Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bugün başkent Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüşmesi beklenen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Ankara'nın mesajlarını "açık ve kararlı biçimde" aktarması bekleniyor. Bu beklenti, Davutoğlu'nun ziyareti öncesinde Ankara'da dün yapılan bir dizi toplantının ardından, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç tarafından dile getirildi.
Arınç'ın, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamaya göre, Davutoğlu'nun ileteceği başlıca mesajlar ise, can kayıpları durdurulmalı, Demokratik reform talepleri karşılanmalı.
Ankara, Suriye rejiminin sivillerin ölümüne yol açan operasyonlarının, Ramazan ayında sürmesinden de rahatsız. Davutoğlu'nun Şam'a yapacağı ziyaret, Başbakan Erdoğan'ın Cumartesi günü yaptığı bir konuşmanın ardından gündeme geldi.
Erdoğan, bu konuşmasında, Esad'ın Ramazan ayında daha da fazla şiddete başvurmasından kaygı duyduğunu söyleyerek, "Dost acı söyler, artık son uyarıyı yapma vakti geldi" demişti.
Erdoğan, "Artık sabrın son anlarına geldik" ifadesini kullanarak, Davutoğlu'nu bu nedenle Suriye'ye göndereceğini belirtmişti. Bu süreçte, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da devreye girdi.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı açıklamasına göre, Davutoğlu'nu telefonla arayan Clinton, orduyu kışlasına göndermesi için Şam'a baskı yapılmasını istedi. Clinton, tüm mahkumların serbest bırakılmasını da talep etti.
ABD İLE GÖRÜŞ AYRILIĞI
Amerikan yönetiminin Suriye'ye iletilmesini istediği talepler, dün de Ankara'nın gündemindeydi. Amerikan Büyükelçisi Francis Ricciardone, Başbakan Müşaviri Doçent İbrahim Kalın'a beklenmedik bir ziyarette bulundu.
Büyükelçi, ziyaretinin Dışişleri Bakanı Clinton'ın telefon görüşmesinin devamı niteliğinde olduğunu söyledi.
Ancak, Amerikan Büyükelçisi bu ziyaret sırasında aslında bir başka Amerikalı yetkiliye de eşlik ediyordu. Bu yetkilinin ABD'nin Suriye konusundaki en deneyimli diplomatlarından Fred Hof olduğunu duyurdu.
Basına yansıyan haberlere göre, Suriye'ye yönelik politikalar konusunda ABD ile Türkiye arasında görüş ayrılıkları var. Washington, Suriye'ye, İran'a uygulananların benzeri uluslararası yaptırımlar getirilmesini istiyor. Ankara ise, komşu ülkelere de zarar verdiği gerekçesiyle bu tür yaptırımlara karşı.
Bununla birlikte, Davutoğlu'nun bugünkü Şam ziyaretinin Türkiye-Suriye ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olacağı görüşü Ankara'ya hakim.
Hükümet Sözcüsü Arınç, Davutoğlu'nun dönüşünü takiben Türkiye'nin atacağı adımların kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
ŞAM'DAN İLK İPUCU
Ankara, Suriye'de geçen Mart ayında patlak veren isyanların ardından sıklıkla reform çağrısı yapmış, ancak Beşar Esad'ı doğrudan hedef alan ifadeler kullanmamaya özen göstermişti. Pek çok gözlemciye göre, bunda, Erdoğan ile Esad arasında son yıllarda gelişen yakınlığın da etkisi vardı. Ankara'da bugün gelinen nokta ise, Başbakan Erdoğan'ın ifadesiyle sabrın taşma noktası.
Dolayısıyla, Esad'ın bugün Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na vereceği mesajın, iki ülke arasındaki ilişkilerin, en azından yakın geleceğini belirlemesi bekleniyor. Esad'ın mesajının ilk ipucu ise, Şam'dan dün gelmişti.
Esad'ın danışmanlarından Doktor Bouthina Shaaban, "Davutoğlu Suriye'ye sert bir mesaj iletecek olursa, daha kesin bir yanıt alır" diye konuştu. Bu ipucu, Esad'ın bugün Davutoğlu'na vereceği mesajın özünü oluşturursa, kuşkusuz, bu bir restleşme olacak. Bu durumda, Ankara'nın Şam yönetimine karşı politikalarının değişmesi kaçınılmaz.
Hükümetin açıkladığı gibi, bu değişimin ne getireceğine Davutoğlu'nun dönüşünde karar verilecekse de; iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilemesi, bugünkü uluslararası konjoktürde Ankara'dan daha çok, Şam'ı bağlar gibi görünüyor.
- Etiketler :
- Haberler
