soru üzerine,Akıncı Üssü'ne sivil gittiğini, Genelkurmay Başkanının kendisini çağırdığı söylenince resmi kıyafetini giydiğini öne sürdü.

"Sizi evinizden alıp Akıncı'ya götüren kuryeyi nereden buldunuz " sorusuna karşılık Harmancık, kurye bulmadığını, bir arkadaşına kendisini üsse götürmesi için ricada bulunduğunu, üsse bu arkadaşıyla gittiğini, yanlarında kim olduğunu hatırlayamadığı üçüncü bir kişinin daha bulunduğunu söyledi.

143. Filonun kripto koridorunda fotoğraflandığı belirtilen Harmancık, koridorda tuvalet aradığını, kripto odasına girmediğini iddia etti.

Harmancık, TBMM avukatı Burhan Özkaya'nın sorusu üzerine sanıklardan Mehmet Dişli'nin ifadesini kabul etmediğini belirterek, Dişli ile aralarında mesleki husumet bulunduğunu öne sürdü.

Sanık Harmancık, "Cumhurbaşkanını öldüremedik, planımız boşa gitti, Almanya'ya kaçtığı haberini yaymamız lazım" dediği yönünde aleyhindeki tanık beyanını da kabul etmediğini söyledi. Harmancık, televizyonlara bağlanmak için hiçbir talebi bulunmadığını da savundu.

"FETÖ ile ne zamandır irtibatlısınız?" diye sorulan Harmancık, bu sorunun temyiz aşamasında lehine olacağını söyledi ve sorunun tekrarını istedi. Bunun üzerine izleyiciler sanığa tepki gösterdi. Harmancık, daha sonra, "FETÖ ile hiçbir irtibatım yoktur. Hiçbir terör örgütüyle irtibatım yoktur. Hakkımda gizli tanıklar Şapka ve Kuzgun'un söylediği şeyler de kurgu ve iftiradır" ifadesini kullandı.

Bir avukatın, "Silahlı kuvvetlerin başkomutanı kimdir " sorusuna Harmancık, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan" karşılığını verdi. Bunun üzerine avukat, "Emir komuta zinciri içinde bir darbe girişimi olmadığını anladınız değil mi?" dedi.

"ANKARA'YI BOMBALAYAN UÇAKLARIN AKINCI'DAN KALKTIĞINI İDDİANAMEDEN ÖĞRENDİM"

Harmancık, müşteki avukatlarından birinin sorusu üzerine 13 aydır tecritte, tek başına kaydığını, televizyon ve radyosu bulunmadığını, Ankara'yı bombalayan uçakların Akıncı Üssü'nden kalktığını iddianameden okuyunca öğrendiğini söyledi.

Gazi Erkan Oğur'un avukatı Ömer Oğur, soru sorarken iddianameye göre "eli kana bulaşmış kişilerden birisiniz" ifadesini kullanması üzerine sanık Harmancık, "Siz bana 'eli kana bulaşmış insan' diyemezsiniz. Ben burada tek başına savunmasını yapan sanıktan öte değilim. Maddi delilleriniz varsa ortaya koyun" dedi. Harmancık'ın bu sözlerine salondaki müştekiler yoğun tepki gösterdi.

Avukat Oğur'un, "Bu darbeyi sizce kim yaptı?" sorusunu da sanık Harmancık şöyle yanıtladı:

"Bu darbeyi TSK'da hiçbir grup, cemaat, cunta, güç odağı tek başına yapamaz, planlayamaz. Bu çapta bir darbeyi planlayan, operatif seviyede birden fazla grup, güç odağı, cunta, cemaat, sempatizan ne derseniz deyin vardır. Bunlar vardır, başka türlü bu darbe planlanamaz. Ancak 15 Temmuz'dan önce operatif seviyede darbe yapmaya anlaşan bu gruplardan biri, birkaçı 15 Temmuz'dan önce ya darbe sonrası hakkında anlaşamadıkları için ya da bizim bilmediğimiz başka bir sebeple darbeye olan operatif desteklerini çektiklerinden dolayı, bu darbe planlandığı şekilde yapılamamıştır. Ne zaman bu kanıya varıyorsun 13 aylık, 12 aylık, 10 aylık iddianamelerden, basında okuduğum şeylerden sonra.

Bu darbenin taktik ve teknik seviyede kandırılarak, aldatılarak, zorla, bilmeden, darbeyi kimin, ne zaman, nerede, nasıl planladığını bilme imkanı olmayan teknik ve taktik seviyede iştirak edenler vardır. Bu iştirakçilerin hiçbiri, bana sorarsanız darbeyi kimin ve ne zaman planladığını bilme imkanı olmayan teknik ve taktik seviyedeki insanlardır. Bu darbenin bir de stratejik azmettiriciler vardır ki bunları ne ben, ne siz ne de mahkemeniz hiçbir zaman bilemeyecektir. Darbeyi tek kişinin üzerine, bu yapmıştır ya da Faruk'lar, Hasan'lar, Ahmet'ler yapmıştır gibi bir sonuca ben kendi adıma varamam. Ama adil ve tarafsız yargılanmanın sonucunda mahkemeler, heyetiniz adını koyarak bu yapmıştır derse bende sizinle beraber öğrenmeye hazırım."

Sanık Harmancık, "Sizce bu darbenin arkasında terörist başı, cani Fetullah Gülen var mı?" sorusuna da "Ben o dediğiniz isimle birkaç dava dosyasında beraber yargılanıyorum. Ben o söylediğiniz ismin terörist başı olduğunu burada mahkeme huzurunda beyan edersem o bir numaralı sanık, ben 9 numaralı sanığım, kendi teröristliğimi de kabul etmiş olurum. O ismi ayırın, başka bir dava dosyasına koyun ben cevabımı vereyim. Ama aynı dosyada biri terörist başı, ben de terörist oluyorum. Ben niye bunu kabul edeyim." yanıtını verdi.

Bir kısım gazinin avukatı Mehmet Zeki Kaptan, sanık Harmancık'ın yakalandığında ve bugün duruşmada aynı tişörtü giydiğine dikkati çekerek, "Salona, 'ben o günkü fikrimdeyim, siz de aynı fikirde devam edin' mesajı mı veriyorsunuz?" sorusunu yöneltti. Harmancık, aynı tişörtü giymediğini iddia ederek, kimseye de bir mesaj verme kaygısı taşımadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın da "Kesinleşmiş mahkeme kararları sizin için ne anlam ifade eder Erzurum'da karara bağlanan bir darbe dosyası onandı ve darbenin Fetullahçı bir darbe olduğu kesinleşmiş mahkeme kararıyla Türk hukuku açısından sabit hale geldi. Darbenin Fetullahçı darbe olduğu hususunda hala tereddüdünüz var mı?" diye sordu.

Sanık Harmancık bu soruya da "Mahkeme kararı kesinse mahkeme kararıdır. Mahkeme karar vermişse ben neden tereddüt edeyim. Mahkemenin benim beyanıma neden ihtiyacı var, ben sıradan sanığım. Ben o mahkeme kararını görmedim, sizden duyuyorum. Mahkeme karar vermişse kesindir" cevabını verdi.

Sanık kursiyer teğmenlerin avukatı da sanık Harmancık'ın bir ifadesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar için "ortadan hareket ediyordu" beyanında bulunduğunu anımsatarak, hala aynı fikirde olup olmadığını ve "ortadan hareket etmek ne anlama geliyor?" sorusunu yöneltti. Sanık Harmancık, "Siz ne anladıysanız bu o anlama geliyor" dedi.

Sanık Harmancı, 15 Temmuz günü Akıncı Üssü'nde kendisinden başka denizci asker bulunmadığını kaydetti.

İddianamede davanın sivil sanıklarından Kemal Batmaz'ın ve kendisinin değişik zamanlarda 143. Filo'nun koridorlarında olduklarına dair görüntüler bulunduğunun anımsatılması üzerine sanık Harmancık, koridora birkaç kez tuvalet için çıktığını, koridorlarda gezinmesinin amacının da tuvaleti bulmak olduğunu söyledi. Bunun üzerine bir avukat, "Kemal Batmaz da tuvalete gittiğini söyledi, Batmaz ile tuvalette karşılaştınız mı?" diye sordu. Harmancık, bu soruya cevap vermek istemediğini söyledi.

Harmancık'ın çapraz sorgusunun ardından avukatı savunma yaparak, müvekkilinin tahliye ve beraatını talep etti.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • 15 Temmuz darbe girişimi

Sayfa Yükleniyor...