Plato, Yeniden Doğuş ve Astroloji

Batı dünyasında gittikçe daha da fazla kabul gören ölüm sonrası ve tekrar doğuş fikrinin kökeninin, çoğunlukla Doğu’nun inanç sistemlerinde olduğu düşünülür.

Plato, Yeniden Doğuş ve Astroloji

Batı dünyasında gittikçe daha da fazla kabul gören ölüm sonrası ve tekrar doğuş fikrinin kökeninin, çoğunlukla Doğu’nun inanç sistemlerinde olduğu düşünülür. Ancak; Batı dünyasının tekrar doğuşla ilgili algısını şekillendirenin, Doğu inanışlarının yanında, Antik Yunan felsefesi olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir.

Karma ve reenkarnasyon inanışları, Uzak Doğu halklarının uzun süredir bu inanışlarla yaşamış olmasından da güç alarak, Batı dünyasında hızlı biçimde yayılmaktadır. Ancak; Batı’nın, ölüm ve sonrasıyla ilgili dışadönük algısı, Uzak Doğu’nun bireysel egonun parçalanmasını ifade eden algısı ile sert bir sürtüşme meydana getirir. Batı dünyası, söz konusu ölüm sonrası fikirleri olunca, Antik Yunan’ın, özellikle de Plato’nun metafizik felsefesini daha “tatmin edici” bulmaktadır.

Antik Yunan’ın kozmolojik görüşlerini en açık biçimde anlatan, Plato’nun “Cumhuriyet” eserinin son bölümü, “Er Miti/Hikayesi”dir.

Plato’ya göre, tekrar doğuşa hazırlanan kişi, yaşam boyunca kendisine rehberlik etmesi için bir daemon (Antik Yunan’da “bilgelikle donatılmış varlık” anlamına gelen isim/bugünün Semitik inançlarının “koruyucu meleği”) veya ilah seçmektedir. Bu daemon, birçok kişi için, bilinçsiz bir rehber güç olarak görev görür. Genel düşünce, sadece çok az sayıda seçilmiş kişinin (ki bunlardan biri Sokrat’tır) bu rehber ile bilinçli bir bağ kurabildiği yönündedir. Rehberini seçen ruh, Ananke’nin (Necessitas/Zorunluk) kucağında duran iplik makarasına yönlendirilir.

Ananke’nin iplik makarası, bir dış çemberden (zodyak) ve yedi iç çemberden (güneş, ay ve antik çağlarda bilinen beş gezegen) oluşur.

Anake’nin Zeus’dan olan üç çocuğu, bir aradayken Kader olarak düşünülen Lachesis, Clotho ve Atropos da iplik makarası ile bağlantılıdırlar. Lachesis, (tahsis eden) ipliğin uzunluğunu ölçer; Clotho (dokumacı) kader ipliğini dokur; Atropos (kararından dönmeyen) ise ipliği keser.

Plato’nun kozmolojik tanımına bakarsak; Lachesis, geçmişle bağlantılıdır ve hem zodyak burçlarıyla, hem de gezegenlerle meşguldür. Clotho, şimdiki zamanla bağlantılıdır ve sadece zodyak burçlarıyla ilgilenir. Atropos ise gelecekle ilişkili ve sadece gezegenlerle ilgilidir. Tüm ruhlar, ilk önce Lachesis’le, ardından Clotho’yla, en son da Atropos ile karşılaşırlar.

Yaşamlarını seçen ruhlar, kendileri için belirlenen sırayla, Lachesis’in karşısına gelirler. Lachesis, koruyucuları olarak belirledikleri, yaptıkları seçimleri bazı sonuçlara götürecek rehberi yanlarına verdikten sonra, bu rehberler tarafından Clotho’ya (zodyak burçları) götürülürler. Ruhlar, Clotho’nun ellerinin ve dönen makarının altından geçtikten sonra, seçtikleri “kader”, “onaylanmış” olur. Bunun ardından, Atropos, Clotho’nun dokuduğu ipliği sabit ve “değiştirilemez” kılar. Bu üç aşamayı da geçen ruh, Ananke’nin tahtına doğru belirlenmiş bir yol izlemeye başlar...

Plato’nun yazısındaki “kader”, zodyak çemberi üzerindeki dereceyi, “onaylanmış” olmak ise gezegen yöneticiliğini ifade etmektedir. Clotho’nun yardımcı olduğu, “kaderin onaylanması” aşaması da zodyak çemberi üzerindeki derecenin, yönetici gezegen tarafından kabul edildiğine işaret eder. Böylece, ruhun rehberi, söz konusu dereceyi devralır.

Kaderle ilgili olduğunda iyice rahatsız edici bir hal alan “değiştirilemez” ifadesi ise, Plato’nun diğer yazılarından yola çıkarak incelendiğinde, o kadar da sert bir anlam taşımamaktadır. Plato için değiştirilemez olan, sadece genel çerçevedir. Plato’nun felsefesinin tümü, bu çerçeve içerisinde, kişinin kendini geliştirmesine olanak tanır bir esneklik sergilemektedir.

Ananke’nin tahtının altından geçen ruhlar, Lethe Nehri’nden su içerler. Lehte Nehri’nin suları, ruhlara, yaşadıkları hayatı tamamen unuttur.

Plato’nun anlattıklarına rağmen, bir harita üzerindeki hangi derecenin, kişinin koruyucu meleğini gösterdiği üzerine yoğunlaşmak, olasılıkla sonuç vermeyecek, uzun spekülasyonlar dışında bir fayda sağlamaz. Bunları yazarken, Plato’nun aklından ne geçtiğini bilme şansımız da yok. Söylenebilecek şey; Yunan Astrolojisi’nde, horoskopos (saate (doğum saatine) bakmak) adını verdikleri haritanın en önemli noktalarının, Yükselen ve Tepe Noktası olduğu, bunların düştüğü burçlar ile onların gezegen yöneticilerinin de söz konusu koruyucu melekle ilgili olabileceğidir. Yine de, tüm doğum haritalarının, kişi için bir çok “rehber” etkiyi gösterdiği de unutulmamalıdır.

http://thezodiac.com/weird/reincarnationplato.htm

Sayfa Yükleniyor...