'Sözümü tutamazsam 4 ay içinde bırakırım'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, verdiği sözleri yerine getiremezse ilk 4 ay içinde siyaseti bırakacağını, genel başkanlıktan da ayrılacağını açıkladı.

'Sözümü tutamazsam 4 ay içinde bırakırım'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, bu ülkede her zaman her yerde insana değer verdiğini belirterek, ''İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve başımın üstünde yeri vardır. Hangi partiye oy verirse versin, bütün yurttaşlarım arasında ayrım yapmadım. Sadece şu ayrımı yaptım; benim için yandaş yok sadece ve sadece vatandaş var'' dedi.

Rize'ye ilk olarak 1976 yılında genç bir bürokrat olarak geldiğini, yukarıda bir çay bahçesine çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Orada yeşilin bütün tonunu görmüştüm ve demiştim ki Allah'ın bu ülkeye verdiği bu kadar güzel bir doğa parçasını nasıl olur da dünyaya tanıtmayız. Bir turizm cenneti olabilir yeşili, doğası ile güzelliği ile. Rize aslında çok şey kaybetti.

Karadeniz için fındık Giresun ve Trabzon için ne kadar önemli ve stratejik bir ürünse çay da Rize için o kadar önemli, stratejik bir üründür. Çay üreticileri hayatından memnun mu? Taban fiyat verildi mi? Allah Allah, nasıl taban fiyat verilmez. Gerçekten verilmedi mi taban fiyat?'' diye konuştu.

Bir ülkeyi yönetenlerin halkın sağduyusuna güvenmek zorunda olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Bir ülkeyi yönetenlerin temel amacı o ülkede yaşayanların mutlu olmasıdır, o ülkede hiç bir çocuğun yatağa aç girmemesidir. Bunun mücadelesini veriyoruz. İstiyoruz ki bu güzel ülkede herkes mutlu, huzur içinde, mutluluk içinde yaşasın, kimse birilerine muhtaç olmasın.

Çayınızı, ÇAYKUR'u, fabrikaları özelleştirdiler. Rizeli zengin oldu mu? Rizeli özelleştirmeden bir kar elde etti mi? Peki Allah aşkına niye özelleştirdiler. Bütün Rizeli kardeşlerime söylüyorum. Duvarın bir kenarına yazın, halkın iktidarında özelleştirmeye son vereceğiz. Çayda özelleştirme olmayacak, ÇAYKUR'da özelleştirme olmayacak. ÇAYKUR Rizelinin olacak. ÇAYKUR çay üreticisinin kara gün dostu olacak. FİSKOBİRLİK fındık üreticisinin, Toprak Mahsulleri Ofisi buğday üreticisinin kara gün dostu ise ÇAYKUR da çay üreticilerinin kara gün dostu olacak.

Biz çayı bu bölge için stratejik ürün sayıyoruz. Bu bölgenin tek geçim kaynağı, en önemli geçim kaynağı çaydır. İnsanlar bütün aile olarak zor şartlarda çalışırlar. Gübresini, ilacını verirler, kadınlar çay toplar. Ben de birara çay topladım, onu da söyleyeyim. Alın teri dökerler ve bedelini de almak isterler. Sen çay üreticisinin alın terinin değerini vermeyeceksin, yurtdışından kaçak çay gelecek, buna göz yumacaksın. 35-40 bin ton arasında bu ülkeye her sene gelir o çaylar, kullanılır ama kimse görmez. Kardeşiniz Kemal görecek.''

'KAÇAK ÇAYLAR İMHA EDİLECEK'
Kaçak çayların tamamını imha edeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Kaçak çayı niye imha edeceğiz? Eğer benim ülkemin insanı alın teri dökmüşse, çalışmışsa, güneşin sıcağında, yağmurun altında çalışmışsa, çoluk çocuk, kadın erkek demeden çalışıp, alın teri döküp çay elde etmişse, bir başka ülkenin çayını buraya getirip onun alın terinin çalınmasına izin vermeyeceğiz, vermemeliyiz. Bu bizim milliyetçilik anlayışımızdır. Önce benim ülkemin insanı kazanacak. Yıllar yılı söylediler, bir sürü politikacı çıktı söyledi. 'Efendim şöyledir, böyledir' dedi. Bakın herkes köşeyi döndü, ceplerini doldurdular. Ben ceplerimi doldurmayacağım. Benim ceplerim vatandaşın talepleri ile doludur.''

'TAŞERON İŞÇİLERİ KADROYA ALACAĞIZ'
Son zamanlarda bir de taşeron işçi çıktığını dile getiren Kılaçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Sendikası olmayan, asgari ücrete mahkum edilen, mesai kavramı olmayan çağdaş köle düzeni çıktı. Aranızda sendikacılar var, yeniden örgütlenmenizi sağlayacağım. Örgütlü toplum olmaktan korkmayacağım. Taşeron işçileri kadroya alacağız. Onlar da bu ülkede çalışacaklar, üretecekler, haklarını alacaklar... Siyasetçi ile halk arasında güven sağlayacağız. Verdiğimiz sözleri yerine getiremezsem ilk 4 ay içinde siyaseti de bırakacağım, genel başkanlığı da bırakacağım. İlk 4 ay içinde aile sigortası kurumunu kuracağız. Taşeronlaşmayı kaldıracağız. Emeklilere milli gelirden pay verilmesi ile ilgili yasayı çıkaracağız. Gençlerin askerlik süresini 9 aya indirmek için çalışmayı başlatacağız. 15 aydan 9 aya indireceğiz gençler. Diyorlar ki 'gençlerin askerlik süresini 15 aydan 9 aya indiriyorsun, memleketi kim savunacak'. Rize'den söylüyorum, Rizeli kardeşlerime söylüyorum. Eğer bu ülke savunulacak konuma gelirse değil 9 ay, 9 yıl da askerlik yaparız biz. Unutmayın, bu ülkede kimin derdi varsa çözüm Cumhuriyet Halk Partisinde. CHP Genel Merkezini son 6 ayda bir üniversite gibi çalıştırdım. Gecenin 2- 3'ünde çalışan arkadaşlarıma moral vermek için onların çayını kahvesini içmeye gittim. Ve toplumun hangi kesiminin derdi varsa, onunla ilgili projelerimiz var. Artık eleştiren değil, öneri getiren, vatandaşın sorunlarına eğilen, ona güven veren yeni bir Cumhuriyet Halk Partisi anlayışı ile yola çıkıyoruz. Size güveniyoruz, siz de bize güvenin.''

Sayfa Yükleniyor...