Ölümünün şüpheli bulunması nedeniyle mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın naaşından alınan örneklerle ilgili ilk bulgular, Bugün gazetesinde yer aldı.
Otopsi raporuna dayandırarak verilen haberde, örnekler üzerinde yüksek miktarda zehir bulundu.
Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, söz konusu iddiaları NTV’ye değerlendirdi.
Ahmet Özal, şunları söyledi:
“Sabahtan beri basının aramasından konuyla ilgili bilgim oldu. Başka herhangi bir bilgim yok. Ne zaman açıklanacağı filan bilgisi bana gelmedi. Adli Tıp, tabiî ki bana açıklama yapmak zorunda değil, rapor sanırım savcılığa verilecek. Ama ön bilgilere, basının söylediğine göre; zehirlenme ihtimali olduğunu söylediler. Benim de duyduğum o kadar.
Ben yıllardır bunun kavgasını veriyorum. Bundan dolayı çok sıkıntı çektim. Bizi de çok ciddi olarak tenkit edenler oldu. Rapor açıklandıktan sonra özellikle büyük televizyonlardaki bazı ankormanlardan özür bekliyorum.
Birincisi, babam 17 Nisan’da eğer vefat etmeseydi, 19 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığından istifa ederek siyasete geri dönecekti. İkincisi, Türkiye'de çok ciddi bir Kürt meselesi var. En son görüştüğümde ‘Türkmenistan’da döndüğüm zaman büyük bir risk alacağım ve bu sorunu çözeceğim’ dedi. Üç, Türk Cumhuriyetleri ile çok ciddi ilişkileri vardı, bu devletleri bir araya getirmeye çalışıyordu.
Bir de en önemli konu, 1987 yılında yaşadığı suikast olayı hala araştırılmadı. O gün bunun araştırmasını yapan savcıların sıkıntılarını biliyorum. Bu işin durdurulması ve araştırılmaması için yapılanları, sonuçlarını da biliyorum. Ben eğer hükümetin yerinde olsam bu meselede Turgut Özal’ın muhakkak 1987 yılında yaşadığı suikastın açıklanması ve incelenmesini isterim.
Savcının mezarı açması kararı vermesi Devlet Denetleme Kurulu’nun raporuyla oldu. Bu arada, kurulu harekete geçiren Sayın Cumhurbaşkanı’na da şahsen ve ailem adına teşekkür ediyorum.”
'BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLMADI'
Ahmet Özal, Adli Tıp Başkanı Haluk İnce’nin yaptığı açıklamanın ardından bir kez daha NTV’ye açıklamalarda bulundu.
“Başka bulgular bulunduğu” açıklamasının kendisini için “sürpriz olmadığını” belirten Özal, “Raporun açıklanması bir ay daha sürecektir. Adli Tıp, raporu savcılığa sunacaktır. Daha sonra da rapor kamuoyuna açıklanacaktır. Bundan sonrası savcılığın ve adaletin işidir” dedi.
Yıllardır konuyu gündeme getirdiğini hatırlatan Özal, “1998’de televizyonda ilk olarak gündeme getirdim. Önergeler verdim ama o yıllarda kabul edilmedi” diye konuştu.
1993-1995 yılları arasını “karanlık yıllar” olarak nitelendiren Ahmet Özal, şunları söyledi: “Uğur Mumcu suikastinden Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesine kadar geçen yıllar karanlık yıllardır. Bu sürede işlenen cinayetler aynı senaryo içerisinde yapılmıştır. Meclis’in bu dönemi incelemesi gerekiyor.”
Uzmanlar için mezardan önemli numuneler alındığını ifade eden Özal, “Ses kaydı yoktu, saç telleri vardı. 19 sene sonra babamın iç organları, beyin ve saçları da duruyordu. Bu nedenle saç telinin hiçbir önemi kalmamıştı” dedi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasına yapılan suikast girişiminin araştırılması gerektiğini bir kez daha vurguladı.
- Etiketler :
- Haberler
