Sırrı Süreyya Önder: Saldırılar sistematik

HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Adana ve Mersin’deki parti binalarına yapılan saldırıyla ilgili olarak “Kimse bize 'bu provokasyondur, şudur, budur' demesin. Bu hazırlanmış, sistematik bir şeydir" dedi.

Sırrı Süreyya Önder: Saldırılar sistematik

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) binasında Mersin ve Adana’da HDP binalarına düzenlenen saldırıları değerendirdi.

Sırrı Süreyya Önder, saldırıları "Gladio yöntemleriyle hazırlanmış" olarak nitelendirdi.
Mersin'de bir provokasyon hedeflendiğine dikkati çeken Önder, şunları kaydetti:
"Buralara şöyle gelindi; bizi hep bölge partisi olmakla suçlayanlar, bizi sadece belli bir kesime hitap etmekle suçlayanlar, propagandalarını bunun üzerine inşa edenler, biz ne zaman ki 'deki mazlumların, hakların, inançların, kadının, gencin partisi olunca, programımızı ve yürüyüşümüzü bu kapsayıcılıkla devam ettirmeye karar verince, bu sefer dünyanın hiçbir demokrasisinde, demokratik terbiyenin şu kadarında nasip olanın asla zikretmeyeceği çiğlikte değerlendirmeler yapıldı."

Önder, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın ve AK Parti yöneticilerinin HDP'ye yönelik açıklamaların saldırıların habercisi ve zemin hazırlayıcısı olduğunu ileri sürerek, "Kimse bize 'Bu provokasyondur, şudur, budur' demesin. Bu hazırlanmış, sistematik bir şeydir. Eğer sizin ilginiz yoksa bu tutum ve davranışlarınız, bu saldırılara elverişli bir zemin sunacağını bilmemek gibi bir mazeretiniz olamaz. Bu kadar kıt akıllılık olmaz. Ya budur, ya bizzat sizin dahliniz vardır. Devlet, hükumet iyi bilir, bu ülkenin istihbarat gücünün yarısı o bölgededir. Orada devletten habersiz birinin nefes alması mümkün değil. Bomba hazırlanacak, bunların lojistikleri temin edilecek, kargo ayarlanacak ve gönderilecek ve devletin bundan haberi olmayacak. Bu yalana bizim inanmamızı kimse beklemesin" diye konuştu.

Saldırılarla kaos oluşturulmasının hedeflendiğini iddia eden Önder, "Bu olmayınca AKP'ye provokasyon oluyor, o olunca kavgada yumruk sayılamayacağı için 'Efendim, işte oldu bitti, provokasyon yaptılar' diyecekler. Sizin o kıt aklınız bu halkın serinkanlılık, soğukkanlılık duvarına çarpıp tuzla buz olacak. Biz büyük bir coşkuyla, neşeyle ve kararlılıkla daha fazla barış, daha fazla eşitlik, daha fazla özgürlük diyeceğiz. Bu saldırıların, bizi korkutacağını, yıldıracağını ve seçim çalışmalarından çekilmemize neden olacağını öngörüyorlarsa bu hesap boşuna bir hesap" dedi.

“UTANÇ VERİCİ ZAMANLAR”

"Saldırılarla ilgili yasal bir işlem başlatmayı düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Önder, "Bu ülkede bir aydır, hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan hem de hükümet sözcüleri nefret suçu işliyorlar. Bunun için suç duyurusunda bulunmaya gerek yok. Bunun suç olduğunu bilen bir savcının harekete geçmesine ihtiyaç var" yanıtını verdi.
Önder, saldırıların ardından Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan başta olmak üzere hükümet yetkililerinin açıklamaları ve mesajlarının nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:

"Geçmiş olsun diyen birine 'teşekkür ederiz' demek normal medeni bir terbiyenin gereğidir. Sayın Akdoğan, bana da mesaj göndermiş, üzüntülerini bildirmiş. Fakat, bu bununla geçiştirilecek bir şey değil. Siz bu kadar nefret dilini körükleyeceksiniz. Sayın Yalçın Akdoğan bize 'geçmiş olsun' demişsin, teşekkür ederiz. Siz iki gün önce, demokrasi için en az 4-5 milyon oya tekabül eden bir partinin sandık altında kalmasının süper bir şey olacağını söylüyordunuz. Kavramanız gereken şudur; başımıza felaket geldikçe bize geçmiş olsun dilekleri göndermek değil, kavramanız gerek, şu zehirli dilinizi, üstelik utanç verici bir şekilde dün söylediğinizi bugün yalayıp yutan o dilinizi, hayra çalıştırmak. Hayır söyleyecekseniz söyleyin, şer söyleyecekseniz susun. Ne demek HDP'nin baraj altında kalması süper olurmuş, verdiği referanslara bak, bu ülkenin demokrasi tarihinin en utanç verici zamanları."

YSK'ya da seslenen Önder, "Bu hükümetten hayır yok. Siz bu seçim güvenliği konusunda bir çift laf etmeyecek misiniz? 62 noktada bizim seçim bürolarımız saldırıya, gönüllülerimiz lince uğramış. Hükümet sana sesleniyorum, bize geçmiş olsun mesajı göndereceğine, halkın can güvenliğini tehlike atma suçundan derhal gözaltına alınıp kovuşturulması gereken kalabalığı, orada meşru faaliyet yürüten, 'Seçim bürosunun tabelasını indireceğiz, bunlar buradan gidecekler' diyen kaymakamını görevden al, ondan sonra geçmiş olsun mesajına 'teşekkür ederim' diyeyim. Bu kaymakam kimin kaymakamı? Bu adam kendini ne zannediyor? Kimin memleketinden kimi kovuyorsun?" ifadelerini kullandı.

Önder, Başbakan Yardımcısı Akdoğan'ın HDP'ye ilişkin "Bundan sonra 'Biz burada özerklik ilan ediyoruz' demeyeceğinin garantisi var mı?" sözlerinin anımsatılması üzerine "Biz, yüzde 80 oy aldığımız bölgelerde böyle bir şey yapmamışız. Bizim böyle bir deneyimimiz var. Ama siz bu ülke demokrasiyi rafa kaldırmak için her fırsatı ganimete çeviriyorsunuz" değerlendirmesini yaptı.

“İMRALI AYAĞINDA SIKINTI VAR”

Çözüm sürecinde gelinen noktanın ne olduğunun sorulması üzerine Önder, "Çözüm Süreci heyetimizin, bizim müzakere heyetimizin adaya gidiş için müracaat etmesine gerek yok. Hükümetle yaptığımız mutabakat gereği en fazla 15-20 gün içinde rutin ada ziyaretlerimizin gerçekleşmesi olgusu karara bağlanmıştır. Aynı çerçevede en geç 15-20 gün içerinde bizim KCK yetkilileriyle görüşmelerimiz karara bağlanmıştır. Heyetimizin diğer üyeleri bunun şimdi KCK ayağını gerçekleştiriyorlar. Ama İmranlı ayağında sıkıntı var. Tabii ki bu bir tecrittir. Keyfiyete bırakılmış bir şey değildir, kararlaştırılmış bir şeydir. Sorduğumuzda, seçimde sonra falan gibi yaklaşımlar geliştiriyorlar" ifadesini kullandı.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Halkların Demokratik Partisi

Sayfa Yükleniyor...