Savaş Ay 'Ninni' ile uğurlandı

İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden usta gazeteci Savaş Ay bugün son yolculuğuna uğurlandı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törende kızkardeşi Ay'ın vasiyeti olduğunu söyleyerek 'Ninni' şarkısı okudu.

Savaş Ay 'Ninni' ile uğurlandı

Tedavi gördüğü Samatya'daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 9 Kasım'da hayatını kaybeden gazeteci-yazar Savaş Ay için ilk tören yıllarca görev yaptığı Sabah gazetesi önünde düzenlendi.

Barbaros Bulvarı'ndaki gazete binası önündeki törende Savaş Ay'ın tabutu üzerine Ay'ın fotoğrafı ve adeta kendisiyle özdeşleşen, üzerinde 'A' yazılı şapkası bırakıldı.

Usta gazetecinin oğlu Ulaş Ay, törene babasının fotoğraf makinesi boynunda asılı olarak geldi.

Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, yaptığı konuşmada Savaş Ay'ın mesleğine aşık olduğunu ve gazeteciliği hayatının her saniyesine yerleştirdiğini belirterek, Savaş Ay'ın hastanede yazdığı son yazıları okudu. Törende Ay'ın bazı meslektaşlarının ve yakınlarının ağladığı gözlendi. Şafak, sözlerini "Hoşça kal Savaş Ay, hoşça kal" diyerek bitirdi.

Gazeteci Ay'ın cenazesi, arkadaşları ve meslektaşlarının alkışları arasında cenaze aracına konularak, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenecek tören için buraya götürüldü.

Buradaki törende, Can Dündar'ın seslendirdiği, "A Takımı" ekibi tarafından hazırlanan, Savaş Ay'ın hayatına dair kesitlerin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

Gösterimin ardından Okan Bayülgen, bugün işlerinin çok zor olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Gelin bunu hep beraber bir 40. yıl onurlandırması gibi düşünelim. Çünkü ölüm karşısında aciz, çaresiz, asık suratlı insanlar, etrafında toplanmış O'nu uğurlamaya çalışıyoruz. Bugün burada uğurladığımız adamın hikayesi vazgeçmeyen adamın hikayesidir. Herhalde gençliğinden ölümüne kadar O'nun hayatının bir kısa günü birçoğumuz için maceranın ta kendisidir. Daha dolu dolu yaşayan bir adam görmedim. Savaş Ağabey ölmemek için uğraşan bir adam değildi. Galiba hiç uğraşmadı da. O, vazgeçmeyen bir adamdı. O, vazgeçilemez olanlardan vazgeçmeyen bir adamdı. Şimdi onu hep birlikte saygıyla uğurlarken, ardından gelen genç meslektaşları, sevenleri olarak bizler yaşamımızın vazgeçilemez yanlarını bir kez daha düşünelim..."

KIZKARDEŞİ NİNNİ OKUDU
Ay'ın kızkardeşi Işıl Ay, sanatçı bir aileden geldiklerini belirterek, "55 yıllık ağabeyimdi. Sizlerin de ağabeyiydi. Hastane odasında bir gün bana bir vasiyeti oldu. Vasiyeti herkesin huzurunda söylemek istedim. 'Ninni' şarkısını çok severdi. Ben nasıl söyleyeceğim, bu üzüntümle bilmiyorum ama annemden o ninnilerle büyüdük. "Lütfen mezarımın başında bu şarkıyı mırıldanır mısın?' dedi. Şimdi elimden geldiği kadar bu şarkıyı mırıldanacağım ağabeyime. Mekanı cennet olsun, rahat uyusun" diye konuştu. Işıl Ay, ağabeyinin vasiyetini yerine getirerek, şarkıyı seslendirdi, ardından Savaş Ay için yazdığı şiiri okudu.

Ay'ın eski dostu olduğunu belirten Zülfü Livaneli de "Savaş'ım burada yatarken konuşmak çok zor. Benim yiğidim, aslanım burada yatarken konuşmak çok zor" ifadelerini kullandı. Livaneli, Ay'ın kişisel dertlerinde, çok zor günlerinde de her zaman "Aldırma, bunlar da olur geçer" dediğini, hayatı mizahla karışık yaşadığını söyledi.

Livaneli, Ay'ın sadece olayları izleyen bir gazeteci olmadığını, olaylara kişiliğiyle katıldığını anlatarak, "Bence gazeteciydi ve aynı zamanda bir sanatçıydı. Onun varlığını, dostluğunu, şakalarını, akordiyonunu çok arayacağız. Son zamanlarda alıştığımız dünyanın en güzel sesi gibi gelen o kısık sesini çok arayacağız. Çok özleyeceğiz seni Savaş ve hiçbir zaman unutmayacağız. Sevgili kardeşim hoşçakal" dedi. '

'GÜLE GÜLE KAPTAN'
Ay'ın sokakta mucizeler yaratan bir haberci olduğunu ve çok erken hayatını kaybettiğini dile getiren gazeteci Nebil Özgentürk de usta gazeteciye, "Güle güle kaptan" diye veda etti.

Gazeteci Coşkun Aral ise hayatının en zor anını yaşadığını, çünkü 40 yıllık dostunu, arkadaşını kaybettiğini dile getirdi. Aral, "En çok kavga ettiğim ve en çok barıştığım insandı. Onunla birlikte bu mesleğe başladığımız günlerde bir farklılığın peşinde koştuk. O amacına ulaştı çünkü çok güzel bir okul yarattı. O 'A Takımı' okuluyla 'nin en karanlık dönemlerinde insanlara bir umut ışığı oldu. İyi ki varsın ve bizim için hep var olacaksın. Ruhun şad olsun" diye konuştu.

"A Takımı"nın kendi yaşamında çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden gazeteci Tayfun Talipoğlu da "A Takımı", "Bamteli" ve "Haberci" programlarının aynı kanalda olduğunu, bunların insanlara umut veren yapımlar olduğunu dile getirdi.

Talipoğlu, Savaş Ay'ın bu nedenlerle hiçbir zaman unutulmayacağını belirterek, "Bana her zaman 'Biz muhabiriz' derdi. Savaş Ay, Türk televizyon tarihinde bir devrim yaptı. 'Savaş Ay'ın yaşam öyküsünü okuyun' diyorum genç arkadaşlara. Rahat uyu ağabey" ifadelerini kullandı.

Savaş Ay'ın adının "Barış", soyadının da "Güneş" olması gerektiğini dile getiren Halit Kıvanç da "Çok sevdiği bir evladını kaybetmiş bir baba gibi hissediyorum. Şimdi ağlatıyor bizi. Fakat o kadar güzel şeyler yaptı ki mutluluğumuzu sürdüreceğiz" dedi.

Ulaş Ay törende, tüm "A Takım" ekibini, babasının cenazesinin yanına davet etti. Üzgün olduğu görülen ve zaman zaman gözyaşlarını tutamayan Ulaş Ay burada, "A Takımı bitmedi ve devam edecek" dedi.

Konuşmaların ardından Savaş Ay'ın yakınları taziyeleri kabul etti. Daha sonra Ay'ın cenazesi omuzlara alınarak araca taşındı.

Savaş Ay'ın naaşı Fatih Camii'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından, Kozlu'daki aile mezarlığına defnedildi.

Sayfa Yükleniyor...