Su yağları eritmez!

Neden Türk kahvesinin yanında su içiyoruz, hiç düşündünüz mü? Peki ya bol suyun zayıflattığı ne kadar doğru?

Su yağları eritmez!

"Su yerine kahve içiyorum demek hiç doğru değil. Peki neden o zaman kahvenin yanında mutlaka su ikram ediliyor, bunu hiç düşündünüz mü?"

Bu soru Prof. Dr. Birsel Kavaklı'ya ait. Radikal gazetesinde yer alan habere göre; kahvenin yanında mutlaka su içmek gerekiyor. Ayrıca suyun, yağları erittiğine dair inanış da yalan...

İşte Kavaklı'nın açıklamaları:

"Kahvede çok oksalat vardır. Bu oksalatı atmak için de su tüketilmesi gerek. Oksalat böbrek taşı yapar. Ama su içtiğimiz zaman böbreklerimizdeki oksalat su ile yıkanır ve vücuttan atılır. Sadece kahve içenlerin değil tabi, herkesin günde iki litre su içmesi gerekir.

SUSAYINCA SU İÇİLMELİ
Susayınca su içmek yerine diğer sıvıları tüketmek çok yanlış. Açık çay içmek o kadar zararlı değil ama bir kupa kahve içmek içerdiği oksalat nedeniyle zararlı. Çayı kısmen su yerine koyabiliriz ama işin esası suyu su olarak tüketmektir. İçilen çorba günlük su ihtiyacımız içinde sayılmamalıdır.

NİTRİT MİKTARI AZ OLMALI
Suyun kalitesi de çok önemli! Suda ve sodada nitrit miktarı az olmalı. Şişe suların satıldığı, pazarlandığı yerlerde Sağlık Bakanlığının onayı ve denetlemesinin yapıldığına dair belgeler vardır. Bunlara dikkat edilmeli.

YAKILAN KALORİ MİKTARININ ARTMASINI SAĞLIYOR
Su, bağışıklık sisteminin görevini yerine getirmesini sağlıyor. Zinde ve dinç kalmaya yardımcı oluyor. Hücrelere besin ve oksijen taşıyarak atıkları uzaklaştırıyor, böbreklerin toksik maddelerden temizlenmesine yardımcı oluyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu minerallerin pek çoğunu sağlayan su, böylece günlük faaliyetler sırasında yakılan kalori miktarının da artmasını sağlıyor. Ayrıca vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı oluyor. Cildin esnek ve parlak olmasını sağladığı gibi, idrar yolu enfeksiyonları ve kabızlık gibi hastalıklardan korunmaya da yardımcı oluyor.

SU, YAĞLARI ERİTMEZ
Su tüketmek geçici tokluk yaratabilir ama fazla tüketmek de zararlıdır. Yemekten önce su içmek kişi de geçici şişkinlik yapar. İdrar atımı ile bu durum geçer. Protein ya da yağlı gıdalar 2-4 saat midede kalmaktadır. Su için böyle bir şey söz konusu değildir. Kişi açlığını su ile geçiriyor ve daha sonra da yemek yemiyorsa metabolizması ona uygun olduğundan zayıflıyor olabilir. Su içerek idrarla yağ da atılamaz. "Su, yağları eritir" inanışı doğru değildir. Ayrıca kalp hastalarının soğuk su içmemeleri de çok doğru değil. Çünkü soğuk su yemek borusunun soğumasına ve damarlarda büzüşmeye neden olur.

HERKESİN VİTAMİN İHTİYACI FARKLI
Büyüme ve gelişme çağında, hamilelikte, ileri yaşlarda, kronik hastalığı olanlarda, alkolizmde eksikliği saptanan vitaminler kullanılmalı. Gerekli olan vitamin miktarı genellikle tavsiye edilen günlük miktar RDA olarak tanımlanmaktadır. Bu değerler ürünlerin etiket bilgilerinde yer alıyor. Belirli grupların özel vitaminlere daha fazla ihtiyacı var. Örneğin çocuklar (D vitamini), hamile kadınlar (folik asit), yaşlılar (D vitamini), sigara içenler (C vitamini), çok alkol tüketenler (B1 vitamini) veya vejetaryenler (B12 vitamini) belirli vitaminlere daha fazla ihtiyaç duyarlar.

FAZLA C VİTAMİNİNE DİKKAT!
C vitamininin fazlası böbrekler yoluyla dışarı atılır. Ana metabolitlerinden birisi oksalattır. Bu nedenle yüksek dozda uzun süre kullanımı, oksalat taşları oluşturur. Ayrıca C vitamini mide asidini artırır. Anemik hastalarda demirle birlikte C vitamini alınması önerilir; ancak demir birikimi olan hemokromatoz durumlarında ve hemolitik anemilerde C vitamini önerilmez. Uzun yıllardan beri C vitamininin soğuk algınlığından koruyucu etkisi üzerinde duruluyor. Bu konuda yapılan çalışmalar sonucunda C vitamininin profilaktik etkisi tespit edilmedi. Ancak soğuk algınlığı geçiren kişilerde hastalık süresini kısalttığı ve semptomların ciddiyetini azalttığı bildiriliyor. Sigaranın, C vitamininin kandaki düzeyini düşürücü etkisi olduğundan, sigara içenlerin normallere göre 2 kat daha çok C vitamini almaları gerekiyor."

Sayfa Yükleniyor...