Tekin'e Sivas'ta da otopsi yapıldı
Belçika'nın Jamioulx hapishanesinde geçen cumartesi günü hayatını kaybeden Mikail Tekin'in cenazesi, Sivas'ta yapılan otopsinin ardından toprağa verildi.
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna getirilen Tekin'in cenazesine, toprağa verilmeden önce Sivas'ta da otopsi yapıldı.
Hastane morgunda yapılan otopside Mikail Tekin'in cesedinden parçalar alındığı, alınan parçaların İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği, otopsinin kesin sonucunun bu parçaların incelenmesinin ardından netleşeceği belirtildi.
Otopsi işleminin, Mikail Tekin'in ölümünün üzerinden uzunca bir süre geçmesi, bu nedenle cesedin çürüme ve morarmaya başlaması nedeniyle uzun sürdüğü öğrenildi.
TOPRAĞA VERİLDİ
Kayseri'den Türkiye Diyanet Vakfı'na ait araçla dün akşam saatlerinde Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna getirilen Tekin'in cenazesi, yaklaşık 4 saat süren otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi.
Tekin'in cenazesi, daha sonra cenaze aracıyla Ulu Camii'ye getirildi.
Burada helallik alınmasının ardından cami imamı Abdullah Koç, Mikail Tekin için dua etti. Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay'ın kendisini kısa süre önce telefonla aradığını, aramasını da özellikle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun istediğini ifade eden imam Koç, Tanlay'ın taziye dileklerini Tekin ailesine iletti.
İMAM KOÇ: TÜRKİYE'NİN HAYSİYETİDİR
İmam Koç, Büyükelçi Tanlay'ın ayrıca ''Bu sadece onun ölümüyle ilgili değil, sadece Mikail'in ölümü değil, Türkiye'nin onurudur, Türkiye'nin haysiyetidir, Türkiye'nin şerefidir, onunla bizzat ekip halinde ilgileniyoruz, bu konu üzerinde hassasiyetle duracağız'' mesajını iletmesini kendisinden istediğini kaydetti.
Mikail Tekin'in cenazesi, cami avlusunda kılınan namazın ardından Yukarı Tekke Mezarlığı'ndaki aile kabristanında defnedildi. Cenaze namazı ve defin işlemi sırasında, Tekin'in annesi Dönüş Arslan ile kardeşi Cebrail Tekin ve diğer yakınlarının gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
İMAM AÇIKLADI: ORTAK BİLDİRİ
Bu arada, imam Abdullah Koç, cenaze defnedilmeden önce yaptığı konuşmada ise ''Muhterem cemaatimiz, şu anda Dışişleri Bakanlığı'ndan yine aradılar. Belçika Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı ortak bir bildiri yayınlayarak bu kardeşimizin ölümünün arkasında duracakları, olayı sonuna kadar takip edecekleri kararı almışlar, bunu sizlere duyurmamızı, aileye hiç olmazsa bir teselli olarak özellikle duyurmamızı istediler. Bu konuyu sizlere iletmek istiyorum. Cenab-ı hak kardeşimize rahmet eylesin'' dedi.
Öte yandan, oğlunu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyayan Mikail Tekin'in annesi Dönüş Arslan, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istiyor.
Oğlunun fotoğraflarına sarılan acılı anne Arslan, ''İnanmıyorum. O yaşıyor, ölmedi. Onun istediği bir sevgiydi, ona herkes darbeyi vurdu'' diye gözyaşı döküyor.
'BEN DOĞRUYUM BENİ YAŞATMAZLAR'
Oğluyla telefonla en son görüştüğünde kendisine (Ben ölürsem sakın üzülme) dediğini anlatan Arslan, ''Yine saçmalıyorsun Mikail, ne ölümü dedim. (Yok anne kötü olursan bu dünyada yaşarsın, ben doğruyum beni yaşatmazlar bunlar) dedi'' diye konuştu.
Oğlunun orada bir hastanede tedavi gördüğünü, orada oğluna çok ağır ilaçlar verildiğini ve içmemesi durumunda tehdit edildiğini söylediğini öne süren Arslan, ''(Sen üzülme anne, benim ölümüm sizi rahat ettirecek) dedi. Sır var bunda. Öleceğini nasıl biliyordu, bir şey var, bunu tehdit ediyorlardı'' dedi.
'CANIMDAN CAN ALDILAR'
Arslan, olaya karıştığı belirtilen 3 gardiyanın serbest bırakılmasıyla ilgili soru üzerine de ''O 3 gardiyan işine devam ediyormuş, öbür gardiyanlar grev yapmış arkadaşlarını korumak için. Devlet el koydu, bana sahip çıksın buranın devleti. Başka Mikailler yanmasın. Hiç kimse ölmesin. O karıncayı incitmiyordu. Benim canımdan can aldılar'' diye konuştu.
Türkiye'de devlet yetkililerinin kendilerine gerekli desteği verip vermediğinin sorulması üzerine Arslan, şunları kaydetti: ''Allah devletimize zeval vermesin. Oranın devletine de zarar vermesin. Hep dua ederim. O devletin ekmeğiyle ben büyüttüm çocuklarımı. Buradan Abdullah Gül'e de, Recep Tayyip Erdoğan'a da sesleniyorum. Onların imanı tüm. Ben onlardanım. Öyle imansızlardan değil, benim kuzum da. İster imansız olsun, o bir candı. Bana sahip çıksınlar, ben sahipsizim. Benim bir tek yavrum kaldı, onunla, bana sahip çıksınlar.''
- Etiketler :
- Haberler