Org. Başbuğ: Genç bir teğmen gibiyim

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, resepsiyonda önemli mesajlar verdi: "TSK zorlu bir dönemden geçiyor", "İstifa etmeyeceğim", "Genç bir teğmen gibiyim", "Bireysel hataları tüm kuruma maledemezsiniz".

Org. Başbuğ: Genç bir teğmen gibiyim

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu kapsamında Merkez Komutanlığı'nda düzenlenen resepsiyonda açıklamalarda bulundu.

Başbuğ, ''Belki bazı açılardan Silahlı Kuvvetler olarak tabii zor bir dönemden geçiyoruz, bunlar tartışmasız. Ama iftiharla söylüyorum Silahlı Kuvvetler'in en disiplinli olduğu dönem de bu dönem'' dedi.

Bir gazetecinin ''Aşağıdan bir şey var mı? Homurtu'' şeklindeki sorusuna, ''Madem sordunuz bir yerde de söyledim. Şimdi de söyleyeyim. Tabii ben kendi dönemimle ilgili... Belki bazı açılardan Silahlı Kuvvetler olarak tabii zor bir dönemden geçiyoruz, bunlar tartışmasız. Ama madem sordunuz iftiharla söylüyorum Silahlı Kuvvetler'in en disiplinli olduğu dönem de bu dönem. Silahlı Kuvvetler'in en disiplinli olduğu, birlik bütünlük içinde olduğu dönem de bu dönem'' yanıtını verdi.

"TEĞMEN GÖREVİNİ YAPACAK"
Bir gazetecinin ''Aşağıdan, 'Ne oluyoruz? Nereye gidiyoruz' şeklinde bir soru gelmiyor mu?'' şeklindeki sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, en çok üzerinde durduğu konunun iletişim olduğunu belirtti.

Disiplinin ve TSK'nın kendi bünyesi içindeki iletişimin önemli olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, Malatya'da, Ankara'da ve İstanbul'da toplantılar yaptığını, her gittiği yerde personeli toplayarak görüştüğünü anlattı.

Orgeneral Başbuğ, ''En son gittiğimde Gölcük'te hepsini topladık, subay, astsubay. Bu önemli tabii. Herkes görevini yapacak. TSK'da gençlerle de konuşuyoruz, uzmanı da oluyor, astsubayı da oluyor, teğmeni de oluyor. Soruyoruz da. Ama teğmen, teğmenlik görevini üstlenecek. Teğmen kalkıp da Genelkurmay Başkanı'nın ilgilendiği konulara dipten giremez. Ona ben müsaade etmem, o olmaz'' diye konuştu.

3'LÜ ZİRVE SORUSU
Bir gazetecinin ''Güvenlik güçlerimizden bahsederken polise dört kez vurgu yaptınız. Bunu şikayet mi, ayrı ayrı şeyler olarak mı değerlendirmek lazım'' sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, her kurumda hata yapanlar olabileceğini söyledi.

Bir gazetecinin kendisinin Çankaya Köşkündeki üçlü zirvede İrtica ile Mücadele Eylem Planı iddialarına ilgili belgenin hazırlanmış olduğunu söylediği yönünde spekülasyonların bulunduğunu hatırlatması üzerine Orgeneral Başbuğ, ''Hayır, hayır'' yanıtını verdi.

ASKERİ CEZA KANUNU'NUN 95. MADDESİ
Orgeneral Başbuğ, Askeri Ceza Kanunu'nun 95. maddesinin ast-üst ilişkilerini zedelemeye ilişkin olduğuna dikkati çekerek, ''Verdiğiniz beyanatlar, konuşmalar vesaire eğer bu Silahlı Kuvvetler'deki ast-üst ilişkilerini zedelemeye yönelik olursa kovuşturma açılabilir'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''O zaman çok kişi hakkında kovuşturma açılabilir'' demesi üzerine Orgeneral Başbuğ, ''Mahkeme karar verir, ben bilmem'' dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, ''Benim emekli personele karşı da sorumluluğum var, muvazzafa karşı da sorumluluğum var, yani askersiniz 15 yaşından beri. Emekli personele, muvazzaflara karşı sorumluluğumuz var, aileleri var. 'Emekli personelle muvazzafı ayıracağız' böyle bir şey olmaz. 'Muvazzaf personel içinde sınıf ayrımı yapacağız' böyle bir şey olmaz, 'Görev ayrımı yapacağız' böyle bir şey olmaz. Eğer bunu siz ima ederseniz siz 95'e girersiniz'' diye konuştu.

Orgeneral Başbuğ, 95. Madde'nin kapsamı ile ilgili benzer sorular üzerine verilen beyanların ast-üst ilişkilerini zedelememesi gerektiğini yineledi.




''(30 Ağustos gelsin de bir an önce şu iş bitsin) diyor musunuz?'' şeklindeki soru üzerine Orgeneral Başbuğ, ''Görevimin biteceği son gün, son dakikaya kadar, on yıl, yirmi yıl varmış gibi ben son dakikaya kadar görevimi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum. Görevim bittikten sonra elbette gideceğim'' yanıtını verdi.

Dönemleri birbiriyle kıyaslamanın yanlış olduğunu da ifade eden Orgeneral Başbuğ, her dönemin kendine göre zorlukları bulunduğunu vurgulayarak, ''O dönemi bizzat direkt birinci sorumlu olarak yaşamadıktan sonra, başka dönemlerle mukayese etmek fevkalade yanlış'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, kendisinin görevi 26 Ağustos'ta devraldığını belirterek, ''Karargaha ilk verdiğim emir şudur: '25 Ağustos'la 26 Ağustos'u sakın bana mukayese etmeyin.' Başlangıç noktamız 26 Ağustos. Prensibim bu. Harp Okulu'nda da söylediğim şudur, 'Her zaman kararlı olacaksınız. Azimli olacaksınız. Ümitli olacaksınız.' Eğer kararlılıkta tereddütünüz varsa, ümitsizliğe yavaş yavaş düşüyorsanız o zaman bulunduğunuz yeri işgal etmeyin'' şeklinde konuştu.

"BİTTİK O ZAMAN"
Bir gazetecinin, ''Birkaç kez kurumlararası çatışmadan duyduğunuz endişeyi dile getirdiniz. Keza Başbakan, Cumhurbaşkanı aynı şekilde. Son olarak kamyon ihbarındaki ifadelere bakıldığı zaman, ki o ihbar ciddiye alındığı için tepki gösterdiniz...'' şeklindeki ifadeleri üzerine Orgeneral Başbuğ, gazetecilere ihbar e-mail'ini okuyup okumadıklarını sordu.

Bazı gazetecilerin okuduklarını belirtmesi üzerine Orgeneral Başbuğ şöyle devam etti:

''(Bombalar Nevruz'da kullanılacak) diyor. 'Muş'da kullanılacak, Güneydoğu'da kullanılacak' diyor. Beni tepki vermeye zorluyorsunuz. Orada çizilen senaryo, hakikaten bırakın askerleri siz bile kabul ediyorsanız. Böyle bir senaryo var diye. Bittik o zaman. Cidden, olur mu öyle şey.''

Bir gazetecinin, ''Sizin yayınladığınız bir emir var. Polisle herhangi birşey olmaması yönünde. O konudaki hassasiyetiniz sonuç verdi. Ama bu yöndeki çabaların devam edeceği yönündeki endişeniz ne noktada?'' şeklindeki sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, ''Umarım herkes gerekli olan mesajı ve ikazı almıştır. Böyle birşey olmaz. Aldığını zannediyorum ben'' dedi.

KOZMİK ODA BELGELERİ
''Kozmik odadaki belgeleri incelemek için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından bir talebiniz oldu mu?'' sorusunu yanıtlarken Orgeneral Başbuğ, ''Kozmik odadaki belgelerin ne olduğunu biz biliyoruz. Kozmik oda veya neyse işte orada hangi belgeler olduğunu biz biliyoruz. Biz hepsini biliyoruz'' diye konuştu.

Avukatların belgelere ulaşmadığının belirtilmesi üzerine Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu:

''Gayet doğal. Savcı ne yapıyor? İddianamesini hazırlıyor. Soruşturma nedir? Gizlidir. İddianame çıksın bakalım. Bekliyoruz. Biz daha önce bunu açıkladık, bu olayla ilgili olarak. Ne var ne yok. Çünkü bizim içimizde oldu bu olay. Orada bizim soracağımız hiç birşey yok.''




Orgeneral Başbuğ, verdikleri sözleri hep tuttuklarını ifade ederek, TSK üniformasını 1957 yılında askeri liseye girdiğinden bu yana 53 yıldır giydiğini söyledi. Subaylığa 1962 yılında terfi ettiğini ve fiili hizmet olarak 48 yıldır görev yaptığını anlatan Orgeneral Başbuğ, bunun bir rekor olduğunu belirtti.

Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti: ''Bakın isterseniz bir arayın, yok. 47 var, 46 var. Niye bunu, rakamı söylüyorum; 53 yılın da arkasındayım, 48 yılın da arkasındayım. Söz verdik, söylediklerimizin arkasındayım. Ne dedim geçen iki sene evvel 'Komando tugaylarını profesyonel yapacağız.' Toplam 6 tugay zaten. Türk ordusunun tamamını profesyonel yaparsanız maaşınız kalmaz, yapamazsınız, mümkün değil. Ne dedik, '6 komando tugayını profesyonel yapacağız' dedik. Bunu söyledik, deklare ettik.

Eğirdir'de söyledik. Şu an neredeyiz? Şırnak Akçay'da tugayımız var. Çakırsöğüt'te Jandarma Komando Tugayımız var. Şu anda bir jandarma komando tugayımız yüzde 100 profesyonel. Geriye kaldı 5 tugayımız. Bunlar da bugün itibarıyla yüzde 88 profesyonel oldu. Ümit ediyorum ki Temmuzda bu projeyi tamamlayacağız. Diğer 5'ini de tamamlayacağız.''

''Tugayların profesyonelleşmesi terörle mücadelede nasıl bir etki yaratacak?'' sorusuna Orgeneral Başbuğ, ''Önemli. Ben her zaman söylüyorum Mehmetçiğin motivasyonunu profesyonelde bulamazsınız. Bu gerçek. Bizim Mehmetçik başka. Mehmetçik geliyor motivasyonu muazzam. Söylememe gerek var mı? Bu mücadelede süreklilik de tecrübe de çok önemli. Dolayısıyla bu projeyi söz verdik bitiriyoruz'' yanıtını verdi.

TERÖRLE MÜCADELE
Bir gazetecinin, ''Terör eylemlerinde bir azalma görülüyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu Orgeneral Başbuğ, ''Bu aslında normal bir süreçtir. Kış dönemi biraz daha sakindir. Mart, Nisan bakın eski dönemlerde de bu normal, rutin süreç diyelim'' diye yanıtladı.

Orgeneral Başbuğ, ''Bütün bu itiş kakışlar iktidarla cephedeki terörle mücadele eden askeri olumsuz yönde etkiliyor mu?'' sorusu üzerine şöyle konuştu:

''Bakın hep aynı suali soruyorsunuz. Benim prensiplerimde bölük komutanı, bölük komutanlığını yapacak, tabur komutanı, tabur komutanlığını, tugay, tugay. Herkesin sorumluluğu, yetkisi farklı. Ben hiçbir zaman bölük komutanının Genelkurmay Başkanlığı yapmasını kabul etmem. Herkes kendi görevini yapacak. Herkes kendi sorumluğunu bilecek. Ama onların bir üstü de onları bilgilendirecek. Tabii ki onların da kafasında bazı sualler olacak, onları da bilgilendirmek lazım.''

DİYARBAKIRSPOR
Bir gazetecinin, Diyarbakırspor maçlarında yaşanan olaylarla ilgili sorusu üzerine, Orgeneral Başbuğ, ''Bence olmaması gereken olaylar. Açıkçası çok yakın takip etmiyorum olayı ama tabii ki, hele ki bu bir spor müsabakası. Diyarbakırspor'un 1. Lig'de olmasını tabii ki arzu ederiz. Karşı görüşte olan olur mu? Olması çok açıdan mutlaka yararlı bir şey. Tabii bu son olaylarla ne olur bilmiyorum. Çünkü iki maçı hükmen kaybederse ligden otomatikman düşüyor. Ama hoş bir şey değil. Birileri bir şey mi istiyor? Onu da bilmiyorum açıkçası'' diye konuştu.

SİVİL İKTİDAR-ASKER İLİŞKİSİ
Bir gazetecinin, ''Sivil iktidar asker ilişkisi ne zaman rayına oturur? Seçim döneminden sonra mı davaların bitişinden sonra mı, tahminiz ne?'' sorusunu yanıtlarken Orgeneral Başbuğ, ''Sivil asker ilişkileri açısından biraz da doktrinel diyelim, kim konuşuyor en açık?'' diye sordu.

Gazetecinin, ''Siz konuşuyorsunuz'' sözleri üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti:

''Ne zaman konuştuk 14 Nisan 2009. Bizim görüşümüz o. Devam ediyor, bir farklılık yok. Sivil asker ilişkileriyle ilgili olarak, 14 Nisan 2009'da Harp Akademilerinde dile getirdik. Belki akademik diyebilirsiniz, belki teorik diyebilirsiniz. 14 Nisan 2009'da sivil asker ilişkileriyle ilgili olarak ne söylediysem bugün de aynı noktadayım. Bir sorun da görmüyorum, sivil asker ilişkileriyle ilgili olarak.''





Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Biz devlet adamıyız, ben her zaman söyledim. Devlet adamlığında devlet adamı niteliği olur. Problemleriniz olur konuşacaksınız, diyalogla çözeceksiniz'' dedi.

Bir gazetecinin, ''(Komutanlar istifa edecek mi?) soruları sürekli gündeme geliyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu?'' sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, ''Memnun mu olacaksınız istifa edersek. Hiç kimseyi memnun etmek gibi bir görevimiz yok. Ben ne dedim, 'Ben görevimin son dakikasına kadar başındayım.' Ben kendimi teğmen gibi hissediyorum. 50 yıldır bu üniformayı giyiyorum. Ben kıtaya gittiğim zaman teğmenle tartışırım ve kendimi teğmen gibi hissederim. Bugün de kendimi teğmen gibi hissediyorum'' diye konuştu.

Gazetecilere ''teğmen''in ne demek olduğunu soran Orgeneral Başbuğ, ''teğmen'' kelimesinin öz Türkçe olduğunu ve bu ismi Atatürk'ün koyduğunu söyledi.

Orgeneral Başbuğ, ''Bazen biz teğmeniz, bazen orgeneraliz. Bazen teğmen olacağız, bazen orgeneral olacağız. Teğmen olmak gereken zamanlar da var. Teğmen hücum eden demek. Onun için bazen teğmeniz. Ben teğmenliği çok severim en sevdiğim rütbedir'' dedi.

Orgeneral Başbuğ'un askerlikle ilgili sorduğu sorulara gazetecilerin yanıt verememesi üzerine, bir gazeteci, ''Komutanım biz de size gazetecilikle ilgili sorular sorsak bilemezsiniz'' dedi.

Orgeneral Başbuğ'un gazetecilere, ''Hücum emrini kim verir'' sorusunu yöneltmesi ve bir gazetecinin ''Takım komutanı'' yanıtını vermesi üzerine Orgeneral Başbuğ, gazeteciyi tebrik etti.

Bir gazetecinin, ''En çok keyif aldığınız komuta kademesindeki göreviniz hangisi?'' sorusunu Orgeneral Başbuğ, ''Şu an içinde bulunduğum atmosfer'' diyerek yanıtladı.

Medyanın kamusal bir görev yaptığına işaret eden Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti:

''Bizim sizlere doğruyu söylememiz gerekir. Belki siz aradığınızda biz de olayı tam bilmiyoruzdur ki? Bugün İkinci Başkan'ın askeri sevkıyat yapan kamyonun durdurulmasıyla ilgili sözlerini okudunuz mu? Araç başındaki astsubay çocuk 'Bana bir müsaade edin komutanlarıma bilgi vereyim' diyor... İnşallah ders olur.''

''BİZ DEVLET ADAMIYIZ''
Bir gazetecinin ''Siyasi iktidar ile asker arasında bir uyum vardı kırıldı'' demesi üzerine Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu:

''Yok hayır katılmıyorum. Böyle şey olur mu? Katılmıyorum. Yanlış. Doğru bir izlenim değil. Biz devlet adamıyız, ben her zaman söyledim. Devlet adamlığında devlet adamı niteliği olur. Problemleriniz olur konuşacaksınız, diyalogla çözeceksiniz. Ona katılmıyorum.''

Orgeneral Başbuğ'un, ''Erzincan iddianamesini okudunuz mu?'' sorusuna bir gazetecinin ''Yüzeysel okudum'' yanıtını vermesi üzerine Orgeneral Başbuğ, ''Yüzeysel olmaz. Ama okuyun. Ordu komutanı ile ilgili bölüm bir sayfa. Onu okuyun. Ondan sonra yorum yapın. Benim üzerinde durduğum nokta o.''

Bir soru üzerine siyasetle ilgili soruları yanıtlamayacağını belirten Orgeneral Başbuğ, bir gazetecinin ''Sözde soykırım ile ilgili Ermeni tasarılarının bazı ülkelerce kabul edilmesini tehdit olarak algılıyor musunuz?'' sorusu üzerine, ''Ciddi bir konu. Devletimizin ilgili kurumları başta Dışişleri, tabii bu konuyla ilgilendiklerini değerlendiriyorum. Ciddi bir konu'' dedi.

''Çok zor bir dönemde görev yaptığınızı düşünüyor musunuz?'' şeklindeki soru üzerine de Orgeneral Başbuğ, ''Zor dönemlerde görev yapmak daha onurlu. Her dönem zordur. Ben, 'Bu dönem zordur' demek istemem. Her dönemin kendisine göre zorlukları var'' yanıtını verdi.

Sayfa Yükleniyor...