Savcıya 'Cezaevinden çıkıyordu' suçlaması

Savcılıktan ayrılan Cihaner'in Ergenekon soruşturmasından tutuklu bulunduğu sırada cezaevinden çıkarak eşiyle buluştuğu öne sürüldü. Savcı iddiaları ciddiye almadı.

Savcıya 'Cezaevinden çıkıyordu' suçlaması

Erzincanlı yerel gazeteci Kemal Özdemir’in ‘Ergenekon Fay Hattında Erzincan’ adlı kitabında, eski Başsavcı İlhan Cihaner’in tutuklu olduğu dönemde cezaevinden dışarı çıktığı, aynı soruşturmada tutuklu MİT mensuplarının da gardiyanları kullanıp dışarıyla irtibat kurduğu öne sürüldü. Cihaner, kitaptaki iddiaları “Deli saçması” diye nitelendirdi.

Özdemir’in fotoğraflara da yer verdiği kitabındaki iddialar özetle şöyle: “Cihaner tutukluyken bir dinlenme tesisinde eşiyle birlikte görüldü. Eski Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal soruşturma açtı. Ancak dosya kendisinden alınarak, cezaevi savcısına verildi, sonra da ‘takipsizlik’le kapandı. Cezaevindeki MİT’çiler gardiyanlar vasıtasıyla dışarıyla irtibat kuruyordu. Cihaner, Erzincan Adliyesi’nde kimsenin giremediği ‘aynalı camlı’ sorgu odası yaptırmıştı. Oda İsmailağa operasyonlarına başladığında düzenlendi.

Cihaner’in odasındaki kasada Fethullah Gülen’le ilgili dosya bulundu. Gençlik Derneği adlı sol kuruluş ilde basın açıklamaları yaparak, Alevi-Sünni çatışması yaratmayı amaçlıyordu. Gençlerden biri Cihaner’in uzaktan akrabasıydı.

SAVCI OLDUĞUNU BİLSEYDİM KAFASINI KIRARDIM

Cihaner, gözaltına alındığı günü kendisine yönelik fiziki müdahale fotoğraflarının “sızdırılmasını alçaklık” olarak nitelendirirken “Herhalde imamın ordusu saldırıyor? O gün, müdahale edenlerden birisinin de savcı Mehmet Yazıcı olduğunu bilseydim, kafa atardım. Tek pişmanlığım budur” değerlendirmesini yaptı. “Servis” edilen fotoğrafların kendilerinde bulunmadığını ancak polis ve savcılığın elinde olduğunu vurgulayan Cihaner, “Cezaevinde de 50 kez elle arama yaptılar. Bunları anlatmanın topluma bir yararı yok” dedi.

CHP’den milletvekili aday adayı olan, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, 16 Şubat 2010 tarihinde makam odasında polis ve savcının fiziki müdahalede bulunup, ardından da gözaltına alındığı gün yaşananları Cumhuriyet’e anlattı. Cihaner, dün bazı gazetelerde yer alan fotoğrafların; makam odasında oturduğu sırada odaya polis ve savcıların girmesi üzerine ayağa kalktığını, arama ve gözaltı için geldiklerini söylemesi üzerine yeniden makam koltuğuna oturacağı sırada yaşanan 15-20 saniyelik süreye ait olduğunu bildirdi. Cihaner, o anı, “Yeniden masama oturunca kaldırmaya çalıştılar. Fotoğraflar da yerime oturmaya çalışırkenki görüntüler. Herhalde masama oturup bir şey yapacağımdan çekindiler” sözleriyle özetledi. Polislerin koluna girerek fiziki müdahalede bulunduğu fotoğrafların sızdırılmasını “alçaklık” olarak nitelendiren Cihaner, gözaltına alındığı günkü polis kamerası kayıtlarının da sızdırıldığını anımsattı.

Kendisine fiziki müdahalede bulunmaya çalışanlardan birisinin de savcı Mehmet Yazıcı olduğunu da ilk kez açıklayan İlhan Cihaner, “O gün, o kişinin savcı olduğunu bilmiyordum. Eğer savcı olduğunu bilseydim, karşı çıkar ve kafa atardım. Bunu orada bilseydim, maliyeti ne olursa olsun ona sert bir karşılık verirdim. Tek pişmanlığım budur. Olay günü yaşananlara ilişkin fotoğraf ve görüntülerin hepsi yayınlanmıyor. Nedense savcının da fiziki müdahalede bulunduğu fotoğraflar neden yayınlanmıyor? Saatlerce süren işlemler var, oturuldu, kalkıldı, yemekler yenildi. Bunca zaman geçmesine rağmen hâlâ o gürüntüler biz de bile yokken belli gazetelere ve gazetecilere neden dağıtılıyor. Hukuksuzluklarını bir kez daha ispat etmiş oldular. Tüm görüntüler polisin, savcılığın elinde. Savcının emri olmadan zaten polis oradaki hareketi yapamaz” değerlendirmesini yaptı. Gözaltı günü yaşananları kamuoyuyla paylaşmama gerekçesini Cihaner, şöyle açıkladı:

“Baştan sona hukuksuz olan bir olay. Yapılan bir eşkıyalık var. Ben sokak serserisi değilim ki, kafa, kol gireyim; fiziki müdahale edene fiziki karşılık vereyim. Bu olanları hiç anlatmadım, nesini anlatayım. Cezaevinde kaldığım süre içerisinde de en az 50 kez elle arama yapıldı. Bunu da ilk kez açıklıyorum. Çünkü bunları anlatmanın insanlara, topluma bir yararı yok.”

Direnmesini sürdürmesi halinde fiziki kavga çıkmasının muhtemel olduğunu anlatan Cihaner, “Düşününüz ki, çıkarkan başsavcının, savcıların, polislerin kafası kırılmış. Böyle bir görüntü kabul edilebilir mi? Bu görüntüler daha mı uygun olurdu?” diye sordu. CHP’den milletvekili aday adayı olan Cihaner, fotoğrafların yayınlanma zamanının “manidar” olduğunu vurgularken “İmamın ordusu saldırıyor” dedi.

Sayfa Yükleniyor...