'Sınır ötesi'ne cenaze operasyonu

Şırnak’ın Irak sınırında iki ayrı operasyonda 12 PKK’lının öldürülmesinin ardından sınırda bir ‘ilk’ yaşandı. Aralarında BDP milletvekillerinin de olduğu yaklaşık 300 kişi sınırı geçerek cenazeleri aradı. Grup öldürülen PKK’lılardan üçünün cesedini bularak Türkiye’ye getirdi.

'Sınır ötesi'ne cenaze operasyonu

Şırnak’ın Uludere ilçesinin Irak sınırında bulunan Yemişli Köyü’nün sınır kesiminde iki ayrı operasyonda 12 PKK’lının öldürülmesinin ardından dün bölgede şimdiye kadar rastlanmamış manzaralar hâkimdi.

Önce öldürülen PKK’lılardan altısının cenazesi sabaha karşı Şırnak Devlet Hastanesi’ne getirildi. PKK’lıların aileleri cenazeleri almak için hastane önünde toplandı.

Şırnaklı Sami Piranoðlu ile Hakkârili Adem Aşkan’ın cenazeleri, ailesi ve BDP’liler tarafından alındı.
Öldürülen PKK’lılardan üçünün cesetlerinin sınırın Irak tarafında bulunduğunun belirlenmesi üzerine yaklaşık 300 kişi, dün sabah Yemişli Köyü’nün Bilican Tepesi Mevkii’nde sınırı geçmek istedi. Sınırda önlem alan güvenlik güçleri, geçişe izin vermedi ve havaya uyarı ateşi açtı. Yaşanan gerginliğin ardından yaklaşık 300 kişi, bir saat süren yolculuğun ardından sınırı geçti.

Bilican Tepesi’nde BDP’li Gültan Kışanak, Hasip Kaplan ve Osman Baydemir’in de aralarında bulunduğu bir grup, cenazeleri beklerken; bölgeye Sikorsky helikopterlerle takviye birlikler indirilip, önlemler en üst seviyeye çıkarıldı.

Kalabalık bir grup da Irak tarafına geçip araziyi taradı. Grup buldukları üç cenazeyi tarafına getirdi. Konvoy cenazeleri araçlara alarak Yemişli Köyü’ne doğru hareket etti. Yemişli Köyü yakınlarında konvoyun önünü kesen askerler, BDP’lilerden otopsi yapılması için cenazeleri aldı.

12 PKK’lının öldürülmesinin ardından birçok ilde gösteri ve çatışma vardı. Şırnak’ta, üç günlük yas ilan edilirken, dün başta Diyarbakır, Batman, Şırnak, il merkezleri ile bazı ilçelerde esnaf kepenk açmadı.

Batman’da bir grup, Turgut Özal Bulvarı üzerindeki billboard’lardaki AKP’li milletvekili adaylarının posterlerini yırtıp, camları kırdı.
Diyarbakır’daki kepenk kapatma eylemine CHP de bir seçim bürosunu kapatarak destek verdi.

Hakkâri’de aralarında BDP’li Hakkâri Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP İl Başkanı Orhan Koparan’ın da bulunduğu yaklaşık 4 bin kişi, Bulvar Caddesi üzerinde bulunan Belediye binası önüne kadar yürüdü.

Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde aralarında BDP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adayları Leyla Zana, Emine Ayna, Şerafettin Elçi, Nursel Aydoğan ve Altan Tan’ın da bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi yürüyüş düzenledi. Bazı göstericiler polisle çatıştı.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bir grup, Diyarbakır Caddesi üzerinde ateşler yakarak yolu kapattı. Olayların ardından polis aracından Mehter Marşı çalındı. Şırnak’ın Cizre ilçesinde yolu kapatan göstericiler Karayolları 95’inci Şube Şefliği binasına taşla ve molotofkokteylleriyle saldırdı.

Cenazeleri almak için Kuzey Irak’a geçen gruptaki BDP’li Gültan Kışanak, operasyonlara tepkisini şöyle dile getirdi: “Bu eylemsizlik sürecinde Genelkurmay’ın açıklamasına göre 12 gerillanın yaşamını yitirmesi açıkça katliamdır. Sorumlusu devletleşen AKP hükümetidir, Başbakan Erdoğan’dır. Cenazelerimizi almak için geldik, onlar bu halkın evlatlarıdır, sonuna kadar sahip çıkacağız. İsyanımız büyüyerek devam edecek, ta ki özgür bir halk olarak Kürdistan’da özgürce yaşayıncaya kadar.”

Şırnak’ta 12 PKK’lının öldürülmesi siyaseti de gerdi. BDP Genel Başkanı Hamit Geylani Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘akan kanın sorumlusu olduğunu’ öne sürerek, Erdoğan’a “Elini Kürt halkının yakasından ve bedeninden çek. Elini demokratik çözüm çadırlarına, cuma hutbelerine sokma. Yoksa o ele bir şeyler olur ve yen içinde de kalmaz” diye seslendi.

Partisinin genel merkez binasında basın toplantısı düzenleyen Geylani, “PKK’nın son eylemsizlik kararını üçüncü kez 15 Haziran’a uzatarak barışa, özel olarak da seçimlere önemli bir şans tanıdığını ancak “AKP’nin seçim çıkarını akan kanda aradığını” öne sürdü:
“Bu ülkede toprağa düşen her can, canımızdan bir parçadır. Bu canların parçalanmasına neden olan hükümet ve onun başı Hitler faşizmine özenerek kayıp canlar üzerinde siyaset yapıyor. Onun için akan her damla kanın siyasi, dolayısıyla fiili sorumlusu hükümet ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Son iki ayda çoğu gerilla, sivil, asker ve polis 48 kişi öldü. Bunlar toplumu öfke noktasına taşımıştır. Eninde sonunda öfke, öfkeyi yaratanların suratına çarpacaktır.”

Geylani, Erdoğan’a da “Elini Kürt halkının yakasından ve bedeninden çek. Elini demokratik çözüm çadırlarına, cuma hutbelerine sokma. Yoksa o ele bir şeyler olur ve yen içinde de kalmaz. Bunlar tehdit değil, bıçağın kemiği kırdığı anlaşılmasıdır.”




Sayfa Yükleniyor...