Şahin: Aşiretlerle bağlantımı kesmedim

İkinci “Ergenekon” davasında ifadesi okunan İbrahim Şahin, 10 yıldır aşiret liderlerinin kendisiyle ilişkisini kesmediğini, hastanedeyken bile aşiretlerin kendisini arayarak bilgi verdiklerini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen İkinci ''Ergenekon'' davasının 112. duruşmasına, gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 18 sanık katıldı.

Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, salondaki kürsüye alınarak, daha önce alınan savcılık ifadesinin okunmasına devam edildi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, ifadesinde geçen Matit Sansaryan'ı sorduğu Şahin, bu kadının Erzincan-Tunceli bölgesinde terör örgütü PKK elemanlarıyla irtibatı olduğunu duyunca bu bilgiyi MİT'e ilettiğini söyledi.

''Asena'' olarak hitap ettiği tutuklu sanıklardan Fatma Cengiz'in aracılığıyla bu bilgiyi Bekir Kalyoncu paşaya da bildirdiğini ifade eden Şahin, 10 yıldır aşiret liderlerinin kendisiyle ilişkisini kesmediğini, hastanedeyken bile aşiretlerin kendisini arayarak bilgi verdiklerini, bir binbaşının vurulacağı bilgisi üzerine de bunu MİT'e ilettiğini kaydetti.

Kendisine gelen birçok bilgiyi MİT'e ve askeriyeye bildirdiğini anlatması üzerine Başkan Şengün'ün, ''Paşaları sana bağlayan Fatma Cengiz mi?'' sorusunu ''Evet'' diye yanıtlayan Şahin, Şengün'ün ''Paşalarla aracısız konuşmuyor musun?'' sorusuna da ''Bana 'askeriyede moderatörüm' demişti. Onun aracılığıyla bildiriyordum'' yanıtını verdi.

Köksal Şengün'ün, ''2008 yılında göreviniz neydi, ne iş yapıyordunuz, emekli miydiniz?'' soruları üzerine hiçbir yerde çalışmadığını, sadece kitap yazdığını ifade eden Şahin, Şengün'ün ''Çalışmadan, bu kadar telefon görüşmeleri... Bu kadar iş size mi düştü?'' demesi üzerine de ''Tövbeler tövbesi, bundan sonra hiç kimseye söylemem'' dedi.

Şengün'ün ''Geçti artık. Atı alan Üsküdar'ı geçti'' sözleri üzerine Şahin, ''PKK ile ilgili her şeyi devlete bildirmem gerekiyordu. Bana bildirilen her şeyi MİT'e bildirdim. Fatma Cengiz aracılığıyla da askeriyeye bildiriyordum. Demek ki beni kandırmışlar. Bundan sonra vallahi de billahi de bildirmem'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...