Özpetek ilk operasını Vogue Türkiye'ye anlattı

Vogue Türkiye Mayıs sayısında hayatının ilk operasını yöneten Ferzan Özpetek'le buluştu...

Özpetek ilk operasını Vogue Türkiye'ye anlattı

''Hamam'', ''Harem Suare'', ''Cahil Periler'', ''Karşı Pencere'', ''Mükemmel Bir Gün'', ''Serseri Mayınlar'' gibi filmleriyle adını İtalya ve başta olmak üzere tüm dünyaya duyuran Ferzan Özpetek, şu an hayatının ilk operasını, Verdi’nin Aida’sını yönetiyor. Opera, 28 Nisan’da, 74. Floransa Maggio Musicale Festivali’nin açılışında ilk kez sahnelendi. Şefinden solistine ve sanat yönetmenine dünyanın en iyilerini buluşturan bu dev prodüksiyonun provalarında Vogue Türkiye'den Zeynep Üner ve Ahmet Polat iki gün geçirdi.


Vogue Türkiye'nin Mayıs sayısında yer alan röportajdan bir bölüm:

(...) Hızlı bir tanışma faslının ardından Aida’yı ve prodüksiyonu anlatmaya başladı. Dekorun yarısı daha ortada yoktu ama o kadar detaylı anlatıyordu ki, gözümün önünde sahneler tamamlanıyordu. Nemrut’un Aida’da ne işi olduğunu sordum hemen.

“Son sahne için. Sonuçta Nemrut’ta Ortadoğu’nun en büyük mezarları var. Senin gördüğün heykeller küçük, bu hafta altı metre olanlar geliyor.” İlk defa opera yönetiyordu, bu kadar geleneksel bir sanatta risk almaya cesaret edebilmiş miydi? Etmiş. Sadece Nemrut’la da değil. Daha önce Aida’da olmayan pek çok şey eklemişti sahnelere. “Orson Welles’in Şangaylı Kadın’ında aynalı bir sahne vardır, Rita Hayworth’un etrafında aynaların olduğu. O geldi aklıma birden ve operaya bir sahne ekledim. Amneris kendini beğenmiş bir kadın. Etrafını aynaların çevirdiği bir sahne... Seyirciye arkasını dönüyor ama seyirci hem onu, hem kendini görebiliyor. Bu, opera için büyük değişiklik” diyor ve devam ediyor. “Amneris’in bir sahnesi daha var. Bir tülün arkasında şarkı söylüyor. Operada solistler ve orkestra arasına bir şey girmez aslında. Birbirlerini görmeleri gerekir. Ama oldu. Gizemli durdu.”

Bir filmi Ferzan Özpetek filmi yapan motifler vardır. Kalabalık ve zengin sofralar, bir Sezen Aksu şarkısı, kalbi kırılmış kadınlar... Operasında bu imzaları kullanmış mıydı? İtiraf ediyorum, yaptım o kötü espriyi: Mesela Sezen Aksu şarkısını uyarlamış olabilir miydi? Gülümseyerek cevapladı. “Kader var. Hep bir yerden çıkıyor, gösteriyor kendini. Duyguları taşıyan objeler var. Demin gördün, Radames’in üzerinde bir pelerin var, yaralarını saklamak için kullanıyor. Yere düşüyor. Sonra Aida o pelerine sarılıyor... Çelişkiler var. Zaten Verdi de çelişki yaratan bir kompozitör. Bir yandan bir şeyi severken, bir yandan nefret etmeyi; istemezken, istemeyi öğretiyor insanlara.”

Özpetek ilk operasını Vogue Türkiye'ye anlattı - 1

Röportajın tamamı Vogue Türkiye'nin Mayıs sayısında...

Sayfa Yükleniyor...