Tanrıkulu: Başbakan farkında gibi...

Faili meçhul cinayetler ve kayıplar için Hakikat Komisyonu'nu gündeme getiren CHP'li Tanrıkulu: AK Parti meselenin farkında değil, tüm dünyada 40'tan fazla ülkede kurulmuş komisyon var, zaman aşımı süresi dolmak üzere.

Tanrıkulu: Başbakan farkında gibi...

'de işlenmiş faili meçhul cinayetler ve özellikle Güneydoğu'da kaybolan insanlar için Hakikat Komisyonu kurulmasını öneren CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, NTV'de canlı yayınlanan Banu Güven'le Artı programında soruları yanıtladı.

Aynı zamanda eski Diyarbakır Baro Başkanı olan Sezgin Tanrıkulu'nun açıklamaları şöyle:

"Geçmişte bu konuyla ilgili çok çalıştım, birçok mağdurun avukatlığını yaptım. Geçmişle hesaplaşma konusunda azımsanmayacak bir birikime sahip, sivil toplum ve akademik çalışma deneyimi olarak. Bu birikimlerin Meclis'te bir karşılığını bulması gerekiyor, o vakit gelmiştir. Diyarbakır Barosu bu çalışmaları yaptı daha önce.

Hakikat Komisyonu 40'dan fazla ülkede var, literatüre geçmiş bir tanım. Patenti dünyaya aittir, kimseye ait değil. Kimin dile getirdiği önemli değil, önemli olan Türkiye'de böyle bir ihtiyaç var mıdır yok mudur?

Bana göre uzun zamandır böyle bir ihtiyaç var, bu ihtiyacın karşılığının da Meclis'te olması gerekiyor. BDP veya başka siyasi çevreler tarafından ifade edilmiş olması bana göre yeterli değil. Toplumsal uzlaşma, barışma, hakikatlerle yüzleşme için bu komisyon gerekli.

CHP İÇİNDE BANA KARŞI ÇIKAN YOK
CHP içerisinde çok önemli tepkiler alıyorum. Türkiye'de karanlıkları aydınlatmanın yolu böyle bir komisyondan geçiyor. Partimiz içerisinde bana yansıyan bir tartışma veya karşı çıkma yok. Kaldı ki CHP Genel Başkanı çok açık bir şekilde açıklama yaptı bu konuyla ilgili, CHP'nin faili meçhullerin araştırması ve Türkiye'nin bu gerçekle yüzleşmesi gerektiğini ifade etti. Dolayısıyla Genel Başkan'ın ağzından çıkan bu ifadeler aynı zamanda CHP'nin görüşüdür. Ben açıklamayı yaparken partinin yetkili organlarından görüş de aldım. Yani, Diyarbakır'da konuşurken şahsi görüşlerimi ifade etmedim.

Biz 12 Eylül'den bu yana geçen 30 yıldaki faili meçhul cinayetler ve kayıplar için başka bir modelin Türkiye'ye gerekli olduğunu söylüyoruz. CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak burada bir kez daha söylüyorum, Türkiye için zorunludur bu model.

AK PARTİ'NİN GÖRÜŞÜ NET DEĞİL
AK Parti'den şu ana kadar açıklama yapan sözcülerin işin farkında olmadıklarını görüyorum. Mesela Salih Kapusuz açıklamayı Diyarbakır'da yapmış olmamı Diyarbakırlı olmama bağladı. Meselelere Diyarbakırlı veya başka bir yerli olmakla bakılmaz ki. Halide İncekara veya Suat Kılıç başka bir açıklama yaptı. Meselenin öneminin farkında değil gibiler. Ancak Başbakan sanki biraz farkında gibi, 'İçine bakalım' dedi. İktidar partisinden net bir görüş ortaya çıkmış değil.

TÜRKİYE MODELİNİ OLUŞTURABİLİRİZ
Bizim önerimiz somut ve açık. Meclis araştırma komisyonları dışında, yasayla kurulacak bir komisyondan söz ediyoruz. Adını da birlikte koyabiliriz, Türkiye'ye özgü bir isim verebiliriz. Bunun için bir uzlaşma komisyonu önerdik, TBMM'de grubu bulunan partilerin temsilcileri bir araya gelsinler, böyle bir araştırma komisyonunun gerekli olup olmadığı konusunda uzlaşsınlar istiyoruz. Sonra da dünyadaki örneklerden hareketle Türkiye modelini araştırıp bunun yasasını ortaya çıkarsınlar.

BAĞIMSIZ, GENİŞ YETKİLİ OLSUN
Bizim görüşümüz bağımsız, geniş yetkili olmalı; Meclis dışında akademisyenler, entelektüeller ve bu işte çalışmış uzmanlardan oluşsun. Ayrıca da TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri olsun. Bütün resmi devlet ve yargı kurumları da bu komisyona yardım etmeli. Bütün bu ayrıntıları tartışabiliriz.

ÖNEMLİ OLAN TETİĞİ KİMİN ÇEKTİĞİ DEĞİLDİR
Türkiye'de kayıpların bir envanteri çıkarılmış değil, çok net rakamlarla kaç kayıp, kaç faili meçhul var bilmiyoruz. Aslında aydınlatılan cinayetler de aydınlatılmış değil, bunların arkasındaki derin yapılar ortaya çıkarılmadı. Mesela Uğur Mumcu'dan bugüne kadar gelirsek... Arkadaki karanlık güçler ortaya çıkarılmadıkça insanların adalet duygusu tatmin olmayacaktır. Önemli olan tetiği kimin çektiği değildir, arkasında kimlerin olduğudur. Böyle davalara defalarca avukat olarak girdim.

YASAYLA ÖZEL OLARAK KURULMUŞ BİR KOMİSYON İSTİYORUZ
CHP olarak Meclis araştırma komisyonlarından farklı olarak yasayla kurulmuş özel bir komisyonu savunuyoruz, cinayetlerin arkasındaki yapılanmayı ortaya çıkarabilmek için. Komisyon cinayetleri araştırsın, bölgede halen aydınlatılmamış ve zaman aşımı süresi dolmak üzere olan binlerce faili meçhul var. Örgüt içi infazları, Hizbullah'ın işlediği cinayetleri araştırsın.

DÜNYADA 40'TAN FAZLA KOMİSYON KURULMUŞ
Gerçek anlamda adalete ulaşmak için dünya bu yollardan yürümüş. 1985 yılından bu yana dünyada 40'tan fazla bu şekilde komisyon kurulmuş. Türkiye neden bunu yapmasın?

MUTKİ'DE 27 İNSANA AİT KEMİK ÇIKTI
İnsanlar dua edecek mezar arıyor bölgede. Binlerce kayıp veya faili meçhulün annelerini, babalarını bu toplumla nasıl barıştıracağız biz. Siirt Mutki'deki kazılarda 27 ayrı insana ait kemik çıktı. Doğu ve Güneydoğu'da ayağımızı bastığımız topraktan neyin çıkacağını bilmiyoruz. İnsanlar yaslarını henüz tamamlayamadı, yasını tamamlamamış toplumlar barışa ulaşamazlar. Çok yakınlarımdan biliyorum, halen bunun ezikliğini yaşarım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) aldırdığımız kararlar var, Musa ve Fikri Özgen dosyaları vardır. Karı ve koca 70 yaşlarından sonra kaybedildi. 1997'den beri haber alınamadı, 14 yıl geçmiş ve kemiklerine ulaşılamadı. Ben olaydan sadece bir saat sonra Diyarbakır'daki jandarma komutanlığına gittim ve o günden bugüne ulaşamadık.

ZAMAN AŞIMI SÜRESİ DOLUYOR
Türkiye'de 20 yıllık zaman aşımı süresi var ve 90'lı yıllardaki olaylar için zamanımız daraldı. Zaman aşımı dolmadan yeni bir yöntemi bulmalıyız, yoksa barışı sağlayamayız. CHP hayati önemdeki bu öneriyi getirdi ve siyasi muhataplarımızın da bu işe daha ciddiyetle yaklaşmasını istiyoruz.

ABDÜLKADİR AYGAN'A ŞÜPHEYLE BAKMIŞTIK AMA...
Soruşturmalar şu anda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda tıkanıyor, onlarca dava var. Abdülkadir Aygan ilk kez 2004 yılında bir gazeteye röportaj verdi ve itiraflarda bulundu. Biz bu itirafları inceledik ve söylediklerine ilk başta kuşkuyla yaklaştık. Tarif ettiği yerlerde araştırmalar yaptık. Araştırmalar sonucunda ilk kemik Silopi ilçesinde bulundu, Murat Aslan'a aitti ve 1994 kaybolmuştu. DNA testinden sonra suç duyurusunda bulunduk biz. Geçen 7 yılda doğru dürüst bir işlem yapılamadı ve yol alınamadı. Dosyalar askeri savcılıkla sivil savcılık arasında gitti geldi ve dava açılamadı. Soruşturmalar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bekliyor.

FAİLİ MEÇHUL SAVCISINA KCK DOSYASI VERİLDİ
Soruşturmaları yürüten savcıya Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ayrıca KCK dosyasını verdi, sanki başka savcı yokmuş gibi. O savcı iki yıldır faili meçhul dosyalarını bıraktı ve KCK davasıyla uğraşıyor.

ERGENEKON SANIKLARINI SAVUNMUYORUZ
Ergenekon davasına gelince... Bir davada insanların hak ihlallerini gündeme getirmek başka bir şeydir, o davaya neden olan iddiaları savunmak başka bir şeydir. Biz o iddiaları savunmayız. CHP darbe arayışlarının adresi olmaz, bunların karşısındadır. Bunları savunanı da savunmaz. Bir yargılamada insanların kişi özgürlüğü ve özel hayat ihlalleri varsa buna karşı çıkar, hangi dava olursa olsun. Bu konudaki ince çizgi budur, kamuoyu bunu karıştırıyor. Bizim karşı çıktığımız bir yargılamada insanların uğradığı insan hakları ihlalidir, uzun tutukluluktur. Bunun dışında sanıkları savunmak değildir.

KCK DAVASI AİHM'DEN DÖNER
KCK davasında hukuken izahı olmayan uzun tutukluluklar var. Bu davaların tümü bir insan hakları hukukçusu olarak söyleyeyim, AİHM'den dönecek ve Türkiye mahkup olup tazminat ödeyecektir.

ARİF DOĞAN'I CİDDİYE ALMALIYIZ
Emekli Albay Arif Doğan, JİTEM'in en önemli sorumlularından biriydi, bugün çeşitli ifşaatlarda bulunuyor ve söylediklerine kuşkuyla yaklaşmamalıyız."

Sayfa Yükleniyor...