Türk-İş’te yönetim kavgası

Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olan Türk-İş’in 21. Olağan Genel Kurulu protestolarla başladı. İşçilerin, Başbakan Yardımcısı Bozdağ'ı sloganlarla protesto etmesinin ardından bir salon görevlisi protesto yapan delegelerin üzerine yürüdü.

Türk-İş’te yönetim kavgası

Türk-İş'te başkanlık yarışı olaylı başladı. İşçiler, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ı pankartlar, düdükler ve sloganlarla protesto etti.


Büyük Anadolu Otel’de yapılan Genel Kurul'da Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın konuşmasının ardından sloganların devam etmesi üzerine bir salon görevlisi protesto yapan delegelerin üzerine yürüdü.

Toplantıda Çalışma Bakanı Faruk Çelik kürsüye çıkarken, işçiler Bakan'dan kıdem tazminatlarıyla ilgili açıklama talep ederken aynı zamanda temizlik işçilerinin haklarıyla ilgili görüşlerini kendileriyle paylaşmasını istedi.

YÖNETİM DEĞİŞECEK Mİ?
362 delegenin oy kullanacağı Genel Kurul'da mevcut başkan Mustafa Kumlu'nun listesi ile 12 sendikadan oluşan Sendikal Güç Birliği Platformu yarışacak. Sendikal Güç Birliği’nin başkan adayı Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın.

Türk-İş’in son dönemde işçinin yanında değil, hükümetin yanında yer alarak, işçi haklarının gerilemesine neden olduğunu belirten Güç Birliği Platformu üyeleri arasında Tekel Eylemlerinin örgütleyicilerinden Tek Gıda İş Genel Başkanı Mustafa Türkel de bulunuyor. Platformun diğer üyeleri ise, Petrol-İş, Basın-İş, Belediye-İş, Deri-İş, Hava-İş, Kristal-İş, Tezkop-İş, TÜMTİS ve Gazeteciler Sendikası. Hürriyet gazetesinin haberine göre, 2 sendikanın daha güç birliğine destek verdiği ancak resmi olarak bunu açıklamadığı belirtiliyor.

MUHALİF SENDİKALAR NE İSTİYOR?
Sendikal Güç Birliği’ni oluşturan sendikalar, Türk-İş yönetimine iki temel konuda eleştiri yöneltiyor. Bunlardan birincisi Türk-İş’in konfederasyon gibi davranarak, üye sendikaların sorunlarına yeterince sahip çıkmadığını savunuyorlar. Eldeki hakları koruma stratejisiyle hükümete yakın durduğunu, bunun sonucunda da belediyeler ve TEKEL başta olmak üzere ‘kaybettiğini’ ileri sürüyorlar.

İkinci eleştiri noktaları ise Türk-İş’in Türkiye gündeminden uzak oluşu. Öyle ki 600 bin işçinin çatı örgütü olmasına karşın Türk-İş’in yeni anayasa, Kürt sorunu, kadına şiddet, deprem gibi konularda kanaat, görüş oluşturması gerektiğini belirtiyorlar. İşçilerin aynı zamanda vatandaş olduğuna dikkat çekerek, TÜSİAD’ın az sayıdaki üyesiyle Türkiye gündemine ilişkin her konuda çalışma yaptığına, rapor hazırladığına vurgu yapıyorlar.  “Aylardır 2012’de yeni kriz geleceği konuşuluyor. Ama bu Türk-İş’in gündeminde yok. Kriz işçiyi vurmayacak mı, işsiz bırakmayacak mı, alınacak ekonomik önlemler vatandaş olarak işçiyi etkilemeyecek mi” diye soruyorlar.

İtalya, İspanya, Yunanistan, İngiltere’de yapılan grevleri,  Wall Street eylemlerini anımsatarak, Türk-İş’in bunların yanından bile geçmediğini söylüyorlar.

KILIÇDAROĞLU'NDAN SERT ELEŞTİRİ
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, Türk-İş'e sert eleştiriler yöneltti.

Özelleştirme konusuna değinen Kılıçdaroğlu, dünyanın her yerinde özelleştirme yapıldığını fakat insanı yok sayan bir özelleştirmenin başka yerde olmadığını belirtti.

"Aç adamın karnı doyar mı, karnı doymayan bir adama özgürlüğü nasıl anlatacaksınız?" diyen Kılıçdaroğlu, "Siz işçisiniz, gücünüzü salonlarda kullanmayın. Siz gücünüzü buralarda kullanırsanız, yarın gazetelere haber bile olamazsınız" diye konuştu.

Anayasal güvencesi olmayan bir sendikacılık olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, anayasada sendikal özgürlük olmasına rağmen, sendikaya üye olan bir yurttaşın işten atıldığını ifade etti.

"Taşeron 21. yüzyılın kölelik rejimidir, bunu asla unutmayın" diyen Kılıçdaroğlu, kendisinin taşeron olarak çalışan hem akraba hem arkadaşları olduğunu ve 8 saat değil 18 saate kadar çalıştıklarını söyledi.

"Türk-İş'e bir sözüm var. Taşeron işçilerin haklarına sendikalı işçiler sahip çıkacaktır. Eğer Türk-İş, sendikalı işçiler haklarına sahip çıkmazsa, taşeron işçilere de sahip çıkmazlar" diyen Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerin sokağa çıktığı zaman aldığı asgari ücretin ellerinden alındığını kaydetti.

"Ben Türk-İş Genel Kurulu'nda Tekel İşçileri'nin haklarının alındığını ve teslim edildiğini duymak isterdim" diyen Kılıçdaroğlu, "Onlar yolsuzluk mu yaptı, onlar devleti mi dolandırdı, onlar aldıkları paralarla gemi mi aldılar?" diye sordu.

Sayfa Yükleniyor...