Rojin Kabaiş dosyası: "Başından beri cinayet olduğu belliydi"
12.10.2025 14:45
Son Güncelleme: 12.10.2025 22:09

DHA
Van'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in cansız bedeninde iki erkeğe ait DNA tespit edildi. Baba Nizamettin Kabaiş, kızının cinayete kurban gittiğini öne sürdü. Adli Tıp Kurumu ise raporun detaylarını açıklayarak, Rojin'in ölümünün suda boğularak gerçekleştiğini ancak olayın oluş şekli hakkında kesin bir kanaate varılamadığını bildirdi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, geçen yıl 27 Eylül’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kayboldu.
Kabaiş’in, 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulundu.
İKİ ERKEĞE AİT DNA ÇIKTI
Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan raporda Rojin'in göğüs ve vajina iç bölgesinde iki ayrı erkeğe ait DNA olduğu tespit edildi.
Diyarbakır ve Van baroları, önceki raporun önceki eksik, hatalı ve yanlış olduğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
ALİ TIP'TAN RAPORUN DETAYLARINI AÇIKLADI: CİNSEL SALDIRIYA DAİR BİR BULGUYA RASTLANMADI
Adli Tıp Kurumu’ndan yapılan Rojin Kabaiş ile ilgili açıklamada, Rojin Kabaiş hakkında yürütülen adli incelemelerin tamamlandığı aktarıldı.
Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi, biyolojik, toksikolojik ve histopatolojik analizlerin sonuçlarına ilişkin şu bilgiler verildi:
“Rojin Kabaiş’ten alınan örneklerde kendisine ait DNA’nın yanı sıra sternal bölgede bir erkek DNA profili ve vajinal bölgede bir erkek DNA profili olmak üzere iki farklı DNA profiline rastlanmıştır. Ancak bu bulguların, ölüm sonrası süreçte veya çevresel temas sonucu kontaminasyon (bulaşma) ihtimalini bertaraf edemediği değerlendirilmiştir.
Söz konusu farklı DNA’lar bulaşma nedeniyle geçti ise bu bulaşın nedenleri arasında;
-Cesedin su içerisinde kalması ve sürüklenmiş olması,
-Bulunduğu yerde çevresel temasa maruz kalması,
-Olay yeri incelemesi veya nakil sırasında temas ihtimali yer almaktadır.”
Cinsel saldırıya dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Vücutta darp, şiddet veya zehirlenmeye işaret eden herhangi bir tıbbi delil tespit edilmemiştir.
Ölümün, kaybolduğu tarih olan 27 Eylül 2024 civarında gerçekleştiği; bu süreçte cesedin bir süre su içinde kaldığı değerlendirilmiştir.
Mevcut bulgular, ölümün suda boğulma sonucu meydana geldiğini göstermektedir.
Rojin Kabaiş’in kaybolma ile bulunması arasında geçen yaklaşık 18 günlük süre ve laboratuvar incelemeleri, suda boğulmanın intihar, kaza veya başkası tarafından müdahale sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda kesin bir tıbbi değerlendirme yapılmasına olanak vermemektedir.
Sonuç olarak; Adli Tıp Kurumu, eldeki bulgular ışığında Rojin Kabaiş’in ölümünün suda boğulma sonucu meydana geldiğini; ancak olayın oluş şekli hakkında (intihar, kaza veya dış etken) kesin bir kanaate varılamadığını bildirmiştir.”

Adli Tıp Başkanlığı 1'inci İhtisas Kurulu tarafından verilen kesin sonuçta darp-cebir, zehirlenme, cinsel saldırı, travmatik bir olay gibi hiçbir şüpheye rastlanılamayarak kesin ölüm sebebinin boğulma olduğu belirtilmişti.
"BAŞINDAN BERİ CİNAYET OLDUĞU BELLİYDİ"
Baba Nizamettin Kabaiş, olayın başından beri kızının intihar etmesinin mümkün olmadığını ve cinayete kurban gittiğini söyledi.
Kabaiş, “Baştan beri belliydi, bir cinayet olduğu. DNA'ların ciddi anlamda bulaşla ilgili olmadığı belli oldu artık." dedi.
Çok acı çektiklerinden bahseden Kabaiş, "Kimler yaptı? Kimler delilleri karartmaya çalıştı? Kimler kapatmaya çalıştılar? Her şey Allah'ın izniyle açığa çıkacak ve biraz da olsa biz nefes alacağız." diyerek tepki gösterdi.
Suda boğulma olmadığından şüphelendiğini sözlerine ekleyen Kabaiş, "Aynen benim dediğim çıktı. Onlar kapatmaya çalıştılar ama ben bir baba olarak mücadele edeceğim. O katiller yakalanana kadar cezaları çekene kadar biz durmayacağız ve mücadele edeceğiz." diye konuştu.
"ROJİN'E NE OLDU?"
Rojin’in hayallerinin yarıda kaldığını da dile getiren Kabaiş, "Kızıma bu vahşeti yapanlar yakalasınlar." dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
"En ağır ceza neyse onlara versinler. Ben canımdan vazgeçeceğim, bu katiller yakalanana kadar mücadele edeceğim. Rojin’e ne oldu? Kim ne yaptı? Soruyoruz ama cevap yok. Rojin’e ne oldu? Cevabını bize veremiyorlar. O katiller de yakalanacak. Bana kalsa onlara idam verilsin. Çünkü bunlara idam verilmezse başka Rojinler de gidecek. Başka kadınlar da gidecek."


.jpg?width=358&height=202&format=webp)
.jpg?width=358&height=202&format=webp)