'Özel hayata giren görüntüleri almak istediler'

Anayasa Mahkemesi Üyesi Osman Paksüt'ü izledikleri iddiasıyla yargılanan üç polisin, mahkumiyet kararının gerekçesinde, ''Yetki ve görevleri olmadığı halde, Paksüt'ün özel hayatına giren görüntüleri almaya teşebbüs ettikleri'' belirtildi.

'Özel hayata giren görüntüleri almak istediler'

Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 28 Ocak 2010'da, dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ü izledikleri iddiasıyla Gökhan Ayhan, Nesip Söylemez ve Ahmet Teke adlı polisler hakkında, ''görevi kötüye kullanmak'' suçundan dava açtığı anımsatıldı.

Kararda, sanıklarla avukatlarının, yargılama süresince suçlamaları reddettikleri kaydedildi.

Gerekçeli kararda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ''Bülent Köksal'' imzasıyla gönderilen bir ihbar dilekçesinden bazı bölümlerde yer aldı.

İddialar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'nca İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde uzman bilirkişilerle keşif yapıldığına yer verilen kararda, keşifte dinlenilen bilirkişi beyanlarına göre C Blok altındaki garajda tespit edilen dört araçta dinleme ve kayıt özelliği bulunduğu bildirildi. Kararda, Erkan K. adlı polis memurunun, duruşmada tanık olarak dinlendiği hatırlatıldı.

Sanıkların ''görüntü ve kayıt alma düşüncelerinin olmadığını savundukları'' kaydedilen kararda, ilgili yönetmeliğe göre, sanıkların görevinin kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele yürütmek olduğuna işaret edildi.

Ancak sanıkların savunmalarında sözü edilen kaçakçılık olayına ilişkin soruşturma evrakı, bu evrakın yargılamasının yapıldığı Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyası ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 12 Temmuz 2010'da verilen cevap ekindeki soruşturma evrakında, sanıkların görevli olduklarına ilişkin isim ve imza bulunmadığına dikkat çekildi.

''Muhbir'' veya ''bilgi kaynağı'' ile normal bir araçla görüşme olanağı bulunmaktayken, görüntü almaya elverişli araçla olay mahalline gidilmesinin ve sanık Ayhan'ın, ''bilgi kaynağının açık kimliğini bilmediği'' yönündeki savunmasının ''hayatın olağan akışına uygun düşmediği'' ifade edilen kararda, ''sanıklar Ahmet Teke ve Nesip Söylemez'in görev çizelgesine göre Teknik Takip ve İzleme Büro Amirliği'nde görevli olmaları karşısında, kaçakçılık olayıyla ilgili soruşturma yaptıkları ve bilgi edinmeye çalıştıkları yönündeki savunmalarının gerçekçi olmadığı'' ifade edildi.

Kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:

''Ayrıca tanık Erkan T'nin yeminli beyanına göre sanık Gökhan Ayhan'ın kayıt yapmaya geldiklerini beyan etmiş olması karşısında, sanıkların birlikte hareketle yetki ve görevleri olmadığı halde görüntü almaya elverişli kamu aracı ile katılanın (Paksüt) özel hayatına giren özel hayatına giren görüntüleri almaya teşebbüs ettikleri sonucuna varıldığından, sanıkların suçtan kurtulmaya ve inkara yönelik savunmalarına itibar edilmemiştir.

Sanıklar Söylemez ve Teke hakkında, ''özel hayatın gizliliğini ihlale teşebbüs'' suçundan, bazı artırım ve indirim hükümlerinin uygulanması sonrasında 3'er ay 22'şer gün hapis cezasına hükmedilmiş, bu ceza ertelenmişti.

Sanık Gökhan Ayhan'a da aynı suçlamayla 3 ay 22 gün hapis cezası verilmiş, ancak bu hükmün açıklanması geri bırakılmıştı.

Sayfa Yükleniyor...