Ruşen Çakır Avcı'yla görüşmesini anlattı

“Devrimci Karargah” örgütü operasyonu kapsamında tutuklanan eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, dün gözaltına alındıktan sonra NTV Siyaset Danışmanı Ruşen Çakır’ı aramıştı.

Gazeteci Ruşen Çakır, görüşmeyi “Yazı İşleri” programında anlattı.

Ruşen Çakır, şunları söyledi:

“Dün Hanefi Avcı’nın serüvenini izleyiciler adım adım NTV’den canlı izlediler. Bu, elimdeki telefon sayesinde oldu. Yazı İşleri‘nde gözaltına alındığını duyurduktan sonra 12’yi biraz geçe Hanefi Avcı havaalanından beni bu telefondan aradı. Neler olduğunu, ne yapacağını anlattı. Biz bunu 13 bülteninde duyurduk. Hatta kendisini yayına bağlamak istedik ama kendisi bunun 'şık' olmadığını söyledi.

Daha sonra Hanefi Avcı, İstanbul’a geldi. 18.27’de şöyle bir mesaj yolladı; ‘Selam. Savcılıkta avukat kabul etmedim. İfade vermedim, tutanağı imzalamadım. Şimdi hakime sevk ettiler, onu bekliyoruz. Suç, Devrimci Karargah ve kitap anladığım kadarıyla. Selam Hanefi Avcı.’ 20 dakika sonra sonra ‘Selam, Ne durumdasınız?’ diye sorduğumda ‘Şimdilik hakimi bekliyoruz’ diye cevap verdi. Kendisine ‘Allah yardımcınız olsun, sizden haber bekliyorum’ diye mesaj çektim. ‘Teşekkür ederim, sorun yok’ dedi.

Daha sonra saat 20.49’da ‘Hakime ifade verdik, çıktık. Şimdi hakimin kararını bekliyoruz’ dedi. Bunu NTV’de son dakika olarak ‘Hanefi Avcı ifadesini tamamladı’ diye gördünüz. Ardında da o meşhur sözü etti; 21.03 ‘Tutuklama çıktı haklılığımız anlaşıldı’. Çok çarpıcı bir söz. Milliyet gazetesi manşete bu sözü çıkarmış. Sadece bana değil, başka gazeteci arkadaşlara da yollamış. Bana yollanan mesajları NTV başında olanlar anında gördü.

Sonuçta bu bir gazetecilik faaliyeti. Her şey gayet açık ve teknoloji sayesinde hızlı oluyor. Hem Hanefi Avcı’nın hem de benim telefefonum bu operasyonu yapanlar tarafından yıllardan beri dinleniyor. Onların bildiği şeyi okurlardan saklamanın hiçbir alemi yoktu.

‘Niye Hanefi Avcı size aradı?’ diye soruluyor. Gazetecilik yapıyoruz. Yıllar önce Mehmet Kutlular’ın başına geldiğinde benzer şeyi yapmıştım. Polisler arama yaparken, Kutlular tutuklanmayı beklerken konuşmuştuk. Gazetecilik böyle bir şey. Sadece birilerinin servis ettiği dosyalarla yapılmıyor.”