'Siz neyin kutlamasını yapıyorsunuz beyler?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''25 ana kuzusu akıl dışı,bir şekilde can verecek, Genelkurmay Başkanı ve vali birbirlerine halı kilim verecek, birbirlerini başarılarından dolayı plaketle ödüllendirecekler. Siz neyin kutlamasını yapıyorsunuz beyler?'' dedi.

'Siz neyin kutlamasını yapıyorsunuz beyler?'

CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Kılıçdaroğlu toplantının başında basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bugünün, aynı zamanda CHP'nin kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, CHP'nin resmi olarak 89, fiili olarak ise 93 yıldır milli direncin kalesi olmayı sürdürdüğünü ifade etti.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Kurucu Genel Başkan Gazi Mustafa Kemal'i ve milli mücadele kahramanlarını minnetle, rahmetle, şükranla anıyorum. Bize bir vatan emanet etmiş olan şehitlerimizin ve gazilerimizin, CHP'nin ebediyete göçmüş mensuplarının aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Benim, iki büyük eserim vardır. Biri Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi'dir' vecizesinin aynı zamanda ne kadar gerçekçi bir tespit olduğu bugün daha açık bir biçimde ortadadır. 89 yaşında bir siyasal partiye sahip olmanın Türkiye Cumhuriyeti için ne kadar önemli bir kazanım olduğunu bugün herkesin bir kez daha idrak ettiğini düşünüyorum.''

Farklı siyasi görüş ve düşüncedeki birçok vatandaşın CHP'nin varlığından kaynaklanan haklı bir güven duygusuna sahip olduğunu gözlemlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Kuruluşun ve kurtuluşun CHP'sine duyulan bu güven boşuna değildir. Bu güvenin gittikçe artacağından ve Türk halkının Mustafa Kemal'in bu iki büyük eserini de gözü gibi koruyacağından hiç kimse kaygı ve şüphe duymasın. Devletler durduk yere büyük olmazlar, onları büyük yapan sosyal, siyasi ve entelektüel miraslarıdır. Türkiye Cumhuriyeti büyük devlettir. Türkiye Cumhuriyeti'ni büyük devlet, CHP'yi ise büyük parti yapan temel unsur sahip oldukları tarihi birikimdir.

CHP'nin sahip olduğu en büyük hazine kuşaklarla birbirine aktarılan bu büyük görgü, bilgi ve gelenektir. Büyük Türkiye Cumhuriyeti'ni adeta muz cumhuriyeti gibi yöneltmeye kalkışan kişilerin bunu anlaması zor olabilir, fakat yine de şu tespiti yapmak zorundayım. Türkiye, görgüsünden, terbiyesinden, birikiminden koparılmaya çalışılmaktadır. Sadece son birkaç haftada yaşanan vahim olayların bir benzerinin Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşmiş olabileceğine ihtimal vermiyorum.

25 ana kuzusu akıl dışı, izan dışı bir şekilde can verecek, bölgeye giden Genelkurmay Başkanı ve o ilin valisi hem de milletin gözünün içine baka baka birbirlerine halı, kilim verecekler, hediyeleşecekler, birbirlerini üstün başarılarından dolayı plaketle ödüllendirecekler. Siz neyin kutlamasını yapıyorsunuz beyler. Ben, bu zihin bulanıklığını, bu akıl tutulmasını, bu sağduyu iflasını açıklayabilecek bir kelime bulamıyorum. Gerçeklerle, devlet terbiyesiyle, vicdanla ilişkisini kesmiş bir iktidar dönemine, bu ülke bugüne kadar hiç şahit olmamıştır. Tayyip Erdoğan'ın uygulayıcısı olduğu ve devletin valisine, yöneticisine rol model olduğu sistemin ülkeyi getirdiği yer işte burasıdır.''

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin aydınlarına, yazarlarına, eli kalem tutan vicdan sahibi insanlarına seslendiğini belirterek, şunları söyledi:

''Başbakan suçu ne olursa olsun, ne hata yaparsa yapsın, ne kadar çalarsa çalsın kendi adamlarına sonuna kadar sahip çıkıyor. Onların sonsuz bir dokunulmazlığı var, yasalar onlara işlemiyor, kurallar onlar için çalışmıyor, onlar hesap vermiyor. Bunun günümüzde en tipik örneğini ÖSYM Başkanı oluşturuyor. Başbakan 'Ben kendi adamlarımı yedirmem' diyor. Hangi görüşe sahip olursa olsun, hangi inancı taşırsa taşısın, bütün vicdan ve insaf sahibi kişilere sesleniyorum, halkıma sesleniyorum: Gelin Türkiye'ye vicdanını yeniden kazandıralım, gelin Başbakan kendi adamlarını korurken biz de kendi adamlarımızı koruyalım, yani halkın çocuklarını koruyalım, mazlumları koruyalım, şehit analarının hukukunu koruyalım.

Biz de kendi evlatlarımızı bu vicdansızlığa teslim etmeyeceğimizi gösterelim. Biz de kendi evlatlarımızı yedirtmeyelim. Bu ülkenin çocuklarının kanının, canının ucuz olduğu zannına kapılan bu zalimlerden hesap soralım. Kimse bir daha '3-5 Mehmet'in ne önemi var' diyemesin, sorumluluk sahibi bakanlar 'Allah'ın takdiri' diyerek sorumluluktan kaçmasın. Yoksa bu zalimin, zulmün vebaline sesi çıkabilecekken çıkmayanlar, kalemi varken yazmayanlar da ortak olurlar. Anaların ahı bu zulme seyirce kalan herkesin yakasına yapışacaktır.''

Kılıçdaroğlu, CHP'nin Afyonkarahisar'daki patlamanın takipçisi olduğunu, olayın bütün yönleriyle araştırılıp, ortaya çıkarılmasını sabırsızlıkla beklediğini yineleyerek, ''Halkımız henüz bu olayla ilgili bilgilendirilmedi. Tıpkı Uludere bombalanmasında olduğu gibi, tıpkı düşen savaş uçağımızda olduğu gibi. Sayın Genelkurmay Başkanı'mızın 'her şey ortada' diye bir açıklaması var. Sayın Başbakan, Genelkurmay Başkanı'nın dediği gibi her şey ortadaysa niye çıkıp bir açıklama yapmıyorsun. Şehitler bu milletin şehitleri, bu halkın evlatları, hepimizin bilmeye hakkı var, çık ve ne olup bittiğini açıkla, fakat gerçekleri açıkla'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...