Telefon dolandırıcıları bu kez sert kayaya çarptı

Konya'da telefonda kendilerini polis olarak tanıtıp ev hanımı ve emekli polisin 33 bin lirasını alan 3 kişi, son aradıkları diş hekiminin uyanıklığı sayesinde yakalandı.

Telefon dolandırıcıları bu kez sert kayaya çarptı

Kendisini polis olarak tanıtan dolandırıcılar, ev hanımı Saliha Coşar (39) ve emekli polis Cemil Sarı'yı (65) telefonla arayarak, kimlik bilgileri, telefon numarası ve banka hesaplarının terör örgütü tarafından ele geçirildiğini ve kullanıldığını söyledi.
     
Kendisini emniyet amiri olarak tanıtan dolandırıcılar, çeşitli vaatlerde bulunarak söz konusu kişilere, istedikleri parayı belirledikleri yere bırakmasını istedi.
     
Bu şekilde 33 bin lirayı dolandırıcılık yöntemiyle alan kişiler, aynı gün diş hekimi İbrahim Aladağ'ı aradı. Aladağ'ın, durumu polise bildirmesi ve dolandırıcıları telefonda oyalaması sayesinde İsmail A. (21), A.Y. (15) ve İmam A. (24), istedikleri paraları almak için geldikleri adreste yakalandı.
     
Şüphelilerin, paraları belirlenen yerden alması güvenlik kameralarınca da kaydedildi.

Doktor İbrahim Aladağ (41), gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisini polis olarak tanıtan bir kişi arayınca, "Ben doktorum. Şu anda hastam var. Biraz sonra arayın" diyerek, telefonu kapattığını söyledi.
     
Arayan kişilerin telefon numarasından dolandırıcı olduğunu hemen anladığını aktaran Aladağ, televizyonda ve gazetelerde sürekli bu tür haberler gördüğü için hemen polisi arayıp durumu bildirdiğini dile getirdi.
     
Başka bir numaradan yine arandığını ifade eden Aladağ, "Banka hesaplarımın terör örgütü tarafından kullanıldığını ve kendilerinin bana yardımcı olacaklarını ifade ettiler. Ben de hiç hesabım bile olmayan bir bankada 2 milyon 170 bin liram olduğunu söyledim. Tabii onlar bu parayı duyunca kendilerinden geçtiler. 320 bin lira istediler. Öğle arası olduğundan bankaların kapalı olduğunu hatırlattım" dedi.
      
Bir süre sonra dışarıya çıkıp, bankaya gidiyormuş gibi yapmak için gürültülü ortama girdiğini anlatan Aladağ, şunları söyledi:
      
"Mesai bitmeden parayı çekmemi istediler. Parayı rezerve ettirdiğimi, 20 bin lirasını yarın vereceklerini söyledim. Zaman kazanmak için de banka görevlilerinin parayı akşama doğru hazırlayabileceklerini belirttim. Bazen telefonla görüşmeye ara verdik. Sürekli arayıp durdular. Bankaya gidiyormuş gibi yaptım, çalışanlara 'lavaboda', 'namaz kılıyor' dedirttim. Halbuki hastalarıma bakmaya devam ettim. Artık bana tamamen inanmışlardı. Tabii bu sırada sürekli polisle irtibat halindeydim. Dolandırıcılar, ses olmadığı için bankada bulunmadığımı düşününce, 'Ben ağır müşteriyim. Müdür, herkesin içinde mi bana parayı verecek. Şu an müdürün odasındayım' bile dedim. Kağıt dolu çantanın üstüne seri numaraları alınmış 5 adet 50 lirayı bıraktım. Şüpheliler, paraları almaya gelince kıskıvrak yakalandı. Dolandırıcıları bu sefer ben oyuna getirdim. İki ay önce de aramışlardı, nasihat edip, kızarak kapatmıştım. Bu sefer ders vermem gerektiğini düşündüm. Yapacaklarımı kurdum ve oynadım. Vatandaşlık görevimi yaptığıma inanıyorum."

Sayfa Yükleniyor...