Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin akademik yıl mezuniyet töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ''30 saat olan haftalık ders saati 36 saate mi çıkarıldı sorusu üzerine, ders çizelgesinin yayımladıklarını vurgulayan Dinçer, özellikle ilkokulda yaklaşık haftada 9 saat serbest zaman ve fiziksel etkinlikler olduğunu söyledi.
İki şeye dikkati çekmek istediğini kaydeden Dinçer, şöyle devam etti:
''Birincisi, artık bundan sonra 720 saatle başlayan, ve 720 saatle8 yıl boyunca devam eden bir eğitimimiz olmayacak. Birinci sınıfta çok daha az dersimiz var ve giderek eğitim yılı uzadıkça ders sayısının da artığı bir programa sahibiz. İkincisi de birinci sınıfta hem programımız hafiflemiş vaziyette, hem de müfredatımız hafifleyecek. Dolayısıyla bakıldığında her gün çocuklarımız için aşağı yukarı 2 saat birincisinde oyun ve fiziksel etkinlikler, öğrenme esaslı oyunlar tabi, ikincisinde ise serbest etkinlikler olmak üzere iki farklı uygulamamız da olacak. Bu açıdan bakıldığında çocuklarımız için hele hele ilkokulda çok daha yoğun bir program değil, daha rahatlamış bir program olacak ama ortaokul ve lisede giderek ağırlaşan bir programımız olacak.''
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, yaklaşık 43 ülkeyle mukayese yaptıklarını yani AB ülkeleri Kuzey Amerika ve OECD ülkeleri olmak üzere, eğitimde başarılı tüm ülkelerin eğitim yapılarını incelediklerini dile getirerek, ''Orada tespit ettiğimiz şey şu, biz 8 yıllık süre içinde 674 saat eksik ders veriyoruz. Dolayısıyla bu 8 yıllık süre içinde ders saatlerimizi artırmak zorundaydık ki küresel düzeyde çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu eğitimi verebilelim'' şeklinde konuştu.
Mevcut programlarda 720 saat yıllık ders olduğu hesap edildiğinde 674 saatlik ders eksikliğin önemli olduğuna dikkati çeken Dinçer, çocukları küresel düzeyde rekabete hazırlarken bunu karşılayacak tedbirleri de aldıklarını kaydetti.
Bir gazetecinin, ''Eğitim uzmanları, çocukların bu yeni sistemde zorlanacaklarını söylüyorlar'' sözleri üzerine Bakan Dinçer, o eğitim uzmanları kadar kendilerinin de bu analizleri yaparken kullandıkları eğitim uzmanları olduğunu söyledi.
Dinçer, bu konuda farklı metodolojik yaklaşımlara ve farklı teorik bilgilere sahip olan insanların değil, pratik olarak dünyada bu işi yapan ve uygulayanların stratejilerine bakmakta yarar olduğunu belirterek, kendilerinin teorik bir tartışmadan bahsetmediklerini, küresel dünyanın yaptıklarına dair çok geniş kapsamlı bir analizden sonra bir şey söylediklerini bildirdi.
Dinçer, ''Diğerlerinin ise mevcut statüyü koruyan teamüllerle yapacakları değerlendirmeler benim için çok anlam taşımaz'' diye konuştu.
- Etiketler :
- Haberler
