Şamlıoğlu: Olanlar beni ürkütüyor

İstanbul Şehir Tiyatroları’nın çiçeği burnunda Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu, kurumda sık sık yönetici değiştirilmesinin kendisini de ürküttüğünü söyledi.

İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevini Orhan Alkaya’dan devralan Ayşe Nil Şamlıoğlu, Canlı Gaste programına konuk oldu.

Ayşe Nil Şamlıoğlu, şunları söyledi:

“Bugüne kadar fazla sayıda öneriyle karşılaştım. Bir süre sonra, hani 'Yaş kemale erdi' cümlesi de var ya, artık kaçmayıp görev yapma zamanım geldi dedim. Sıcak bakacağımı söyledim ve göreve getirildim.

Yaşanan tartışmalar beni de mutsuz ediyor. Şehir Tiyatroları’nın dışından biri olduğum için bunu dışarıdan takip ettim. Bu kadar çok yönetici değişikliği sanatçıyı olumsuz etkiler. Kendi sistemini oturtması 1 yıl, sistemin uygulaması ikinci yıl, sağlıklı işleyip işlemediği üçüncü yılda görülür. Bu beni ürkütüyor. Bu konularda konuşmayı da açıkçası çok sevmiyorum. İtirazlarımı dile getirince kendimi garanti almaya çalışıyormuşum gibi bir resim çizmekten de çekiniyorum.

Devlet Tiyatrosu’nun bir yasası vardır. Hem 657, hem de özel yasasıyla kendi alanını savunabilir. Şehir Tiyatroları ise yasayla değil, tüzükle idare olunuyor. Sanıyorum bir kaç sene öncesinde tüzüğü de boşa çıkaracak bir uygulama gerçekleşmiş. Bazı avantajların yanı sıra bazı dezavantajlar da getirmiş.

Bence politik bir koltuk değil. Ama sanatı politikadan, toplumdan ve kendi çağından ayırmak söz konusu değildir.

Sanıyorum Kenan Işık’ın danışman olması nedeniyle üzerine gidiliyor. Bir süre sonra sorunların nedenlerin gösterebilmek için hedef ararız ya, oklar tek kişiye yönelir. Bence asıl çözüm, özerk bir yasanın olmasıdır.

Geçtiğimiz dönemde başlatılan olumlu çalışmalar var. Bu çalışmaların takipçisi olacağım. Dans Tiyatrosu’nun kurulması gerekir. Gölge ve kukla tiyatrosunu mutlaka kuracağım. Eğitim alınması için sanatçılarımızı burslarla yurtdışına göndereceğim. Kadroları yetiştirmezseniz, sanattan ümidimizi keselim. Asıl verilmesi gereken savaş, yeni nesillerin, genç nesillerin yetişmesidir. Büyük bir yönetmen açığı var. Yüreğini ve aklını koymuş genç isimleri, burslu olarak yurtdışına yollayacağım. Bu tiyatro, mutlak ve mutlak yönetmen yetiştirecek.

Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Ekim ayında açılacak. Başka sahneler de gündeme gelecek. Bir ara, 'Acaba ömrüm şantiyelerde mi geçecek' diye düşündüm. ODTÜ’de mimarlık okumuştum, gerçi bitirmemiştim ama... ‘Tanrım kaçındığım şeyleri karşımda buldum. Sadece yönetici olmayı değil, mimarlığın da bir kenarından temasa geçtim’ diye düşünüyorum.”

Sayfa Yükleniyor...