Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, terör olaylarıyla ilgili HDP'ye büyük sorumluluk düştüğünü söyledi. Suudi Arabistan ile İran arasındaki krize de değinen Kurtulmuş, bölgenin daha fazla gerilimi kaldıramayacağını belirtti ve iki ülkeye gerginliğe son verme çağrısında bulundu.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama

Bakanlar Kurulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplandı.

Toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, açıklamalarda bulundu.

Kurtulmuş'a ilk olarak, özerklik açıklamalarının ardından HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gündeme gelmesi soruldu.

Parti olarak kapatma ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı olduklarını hatırlatan Kurtulmuş şunları söyledi:

"Bu tabloyu geçmiş dönemlerde de yaşadı. Parti kapatmalar Türkiye siyasetine en ufak bir fayda sağlamadı. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda da olumlu sonuçlar alınamadı.

Türkiye'nin sorunlarının çözülebilmesi için en büyük sorumluluk HDP'ye düşüyor. Kendilerine oy veren kitlenin taleplerini göz önüne almaları gerekiyor. 

HDP'ye oy veren yurttaşlarımız da olmak üzere, Türkiye'de vatandaşlarımız terörü desteklesinler diye kimseye oy vermedi. Terör örgütüne arka çıksınlar diye kimseye oy vermedi. Kimseye demokratik yolların dışında bir siyasi mücadele yolu arasınlar ve bu yol üzerinden siyaset geliştirsinler diye oy vermedi. Dolayısıyla öncelikli olarak büyük sorumluluk HDP'nin üzerine düşüyor. HDP'de siyaset yapanlar, barışın diliyle konuşmaya, Türkiye ve demokratik kurum ve kuralların işletilmesine azami gayret sarfetmeye dikkat etmelidirler.

Demokrasi dışı yollarla Türkiye'nin birliğini bozacak sözlerden ve eylemlerden kaçınmaları gerek. Bu tavsiyeyi tekrar ediyoruz. HDP kendisine oy verenlerin hakkını hukukunu koruduğu iddiasındaysa demokrasi içinde fikirlerini dile getirerek katkı sağlamalıdır. Hendek siyasetine destek vererek Türkiye'de siyaset yapılamaz. Biz parti kapatmalara da dokunulmazlıkların kaldırılmasına da karşıyız."

TERÖR OLAYLARI

Bölgede yaşanan terör olaylarına da değinen Kurtulmuş, "Son derece zor bir mücadele veriliyor" dedi.

"Biz ortaya çıkan olayların her birisi için beklenmedik bir durum söz konusuysa bunlarla ilgili soruşturmalar açılıyor" diyen Hükümet Sözcüsü şöyle devam etti:

"Diyarbakır'da bir kadının hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturma da devam ediyor. Sivillerin zarar görmemesi niyetimiz açıktır. Birisi yanlış yapmışsa ilgililerden hesap sorulur. Silopi'de bir terörist cesedini yerde sürükleyen 4 emniyet mensubunun açığa alındığını biliyorsunuz. Tüm soruşturmalarda titizlikle hareket ediyoruz. Terör mağduru olan vatandaşlarımız için çalışmalar yürütülüyor. Vatandaşlarımızın karşılaştığı zararın ortadan kaldırılması için çalışmalar sürüyor."  

"BÖLGENİN DAHA BÜYÜK GERİLİM KALDIRACAK HALİ KALMADI"

Başbakan Yardımcısı, Şii din adamı Nemr'in idam edilmesi sonrası Suudi Arabistan ile İran arasında yaşanan gerilime yönelik açıklamalarda da bulundu.

İki ülkenin de İslam dünyası için çok önemli olduğunu ifade eden Kurtulmuş,  "Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanmakta olan ve maalesef Orta Doğu'da var olan gerilimlere çok ilave ve sert bir gerilim şeklinde gireceği belli olan bu gerilimden her iki ülkenin biran evvel çıkmasını isteriz" diye konuştu.

Kurtulmuş, "Bölge zaten barut fıçısı halinde. Bu bölgenin daha büyük gerilimleri kaldıracak takati kalmamıştır" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her iki ülke ile de iyi ilişkileri olan bir ülkeyiz. Suudi Arabistan ile İran arasında yaşanmakta olan ve maalesef Ortadoğu'da var olan gerilimlere çok ilave ve sert bir gerilim şeklinde gireceği belli olan bu gerilimden her iki ülkenin biran evvel çıkmasını isteriz. Bölge zaten barut fıçısı halinde. Bu bölgenin daha büyük gerilimleri kaldıracak takati kalmamıştır. Her iki ülkeyle de dost olan bir ülke olarak söyleyeceğimiz şu; her iki taraf da teenni içinde hareket etmek durumundadır. Suudi Arabistan ve İran'ın birbirine karşı hasmane tutum içerisinde hareket etmesi her iki ülkeye de zarar verir, bölgeye zarar verir.

Türkiye olarak yabancı ülkelerde bulunan diplomatik elçiliklerin Viyana Sözleşmesi çerçevesinde korunması dokunulmazlığı esastır. Ülkeler arasında siyasi farklılıklar ne olursa olsun, hangi gerilimler yaşanırsa yaşansın, diplomatik misyonların korunma altına alınması çok temel anlaşmalardan biridir. İran'da bulunan diplomatik misyon temsilciliklerinin korunma altına alınmasını İran tarafına tavsiye ederiz. Biz idam cezalarını kaldırmış bir ülkeyiz. Biz idam cezalarının uygulanmasını hele hele siyasi idam cezalarının uygulanmasının hiçbir şekilde bölge barışına katkısı olmayacaktır. Bütün bu idam cezalarının hepsine karşı olduğumuzu açıkça ifade ettik.

1991'den bu yana devam eden gelişmelerin sürekli olarak bu ülkeler içinde bir takım ayrışmalara neden olduğunu üzülerek takip ediyoruz. Yeter artık. Bizim bu bölgede barışa, sükuna ihtiyacımız var. Bütün bu ülkelerin kendi farklılıkları, yöntemleri, siyasetleri ne olursa olsun herkesin evrensel İslam topluluğunun bir parçası olduğunu unutmamasını tavsiye ediyoruz. Her iki ülke de evrensel İslam topluluğunun bir parçasıdır. Bu topluluk içindeki farklılıkların en kısa zamanda ortadan kaldırılması, ülkeler arasında siyasi gerilimlerin sona erdirilmesi ve böylece ülkeler arasında yakın işbirliği sağlayamıyorlarsa bile, çok yakın düşmanlık hatları oluşturmamalarını tavsiye ederiz. İran ile Suudi Arabistan halkı bizim dostumuz, kardeşimizdir. Her iki tarafın da teenni içinde hareket etmesi bölgenin ve evrensel islam topluluğunun menfaatleri çerçevesindedir."

Sayfa Yükleniyor...