Suları nasıl tükettik?

Çevresel ve toplumsal konularda çalışmalar yürüten bağımsız araştırma kuruluşu World Watch Enstitüsü raporuna dayandırılarak oluşturulan “Suları Nasıl Tükettik?” kitabı dünyayı bekleyen su krizine her yönüyle dikkat çekiyor.

Suları nasıl tükettik?

Hayatın, dünyanın yüzde 70’ini kaplayan sularda ortaya çıktığı kesin olarak biliniyor. Ve şimdi dünyanın bütün su varlığı, bu hayatın içinden evrilip gelen bir tür olan insan yüzünden büyük tehlike altında. İş Bankası Kültür Yayınları, inceleme-araştırma dizisinden çıkan “Suları Nasıl Tükettik?” kitabı bu önemli çevre sorununu gündeme getiriyor.

Çalışma, petrol kaynaklarının tükenmesi halinde ne olacağının konuşulduğu günümüz dünyasında, insanlığı bekleyen asıl tehdidin su kaynaklarının tükenişe doğru gidişi olduğunu raporlarla ortaya koyuyor. “Sularımız” ve “Okyanuslar Tehlikede” başlıklı iki bölümden oluşan kitapta, denizlerde aşırı avlanma, kirlilik ve ticari su ürünleri yetiştiriciliğine ek olarak küresel ısınmanın da etkilerinin görülmeye başlandığı, baraj projeleri, nehir yataklarının değiştirilmesi, sulak alanların kurutulması ve şehirlerdeki aşırı su tüketimi ile tatlı su kaynaklarının tehlike altına girişini çarpıcı bir şekilde aktarılıyor.

Çalışma bu kötü gidişin fotoğrafını çekmenin yanında su kaynaklarının korunması için insanlığın neler yapması gerektiğini de okurlara aktarıyor.



Kitaptan:

Hükümetlerin su politikalarını ve uygulamalarını, tatlı su ekosistemlerini ve bu ekosistemlerin değerli hizmetlerini koruyacak şekilde düzenlemesi gerekiyor. En büyük önceliğin verilmesi gereken konular ise şöyle sıralanıyor: İçme suyu tedarikçilerine su havzalarını korumak için yatırım yapma yükümlülüğünün getirilmesi, nehirlerin, göllerin, ve diğer tatlı su havzalarını korumak için yatırım yapma yükümlülüğünün getirilmesi; nehirlerin, göllerin ve diğer tatlı su ekosistemlerinin kayıt altına alınması ve bunların sağlığı için ekolojik hedeflerin koyulması, nehir debilerini değiştiren, yer altı sularını tüketen ve su havzalarına zarar veren insan faaliyetlerine sınırlama getirilmesi. Bu sınırlamalarla birlikte etkili bir su fiyatlandırma sistemi de uygulanırsa su verimliliği (doğadan elde edilen suyun birim fiyatı) artacak, bir yandan insanların gereksinimleri karşılanırken diğer yandan da doğanın önemli tatlı su ekosistemleri korunacaktır.

Denizlerdeki pek çok canlı türünü (en büyük balinalardan en küçük planktonlara kadar) korumak sadece suların sağlığı değil, bizim için de gerekli. Acil önlemler alınmazsa, gelecek nesiller okyanusların uluslararası sularındaki, yani elimizde kalan en büyük küresel ortak değerimizdeki yaşamı görme ya da bunun keyfini sürme fırsatını kaçıracak.”



Suları Nasıl Tükettik?

Yazan: Sandra Postel, Michelle Allsopp, Richard Page, Paul Johnston, David Santillo

Çeviren: Ayşe Başçı

234 sayfa, 12 TL

Sayfa Yükleniyor...