Şamandıralı koruma

WWF-Türkiye, teknelerin demirlemesiyle deniz dibinde oluşan tahribatın önlenmesi amacıyla dalış cenneti Kaş’ta sabit şamandıra sistemi kuruyor.

Şamandıralı koruma

Artık tekneler denize çapa salmak yerine sabit şamandıralara bağlanacak, deniz çayırları özgürce büyüyecek.

Denizlerin akciğerleri olarak tanımlanan ve Akdeniz'e özgü deniz bitkileri olan deniz çayırları, denizlerdeki canlı yaşamı için en verimli bölgeleri oluşturur. Deniz çayırlarının balık stoklarının ve denizdeki oksijen dengesinin devamlılığının sağlanmasında önemli rolleri bulunur. Deniz dibini kazınarak kıyılara yakın yapılan balıkçılık yöntemleri nedeniyle deniz çayırı yataklarının geleceği de tehlike altına girmiştir. Denizel biyolojik çeşitlilik açısından ülkemizin en zengin bölgelerinden olan Kaş-Kekova arasında yoğun olarak bulunan deniz çayırları, WWF-’nin bölgede gerçekleştirdiği çalışmalar sayesinde artık koruma altında.

WWF-’nin “Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi Deniz Yönetim Planı ve Uygulaması Güney MedPAN Türkiye Pilot Projesi”: kapsamında bölgede yürüttüğü çalışmalar, denizel ekosistemin korunmasını ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı amaçlıyor. WWF-Türkiye, Kaş’ta teknelerin neden olduğu deniz dibi tahribatının önlenmesi amacıyla 2004 yılında sabit şamandıra sistemleri çalışmasına başlamıştı. Yapılan keşif dalışlarıyla 2004 yılında sabit şamandıra sistemi uygulanan alanlarda, son altı yıllık süreçte, deniz çayırlarının olumlu yönde gelişme gösterdiği tespit edildi. Böylece; bölgedeki şamandıra sisteminin yenilenmesi ve sayılarının artırılması gerçekleştirildi. 30 metre uzunluğundaki teknelerin bağlanabileceği beş adet şamandıra Haziran ayı itibariyle kullanıma sunuldu.

WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, “Şamandıra sistemi sayesinde birçok balık türü için, üreme, büyüme, beslenme ve saklanma alanı olan deniz çayırları artık özgürce büyüyecek,” dedi.

Kaş’ta 17 dalış kulübü tarafından gerçekleştirilen dalış turizmi, ekonomik açıdan önemli bir girdi sağlayarak diğer ekonomik faaliyetleri de desteklemektedir. Dalış turizminin en önemli kaynağı ise Kaş’ta bulunan denizel biyolojik çeşitliliktir. Kaş yöresinde dalış turizminin sürdürülmesi bu çeşitliliğin korunmasına bağlıdır. WWF-Türkiye; denizel biyolojik çeşitliliğin korunması için bölgede bilimsel çalışmalar gerçekleştirmenin yanı sıra, ihtiyaçlar doğrultusunda pratik çözümler de üretmektedir.

WWF-Türkiye’nin Özel Çevre Koruma Kurumu ile işbirliği içinde yürüttüğü ve Garanti Bankası tarafından desteklenen çalışmalar, Kaş-Kekova bölgesinin yönetim planını hazırlayarak, alanın bölgesel Deniz Koruma Alanları Ağına (MedPAN) dahil edilmesini ve Akdeniz ekosisteminin bütünüyle korunmasını ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanmasını amaçlıyor

“Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi Deniz Yönetim Planı ve Uygulaması Güney MedPAN Türkiye Pilot Projesi”: WWF-Türkiye tarafından 2002-2003 yılları arasında Patara’dan Antalya’ya kadar uzanan yaklaşık 210 km uzunluğundaki alanın 78 km‘lik kesiminde gerçekleştirilmiş olan “Denizel Biyolojik Çeşitlilik Araştırmasının” sonuçları kapsamında, flora ve fauna açısından en zengin alanlardan birinin Kaş İnceburun ve Uluburun arasında kıyı şeridi ile Beş Adaları kapsayan bölge olduğu belirlenmiştir.

Araştırma ile ayrıca, bölgenin, Akdeniz genelinde koruma altına alınmış olan deniz çayırlarının (Posidonia ocenica), Akdeniz kıyılarında yuvalayan iki tür deniz kaplumbağasının (Chelonia mydas ve Caretta caretta) ve pinanın (Pinna nobilis), ekonomik değere sahip olan Hanigiller ailesinden orfoz ve lahos türlerinin yaşam alanı olduğu tespit edilmiştir.

Bu sonuçlardan hareketle WWF-Türkiye ve Özel Çevre Koruma Kurumu’nun girişimi ve Bakanlar Kurulu’nun onayı ile Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin kapsamı Kaş’ı da içine alacak şekilde genişletilmiş ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiştir.

WWF-Türkiye, alanda 2012 yılına kadar sürecek çalışmaları kapsamında, bölgenin yönetim planının hazırlanması ve uygulanmasından sorumludur. Ayrıca alanın bölgesel Deniz Koruma Alanları Ağı’na (MedPAN) dahil edilerek Akdeniz ekosisteminin bütünüyle korunması ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanmasını amaçlamaktadır.

Sayfa Yükleniyor...