Türk: Öcalan ve Kandil'le görüşeceğiz

Demokratik Toplum Kongresi'nde alınan kararları açıklayan Ahmet Türk, "Öcalan'ın çözüm sürecinde rol oynayabilmesi için müzakere koşulları sağlanmalı. İmralı ve Kandil'e gitmek için çabalarımız olacak, bunu açık bir şekilde ifade edeyim" dedi.

Diyarbakır'da hafta sonunda toplanan Demokratik Toplum Kongresi'nde (DTK) alınan kararları DTK Genel Başkanı Ahmet Türk kamuoyuna duyurdu.

Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı ve şu an siyasi yasaklı Ahmet Türk açıklama yaparken yanında siyasi yasaklı eski Milletvekili Aysel Tuğluk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de vardı.

Ahmet Türk, Kürt sorunun çözümü konusunda komisyonların oluşturulup oluşturulmadığı yönündeki bir soruya, "'deki Kürt sorunu sadece Kürtlerin değil Türkiye sorunudur. Bu sorunun barışçıl bir sürece evrilmesi için elbetteki hükümet nezdinde de sorunun bir tarafı olan PKK nezdinde de girişimlerde bulunmayı esas alıyoruz" şeklinde yanıt verdi.

Türk, bir gazetecinin, "İmralı ve Kandil'e gidecek misiniz?" şeklindeki sorusuna "Elbette. Bu konuda taraflarla görüşme çabalarımız olacak. Bunu açık bir şekilde ifade edeyim. Bu konuda taleplerimiz de olacak. Artık Türkiye bir kırılma noktasına geldi. Gerçekten vicdan sahibi, inanç sahibi her insanın bu konuda, bu sorunun çözümüne ve barış stratejisi üzerinde çaba gösterme gibi bir sorumluluğu vardır" yanıtını verdi.

PKK'nın eylemsizlik kararını cesurca bulduğunu söyleyen Ahmet Türk, hükümete, devlete ve tüm kamu otoritelerine bir kez daha askeri ve siyasi operasyonları fiili olarak durdurma çağrısı yaptı.

Türk, "Geçmişte kaçırılmış olan fırsatların bir daha tekerrür etmemesi için bölgedeki tüm sivil toplum kuruluşlarının devlet ve hükümeti adım atmaya zorlayacak bir yol izlemeleri gerektiği açıktır. Bununla birlikte kardeş kanının dökülmemesi için Türkiye halkını da, Kürt halkı gibi barışı sahiplenmeye ve savaşa karşı çıkmaya çağırıyoruz. Zira eylemsizliğe yanıt verilemezse, ölümler devam ederse, bizim bir kez daha eylemsizliği sürdürün çağrısında bulunmaya yüzümüz olmayacaktır" dedi.

Kürt sorununun çözümü için müzakere sürecinin başlamasını isteyen Ahmet Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede sayın Abdullah Öcalan'ın çözüm sürecinde rol oynayabilmesi için müzakere koşullarının sağlanması, yeni bir demokratik anayasanın hazırlanması, haksız ve hukuka aykırı siyasi saikle tutuklu bulunan, barış gurubu üyeleri dahil olmak üzere, Kürt siyasetçilerin bırakılması, hiçbir demokratik ülkede bulunmayan ve temsilde adaleti zedeleyen yüzde 10 seçim barajının kaldırılması, terörle mücadele yasası başta olmak üzere tüm anti demokratik yasaların yürürlükten kaldırılması gündemlerinin 13 Eylül 2010'un ve sonraki günlerin temel gündemleri olacağına dair her türlü şüpheden uzak açık bir şekilde taahhüt edilmelidir."

Ahmet Türk'ün konuşmasından diğer satır başları şöyle:

"Kürt sorununun çözümü için Demokratik Türkiye, özerk Kürdistan çözümü önermesi, daimi meclisimiz tarafından da esas alınmaktadır.

Demokratik özerklik projesi, ayrıştırıcı değil, gönüllü birlikteliği esas alan bir birlikte yaşama projesidir. Demokratik özerklik talebinde en büyük desteği, aydını, yazarı, akademisyeni ile tüm Türkiye halkından beklemekteyiz.

Demokratik özerklik projesi ile ilgili olarak bir çalıştay düzenleyecek ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacağız.

Kürtlerin bulunduğu tüm parçalarda demokratik ve barışçıl bir çözüm sürecinin gelişmesi için Kürt Ulusal Konferansı'nın gerçekleştirilmesine yönelik çalışmaları kararlılıkla sürdüreceğiz.

Kürtler referandumun barışçıl bir ortamda gerçekleşmesi için üzerine düşen her şeyi yapmıştır. DTK, güncel olması hasebiyle, referandumda boykot tavrının ilkeli bir duruş olduğu görüşünü korumaktadır."

Sayfa Yükleniyor...