Sanıklar 'terörle mücadele polisi'ni istemedi

Diyarbakır’daki KCK davasının 3. duruşmasında sanık avukatı, salonda bulunan terörle mücadele şubesi polislerinin dışarı çıkarılmasını istedi.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen ''Kürdistan Topluluklar Birliği/ Meclisi (KCK/TM)'' yapılanmasıyla ilgili davanın 3. duruşmasına 104'ü tutuklu 110 sanık katıldı.

Duruşmada sanıklar avukatı olarak söz alan İstanbul Barosu'na kayıtlı Ercan Kanar, yargılamanın demokratik bir ortamda devam etmesinin yaşamsal bir önem taşıdığını belirterek, ''Terörle Mücadele Şubesi polisleri ve amirlerinin duruşma salonunda bulunduğunu gözlemledik. Soruşturmayı yürüten görevlilerin yargılamanın yapıldığı salonda katiyen bulunmaması gerekir. Salonda 2 Cumhuriyet Savcısı bulunuyor. Savunmanın kendini özgürce ifade etmesi gerekir. Mahkemenin buna izin vermemesi lazım'' dedi.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, iddianamenin özetinin okunması için Cumhuriyet Savcısına söz verdi.

Cumhuriyet Savcısı, sabahki oturumda iddianamede yer alan KCK/TM yapılanmasına ilişkin bölüm ile sanıklardan hakkında yakalama kararı bulunan terör örgütü PKK'nın Avrupa sorumlusu olduğu iddia edilen Sabri Ok ve Kamuran Yüksek ile ilgili kısmı okudu.

KCK’nın yapısının anlatıldığı iddianamenin ikinci bölümüne geçen savcı, bir numaralı sanık Sabri Ok’un diğer sanıklar ile yaptığı telefon görüşmelerini de okudu. Savcı Aksoy, Abdullah Öcalan’ın iddianamede yer alan avukat görüşme notlarını da okudu. Öcalan’ın Mesut Barzani ve Celal Talabani ile görüşmelerin yapılmasını istediği, bunun için de BDP İstanbul Milletvekili Sahabat Tunceli’i kastederek, “Sabahat bu işle ilgilenebilir” bölümü okununca, sanıklar salonda duruşmayı izleyen Tuncel’e dönerek gülümsedi. Bu sırada sanıklar kendi aralarında konuşmaya başlayınca, susmaları yönünde mahkeme başkanı tarafından uyarıldı.

Dün 70 sayfa okunan iddianamenin bugün de öğleye kadar yaklaşık 30 sayfası okundu. Duruşmaya kadar ara verildi.

GÜVENLİK KORİDORU
Duruşmanın öğleden sonraki oturumuna 104'ü tutuklu 111 sanık katıldı.

Duruşmada müvekkillerine hukuki yardımda bulunamadıklarını, sanık ve avukatları arasındaki güvenlik koridorunun usule aykırı olduğunu belirten sanık avukatları, bunun kaldırılmasını talep etti.

Avukatların, ''Müvekkillerimizle görüşme hakkımız kısıtlanıyor'' sözü üzerine Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, ''Duruşma salonunda tutuklu sanıklarla teması kabul etmiyoruz. Çünkü güvenlik açısından sıkıntıya neden olur. Biz bunu böyle uygun gördük. Eğer siz kısıtlama var diyorsanız öyledir'' dedi.

Başkan Yılmaz, daha sonra iddianamenin özetinin kaldığı yerden itibaren okunması için Cumhuriyet Savcısına söz verdi.

Cumhuriyet Savcısı, yaklaşık 900 sayfalık iddianamenin bugün 225 sayfasını okudu.

Duruşmanın sonunda tahliyeye ilişkin söz alan sanık avukatlarından Metin İriz, müvekkillerinin soruşturma aşamasında bir dizi hukuka aykırı işlemlere maruz kaldığını ileri sürerek, ''Tutukluluk ağır bir tedbirdir. Bizce tutukluluğun koşulları mevcut değildir. Sanıkların kimlikleri ve meslekleri belli. En azından onlara adli kontrol uygulanabilir. Yurt dışına çıkma yasağı veya nakdi kefalet ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılabilirler. Biz bunları talep ediyoruz'' dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı Cuma gününe erteledi.

ADLİYE ÖNÜNDE ARBEDE
KCK davasının sürdüğü Diyarbakır adliyesi önünde hırsızlıktan tutuklu yargılanan bir grup adliyeye getirildiği sırada gazeteciler görüntü almak istedi. Bu sırada tutuklu yakınları görüntü alan gazetecilere bıçakla saldırdı. Bir gazeteci bıçaklı saldırıdan kurtulmak için KCK davası için adliye önünde bekleyen BDP’lilerin olduğu kalabalığa sığındı.

Ellerinde bıçakla gazeteciyi kovalayan 5 kişi de BDP’li kalabalığa dalınca kavga çıktı. BDP’li kalabalık, bıçaklı saldırganları linç etmek istedi. Ancak polis olaya müdahale ederek bıçaklı saldırganları linçten son anda kurtardı.

Polisin bu tavrına tepki gösteren BDP’li grup, çevik kuvvet polisine taş ve su şişeleri fırlatı. Kalabalık grup içinde bulunan bazı kişilerin araya girmesiyle polis ile BDP’liler arasında yaşanan arbede kısa sürede sona erdi. Polis, hırsızlıktan yargılananların bıçaklı yakınlarından bazılarını gözaltına alarak, başlattığı soruşturmayı sürdürüyor.

152 SANIK YARGILANIYOR
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, 104'ü tutuklu 152 sanık hakkında ''devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma', ''terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma'', ''terör örgütüne yardım ve yataklık etme'' suçlarından 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor.

Hakkında yakalama kararı bulunan terör örgütü PKK'nın sözde Avrupa sorumlusu Sabri Ok'un ilk şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, kapatılan Demokratik Toplum Partisinin (DTP) 28 yöneticisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 12 belediye başkanı, 2 il genel meclisi başkanı ile 2 belediye meclis üyesi de şüpheliler arasında bulunuyor.

26'sı kadın 104 tutuklu arasında Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Diyarbakır'ın Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin, Şırnak'ın Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Şanlıurfa'nın Suruç Belediye Başkanı Ethem Şahin ve Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven, Mardin'in Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk'ün yanı sıra kapatılan DTP'nin eski genel başkan yardımcıları Kamuran Yüksek, Bayram Altun ile Selma Irmak, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Şimşek, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, kapatılan DEP'in eski milletvekili Hatip Dicle, eski Dicle Belediye Başkanı Abdullah Akengin, eski Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, eski Viranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin, eski Ergani Belediye Başkanı Nadir Bingöl, DİSKİ Genel Müdürü Yaşar Sarı da yer alıyor.




İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği MAZLUMDER, KCK davasına bakan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında suç duyurusunda bulundu.

MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, yaptığı açıklamada, KCK davasında tutuklu yargılanan sanıkların anadilde savunma taleplerinin mahkeme heyetince reddedildiğini hatırlattı.

Lozan Antlaşması'na göre vatandaşların mahkemede anadilde savunma yapabilmeleri taahhüt altına alındığını hatırlatan dernek başkanı, "Mahkeme heyeti anayasa ihlali suçu işlemiştir. Hukuka ve evrensel değerlere duyarlı savcıları göreve davet ediyoruz" dedi.

Ünsal ve beraberindekiler açıklamanın ardından suç duyurusu dilekçesini Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne verdi.

Sayfa Yükleniyor...