Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Balıkesir il kongresinde konuşma yaptı.
Bahçeli, özetle şu ifadeli kullandı:
“Devlet Bahçeli’ye ‘Tunceli'ye gidin, Tuncelilerle kucaklaşın, onların gözünün içine bakarak konuşun' dedim. Tunceli'ye gitti ama Tunceli Valiliğinin bahçesinde konuştu, gözlerine baktıkları da onunla oraya gelen kendi partilileriydi. Hiçbir Tunceli'nin elini sıkamadan Tunceli'den ayrıldı. Ondan birkaç gün önce ben Tunceli'deydim. Her bir Tunceli ile kucaklaştım. Cemevine gittim, Hak-Muhammed-Ali sofrasına oturdum. Mihman Ali diye karşılandım ve gösterdik ki kuvayı milliye, millet mücadelesi söz konusu olduğunda Sünni ile Alevi yan yanadır, kardeştir, kardeş olacaktır.
Patnos’ta bu vatanın birliği ve beraberliği için ve demokrasimizin geleceği için 6-7 Ekim provokasyonlarına karşı dimdik duran Kürt vatandaşlarımızla omuz omuza konuştum. Orada, onlar albayrağı dalgalandırdılar. Vatanın birliğini beraberliğini, 6-7 Ekim Kobani provokasyonlarına karşı savundular ve orada da gösterdik ki kuvayı milliye söz konusu olduğunda, Türk-Kürt kardeştir, ayrımcılık yapan kalleştir.
Milliyetçilik ol nesnedir ki onun savunanlar milletin fertleri arasında ayrımcılık yapmazlar. Vatan topraklarını her köşesine gitme cesareti, her köşesinden albayrağı dalgalandırma onurunu yaşarlar. Ve dünyanın her bir köşesinde o zaman kuvayı milliye ruhu ayağa kalkar. Bizim anladığımız vatanperverlik, bizim anladığımız manada bu ülkeye aşkla sevdayla bağlı olmak milletin birliğini beraberliğini temsil etmekle olur.
Bazı partiler sadece Doğu Anadolu'da var, AK Parti ve HDP. Bazıları sadece İç Anadolu'da var, AK parti ve isimlerini zikretmeyeyim, biliyorsunuz her bir partinin nerede olduğunu. Bazıları sahillerde var, AK parti ve bir parti daha. Dikkat edin diğer partiler vatanın belli köşelerinde var, diğer yerlerinde yok. Vatanın bütününde olan, milletin bütününü temsil eden yegane parti AK Parti. Büyük bir demokrasi aşkıyla kongrelerimizde vatanın birliğini ve beraberliğini vatanın her köşesinde savunan parti AK Parti. Bu kuvayı milliye ruhunun tekrar uyanmasıdır.
Tek parti döneminde 'Allahu Ekber' denilmiyordu ey Bahçeli, 'Tanrı uludur' deniyordu. Hadi sahip çık ona da. 'Tanrı uludur' diyenlere de sahip çık cesaretin varsa. Devlet insanı yaşattığı zaman devlettir, devlet insanı onurlandırdığı zaman devlettir. Biz devlet el öptürmez dediğimiz için Sayın Bahçeli alındı. Devlet millete el öptürmez, milletin elini öper, milletin değerini savunur. Bütün AK Parti kadrolarına sesleniyorum: Hiçbiriniz hiçbir gerekçeyle el öptürmeyeceksiniz ama gerektiğinde milletin önünde diz çökeceksiniz, bağdaş kuracaksınız, gönül gönüle konuşacaksınız.
'YALOVA'DA NE OLDU?'
Başbakan Davutoğlu, daha sonra 114 tesisin toplu açılış törenine katıldı.
Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada ise şöyle konuştu:
Şimdi halkı tahrik eden Sayın Kılıçdaroğlu'na sorma vakti değil mi? Şu toprağa diktiğin tek bir fidan var mı? Tek bir taşı, bir taşın üstüne koydun mu? SSK Genel Müdürü olduğun dönemde ne yaptın ki şimdi Başbakanlığa talipsin. 'Bana dört yıl verin' diyor. Bu millet CHP'ye on yıllar verdi ama seçme şansı olmadığı için. Bilerek vermedi; tek parti döneminde baskıyla aldınız bu milletten yılları. Biz, o yılları telafi etmeye çalışıyoruz. Bu milletin bırakın 4 yıl, 4 dakika bile sana bu ülkeyi teslim etmez bu millet Kılıçdaroğlu. Teslim etmez, dört dakikada batırırsın sen, dört dakikada milleti millete düşman edersiniz siz.
Yalova'da ne oldu? Yalova'da o asırlık çınarları kim kesti? CHP kesti. Yalova Belediye Başkanı kesti. Yalova milletvekili de çıktı özür diledi? Şimdi Taksim'de, Gezi Parkı'nda taşınan, kesilmeyen 10 ağacı, buradan hareketle milletin gecesini gündüzünü zindan edip Türkiye'yi dünyaya en kötü şekilde tanıtmaya çalışan CHP'lilere söylüyorum. Bir şekilde bir muhasebe yapın. Yalova'daki o asırlık çınarlara, Atatürk'ün emaneti olan o çınarlara, o yeşillere ne oldu? Kim kıydı onları Aziz Balıkesirliler, CHP'liler sadece yıkmayı bilirler, tahrip etmeyi bilirler.
Aynen şimdi Diyarbakır'da bir de yeni koalisyonun haberciliğini veriyor. Diyor ki birisi soruyor. 'HDP ile koalisyona girecek misiniz?' diye. 'Siyasette 24 saat bile uzun ne olacağı belli olmaz' diyor. Yani Kobani'den hareketle Diyarbakır, Van, Bingöl, Bitlis sokaklarını vandalizme boğanlarla, Gezi olaylarını bahane ederek oradaki İstanbul'u, Ankara'yı, İzmir'i vandalizme boğanlar koalisyon yapmak istiyorlar. Bunun adı yıkım koalisyonu. Ama millet, bütün bu koalisyonlar karşısında 30 Mart'ta ne dediyse, 10 Ağustos'ta ne dediyse, 2015 Haziranında da aynı sözü söyleyecek ve diyecek ki 'Kim ne yaparsa yapsın, biz sadece kuvayı milliye gönüllülerine destek veririz. Milleti birleştirenlere destek veririz. Ülkeyi inşa edenlere destek veririz'.”
Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından sahneye getirilen 7 aylık Recep Tayyip Erdoğan adlı bebeği sevdi.
- Etiketler :
- Haberler
