Oy pusulasındaki nostalji: DYP

2002’ye kadarki parlamenter yaşamın vazgeçilmez partilerinden, üç kez iktidara ortak olan DYP dört yıl önce yeniden kuruldu ve 12 Haziran’da seçmen karşısına çıkacak. Dolayısıyla oy pusulasında 2 ayrı Kırat yer alacak; biri DP’nin, öbürü DYP’nin…

Bu seçimde oy pusulasında 30 yaş üzeri, yani Demirelli Çillerli yılları hatırlayan seçmenlere nostalji hissi yaşatacak bir parti yer alıyor: Doğru Yol Partisi (DYP). Aslında 1980’ler ve 90’ların önemli partisi DYP hukuki varlığını 2007’ye kadar sürdürmüştü. Demokrat Parti adıyla girdiği 2007 seçimlerinde hayal kırıklığı yaşayana kadar iddiasız bir parti de değildi, Mehmet Ağar’ın liderliğinde, medyada yer bulabilen, seçimde de barajı geçme hesapları yapan bir aktördü DYP.


22 Temmuz 2007 seçimlerine gidilirken Erkan Mumcu’nun ANAP’ı ile Mehmet Ağar’ın DYP’si ‘Demokrat Parti’ ismi altında birleşerek seçimlere birlikte girme yolunda bir protokol imzaladı. Ancak son anda anlaşma sağlanamadı, ANAP seçimlere katılmama kararı aldı, DYP de binalarına DP tabelası asmış olmasıyla kaldı. Ve DP yüzde 10 barajının epey gerisinde kalarak meclis-dışı kaldı.

DYP’nin bir gecede DP olması, sebebi bu satırların yazarına malum olmamakla beraber, kimi partililerde rahatsızlık yarattı. 1970’li yıllarda Adalet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak görev yapan Avukat Çetin Özaçıkgöz, o günlerde çıkan bir habere göre (kaynak: internethaber.com), DYP’nin adını DP olarak değiştirmesi üzerine derhal İçişleri Bakanlığı’na bir parti kuruluş dilekçesi vererek DYP’nin isim hakkını aldı.

Aynı haberde Özaçıkgöz’ün, gene DYP’nin isim hakkını almak üzere bakanlığa giden ve Mehmet Ağar’a yakınlıklarıyla bilinen iki kişiye 5 dakika fark atarak DYP’yi yeniden kurmayı başardığı belirtiliyor. Bu da şu anlama geliyor, o gün Özaçıkgöz’ün kullandığı güzergâhta trafik sıkışık olsaydı bugün oy pusulasında DYP diye bir parti yer almıyor olacaktı.

Özaçıkgöz’le beraber DYP’yi yeniden kuran ekibin “DP” ile yahut bu partinin lideri Mehmet Ağar ile ne alıp veremedikleri vardı, maalesef bu bilgi bizde yok. Akla gelen en anlamlı olasılık, parti-içi muhalefet oldukları. Belki Ağar’ın liderliğinden memnun değillerdi, belki “DYP” adını çok seviyorlardı, yahut belki de ANAP’la –akamete uğrayan– birleşme sürecine yönelik itirazları vardı.

Sonuçta DYP bugün her ne kadar tabela partisinden hallice de olsa ’nin 68 ilinde örgütlenmesini tamamlamış ve seçimlere katılma hakkını rahatlıkla elde etmiş bir parti. Bazı illerdeki adayları da güçleri yettiğince seçim çalışması yürütüyorlar. Yani “ciddiyetsiz” bir girişim olmadığı anlaşılıyor.

PARTİ KENDİNİ DEMİREL’LE ÖZDEŞLEŞTİRİYOR
Bununla beraber, bu yazıyı hazırlarken DYP hakkındaki başlıca bilgi kaynağımızın partinin web sitesi olduğunu itiraf etmek zorundayız. Site at kişnemesiyle açılıyor ve pop tarzındaki bir şarkı görsel duyunuza eşlik ediyor (müziği kapatmak mümkün). DYP’nin web sitesinde gerek görsel gerekse yazılı materyelle Süleyman Demirel’e yönelik yoğun bir referans var. Ancak Demirel’in yeni DYP’yle bizatihi nasıl bir ilişkisi olduğunu, hatta kayda değer bir ilişkisi olup olmadığını, DYP’yi destekleyip desteklemediğini bilmiyoruz.

DYP’nin vaatleri arasında emekli aylıklarının artması, emeklilik yaşının düşmesi, bir SGK-Bank kurularak çalışan işçilerin primleri ve memurların emeklilik kesintilerinin bu bankada toplanması ve SGK-Bank’ın bunları kullanarak kâr elde etmesi, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması, öğrenci harçlarının kaldırılması, toplam üniversite sayısının 280’e çıkartılması, öğrencilerin ulaşımdan ücretsiz yararlanması yer alıyor.

12 Haziran seçimlerinde DYP’nin, amblem benzerliğinden dolayı; dikkatsiz, yaşlı veya okuma-yazması güçlü olmayan DP seçmenlerinden “yanlışlıkla” bir miktar oy alması ihtimal dâhilinde. DP’nin amblemi (ki bu amblem DYP’nin de 90’lardan itibaren kullandığı amblemdi), düz yolda tırıs giden Kırat. DYP’nin amblemi ise şaha kalkmış Kırat.

DP, 1980 öncesindeki Adalet Partisi’yle aynı amblemi kullanıyor. Bugünkü DYP’nin amblemi ise, 80’lerdeki DYP amblemine benziyor. O amblemde de Kırat şaha kalkmış pozisyondaydı fakat fazladan bir de kel görünümlü bir süvarisi vardı. Neyse, kafaları karıştırmamak için daha fazla uzatmayalım biz en iyisi…

‘HAK VE HAKİKAT’ ‘DOĞRU YOL’A GİRDİ
Sloganı “Helal ve meşru olmayan hiçbir şeye talip değiliz” olan DYP bu seçime bir de ittifakla giriyor. Hak ve Hakikat Partisi adlı, siyasal alanda varlığı hissedilmemekle beraber Türkiye’de faal partilerin en İslamcısı olan partinin adayları DYP listelerinde yer alıyor. Söz konusu parti için açıkça şeriatı savunuyor dersek kimseye haksızlık etmiş olmayız. “Çare İslam’da” diyen parti, ilkeleri arasında şunları sıralıyor: Emanet, ehliyet, liyakat, meşveret, biat, velayet, nur, kuvvet ve kudret.

Hak ve Hakikat Partisi lideri Dursun Güneş DYP’nin İstanbul 2. bölge 1. sıra Milletvekili Adayı. Güneş, yaptığı bir açıklamada idam cezasının geri getirilmesini savundu ve “Kılıcı masanın üzerine koyacaksın. Allah’ın adalet hükmüyle asacaksın, keseceksin” diye konuştu. Güneş’in vaatleri arasında petrolü su fiyatına vermek de var. Doğu Anadolu’daki bazı illerde seçim çalışması yürüten Güneş’in buralarda DYP’ye binde birkaç düzeyinde oy katkısı olabilir. Belki.

DYP; Millet Partisi ve seçimlere sadece 48 ilde katılan Emek Partisi’yle beraber; 12 Haziran seçimlerinde yurt genelinde en az oyu alan parti olmaya aday görünüyor.

Sayfa Yükleniyor...