Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ayrıntıları

Gündemi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna ilişkin iddialara her geçen saat bir yenisi ekleniyor. Sorgular sürüyor, ifadeler alınıyor ve Türkiye bu operasyonu konuşuyor.

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ayrıntıları

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, ülke gündemine bomba gibi düştü.

İhale yolsuzluğu, kamu görevlilerine rüşvet, kara para aklama, altın kaçakçılığı, arazilerin kanunlara aykırı şekilde imara açılması, kaynağı belirsiz paralar ve yabancılara yasadışı yollarla Türk vatandaşlığı verilmesi iddiaları araştırıldı.

15 aylık takibin sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz'ün talimatıyla operasyon başladı.

DHA'nın adli kaynaklara dayandırdığı habere göre, operasyon şüphelilerin dellileri yok etmeyeye yönelik girişimleri nedeniyle öne çekildi.

Şüphelilerin ev ve işyerlerine baskınlar yapıldı. 51 kişi İstanbul ve Ankara'da gözaltına alındı.

Cumhuriyet Savcısı Celal Kara'nın yönettiği soruşturmada, operasyonları İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaptı.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar da ifade veren isimler arasında.

Ayrıca Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, işadamları Ali Ağaoğlu ve Reza Zarrab da gözaltında.

İddiaya göre Reza Zarrab, İran'a kaynağı belirsiz para transfer edip buradan da 'ye yüklü miktarda altın getiriyordu. Bunun için de siyasi bağlantılarını kullanıyor, komisyon ödüyordu.

Paralar bavullarla taşınıyor ya da usulsüz şekilde Halk Bankası üzerinden transfer ediliyordu.

Şüpheliler polisin takibinden kurtulmak için de sahte kimliklerle edindikleri kırmızı hatlı telefonları kullanıyordu.

Soruşturmanın ikinci ayağında ise inşaat şirketleri var.

İddiaya göre bazı kamu görevlilerine rüşvet verilerek ruhsat sorunları çözülüyordu.

Bu şekilde tarihi yapıların bulunduğu araziler ya da eğitim ve huzurevi için ayrılan alanlarda konut ya da ticari bina yapılabiliyordu.

Operasyonların üçüncü ayağında ise Fatih Belediyesi ve İstanbul Anıtlar Kurulu da var.

İddiaya göre, şüpheliler tarihi yarımadada rüşvet karşılığı bina yapılması için izin verdiler.

Japon mühendislerin izinlerin Marmaray'a zarar veribileceğine yönelik uyarıları olduğu da öne sürülüyor. Bir otel binasının bu şekilde yapıldığı dosyada kayıtlara geçti.

Soruşturmada, bakanlar hakkında hazırlanmış bir fezleke henüz yok. Soruşturmanın sonucuna göre fezleke hazırlanıp hazırlanmayacağı netlik kazanacak.

Sayfa Yükleniyor...