Tiyatrodan nefret eden bir ailenin öyküsü

Kaçımız istediği işi yapmak için ailesiyle çatışmadı? Ya da kaçımız, ailemizin “o işten para kazanamazsın, geçinemezsin” cümlelerini duyup hiçe saydı? Eminim çoğumuz bunu ve buna benzer şeyleri yaşadı. Gerçi artık ailelerin onayladıkları mesleklerin de bir geçerliliği kalmadı ya, bu başka bir yazı konusu.

Tiyatrodan nefret eden bir ailenin öyküsü

Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi kapsamında ’ye gelen Fransa’nın en önemli oyun yazarlarından Rémi De Vos’un “Sana Bir Şey Söylememe İzin Ver” oyununda tam da bu konu anlatılıyor. Çocukluğundan beri tiyatroyla ilgilenen bir çocuğun ailesine ve kardeşine belki de dünyaya bunu kabul ettirmesini anlatan bir oyun bu.

Meral Çetinkaya, Sarp Aydınoğlu, Emin Maltepe ve Beyti Engin gibi usta isimlerin bir araya geldiği okumada, metin ve oyunculuklar o kadar güçlü ki okumadan fazlasını hissediyorsunuz. Mark Levitas’ın çevirdiği oyun, anne-oğul arasındaki kimi zaman çok sözlü, kimi zaman tamamen sözsüz iletişimle nasıl anlaştıklarını görüyorsunuz.

Oyunla ilgili konuştuğumuz Rémi De Vos, oyunun otobiyografik bir tarafı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Tiyatroyla hiç ilgilenmeyen bir aileden geliyorum. Ebeveynlerim bu doğan tutkumu şaşkınlık ve inanmazlık karışımı ile karşıladılar. Bir asker ailesinden gelen babam oyuncu olmak istememi hiç bir şekilde anlamıyordu. Onun için bir gözden düşme şekliydi. Annem bu mesleği yaparak düzgün yaşanabileceğini hayal edemiyordu. Onlar için sürekli bir kaygılanma konusuydum ve sonunda ben yazmaya başladığım sırada ayrıldılar.”

Oyunda da anne ve babasının tiyatroyla hiç ilgilenmemelerine rağmen, hep bu konuyu konuşmaları sonucu ayrıldıklarını görüyoruz. Tabii tek anlaşmazlık konuları değil ama fazladan bir konu olduğunu düşünüyor De Vos.

Oyunun yönetmenliğini yapan Okan Urun, metnin sessizlikler ve cevapsız sorularla örülü olduğunu söylüyor. Sözün eylem yerine geçtiği oyunlardan biri olduğunu anlatan Urun, “Oyunda tiyatro iki şekilde var. Öncelikle tüm karakterler sürekli tiyatrodan bahsediyorlar. Nefretle ya da tiyatroya ve onu oluşturan her şeye acıyarak. Bir de oyunun içinde bir ikinci oyun var; orada da diğerlerinin kendisine yönelik eleştirilerine ya da görüşlerine sessiz kalan “Oğul” başka bir tiyatro oyunu yazıyor. İki oyun belli noktalarda birbirini tamamlayarak ilerliyor.” Bir okuma tiyatrosunu ‘yönetmenin’ abartılı bir kelime olduğunu söyleyerek tevazu gösteriyor Urun.

Tiyatrodan nefret eden bir ailenin öyküsü - 1

Yeşim Özsoy Gülan’ın önderliğinde 2001’den bu yana Ve Diğer Şeyler Topluluğu tarafından yürütülen Yeni Metin Yeni Tiyatro adlı proje çağdaş oyun yazımı ve çağdaş oyun yazarlığı konusuna dikkat çekiyor. Projenin bir sonraki konuğu ocak ayında ödüllü İskoç oyun yazarı Linda McLean olacak.

Sayfa Yükleniyor...