Türkiye’de 2008 böyle geçti

Türkiye’de 2008 yılının önemli toplumsal olayları, siyasi gelişmeleri, yargı kararları ve soruşturmaları....

Türkiye’de 2008 böyle geçti

Ümraniye’de geçen yıl ele geçirilen patlayıcılarla başlayan süreç bu yıl Ergenekon soruşturması adını alarak devam etti. Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliği süreci de ülke gündeminin tartışma yaratan konuları arasında yer aldı. Süreç, Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla sonuçlandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın “laikliğe aykırı illerin odağı haline geldiği” iddiasıyla AK Parti’ye kapatılma istemiyle Anayasa Mahkemesinde açtığı dava sonuçlandı. Yüksek Mahkeme, Anayasa’da kapatma için aranan nitelikli çoğunluk olan 7 üyenin oyuna ulaşılamaması nedeniyle AK Parti’nin 2008’de aldığı Hazine yardımından 1/2 oranında yoksun bırakılmasına karar verdi. Almanya’da görülen “Deniz Feneri e.V” davasında savcının ‘ bağlantıları’ sözleri uzun süre gündemde kaldı. Türk Silahlı Kuvvetlerin ağır kış koşullarında Irak’ın kuzeyine hava gücü destekli kara harekatı düzenlendi. Polis 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyenlere sert müdahalede bulundu. Gaz bombaları ve copla müdahale sonucu çok sayıda kişi yaralandı.

Bu yıla damgasını vuran önemli olaylar ana hatlarıyla şöyle:

ERGENEKON DAVASI
Ümraniye’de geçen yıl ele geçirilen patlayıcılarla ilgili başlatılan süreç “Ergenekon” soruşturması olarak devam etti. İstanbul’da görevlendirilen savcıların yürüttüğü çalışmalara ilişkin iddianamenin “Ergenekon terör örgütü” kapsamında hazırlandığı açıklandı.

Ergenekon soruşturmasında aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de bulunduğu bazı kişiler tutuklandı. Haklarında dava açılan Veli Küçük, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 46’sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasına ise 20 Ekim’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

Soruşturma kapsamında halen ADD Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, gazeteci Tuncay Özkan’ın da aralarında yer aldığı bazı kişiler tutuklu bulunuyor. Önce tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan ATO Başkanı Sinan Aygün’ün de bulunduğu bazı sanıklar hakkında ise henüz iddianame hazırlanmadı. Sağlık sorunları yaşayan emekli Orgeneral Eruygur ise tahliye edildi. Ergenekon soruşturmasında değişik illerde de gözaltılar oldu ve bu kişilerin ifadelerine başvuruldu.

TÜRBAN TARTIŞMASI
Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliği ile bu süreçteki tartışmalar da uzun süre gündemde kaldı. Başbakan Erdoğan’ın İspanya’da, türban konusundaki “Velev ki bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı da suç kabul edebilir misiniz?” sözlerinin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konunun “hukuki zeminde siyasal ve toplumsal gerginliklere yol açmadan çözüme kavuşmasında yardımcı olacaklarını” açıkladı.

Daha sonraki süreçte, 5735 sayılı “ Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” çıkarıldı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı.

Üniversitelerde uygulamaya ilişkin farklı görüşler ortaya konulunca, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, “ Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerine göre uygulama yapılabilmesi için ayrıca bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığını” bir yazıyla rektörlüklere bildirdi. Açılan dava üzerine Danıştay 8. Dairesi, bu yazıyı “genelge” kabul ederek, yürütmesini durdurdu.

Anayasa değişikliğinin uygulamasına ilişkin süreçte YÖK Başkanlığı ile Üniversitelerarası Kurul’un farklı yöndeki görüşleri konunun uzun süre tartışılmasına neden oldu.

Daha sonra, CHP ve DSP, Anayasa değişikliğinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açtı. Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliğinin yürürlüğünü durdurarak, iptaline karar verdi.

AK PARTİ’YE KAPATMA DAVASI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, 14 Martta ‘laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği’ iddiasıyla AK Parti’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açmasıyla başlayan süreç, 2008 boyunca tartışılan konuların başında yer aldı. İddianamede, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 71 kişi için siyasi yasak istendi.

Anayasa Mahkemesi, davayı 30 Temmuzda karara bağladı. Yüksek Mahkeme heyetindeki 6 üye partinin “kapatılması”, 5 üye ise kapatılmaması” yönünde oy kullandı. Anayasa’da kapatma için aranan nitelikli çoğunluk olan 7 üyenin oyuna ulaşılamadı. Ancak Yüksek Mahkeme, AK Parti’nin 2008’de aldığı Hazine yardımından 1/2 oranında yoksun bırakılmasına karar verdi.

Anayasa Mahkemesi’nin, AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin gerekçeli kararı da 24 Ekimde Resmi Gazete’de yayımlandı. Gerekçeli kararda, “Dinin ve dinsel duyguların istismarı nedeniyle laikliğe aykırı görülen davalı parti eylemlerinin toplumu devlete ve siyasete yabancılaştırması yoluyla demokratik işleyişi engelleyebileceği ve anayasal düzenin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açabileceği inkar edilemez” deniliyordu.

DENİZ FENERİ DAVASI
Almanya’da görülen “Deniz Feneri e.V” davasında Türkiye bağlantılı iddialar da uzun süre gündemde kaldı.

Almanya’daki bu davada yer alan bazı iddialarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasıyla soruşturma başlatıldı. Başsavcılık, Almanya’daki davanın karar ile diğer bazı bilgi ve belgelerini istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile harekete geçen Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı, “Deniz Feneri” soruşturmasında adları geçen RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin mal varlıkları ile varsa ortağı oldukları şirketlerin mal varlıklarına ilişkin inceleme başlattı.



MEDYADA DÜELLOLAR VE KILIÇDAROĞLU
Deniz Feneri davasını CHP adına izleyen Kemal Kılıçdaroğlu, türk kamuoyunun dikkatini olaya çeken isim oldu. Yolsuzluk dosyasıyla Şaban Dişli’nin Akp Genel Başkan Yardımcılığından istifa etmesine yol açan Kılıçdaroğlu, bir başka genel başkan yardımcısı Dengir Mehmet Fırat’la da televizyon yayında tartıştı.

Tartışmadan bir süre sonra Fırat görevinden istifa edince bu Kılıçdaroğlu’nun hanesine başarı olarak yansıdı. CHP Grup Başkan Vekili yıl sonuna doğru Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’i terletti.

TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadele bu yıl da aralıksız sürdürüldü. Bu kapsamda ülke sınırlarında yürütülen operasyonlar Irak’ın kuzeyine yönelik hava ve kara harekatlarıyla devam etti, çok sayıda terörist silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildi.

Irak’ın kuzeyindeki Zap-Şivi, Avaşin-Basyan ve Hakurk bölgelerinde tespit edilen terör örgütü PKK’ya ait hedeflere, Türk Hava Kuvvetlerine mensup savaş uçaklarınca yapılan hava harekatının ardından, 21 Şubat günü akşam saatlerinde, ağır kış koşulları altında sınır ötesi kara harekatı başlatıldı. 29 Şubatta sona erdirilen harekatta 240 teröristin öldürüldüğü açıklandı. Sınır ötesi kara harekatındaki çatışmalarda 27 güvenlik görevlisi şehit düştü.

Operasyonun ilk günlerinde dünyadan pek olumsuz ses gelmiyor, Türkiye de askerin Irak’ta kalıcı olmayacağı yönünde güvence veriyordu.

Aylardır kara harekatı isteyen muhalefet ise operasyonun PKK’ya ciddi bir zarar vermeden bitirilmesine karşıydı. 3. günden itibaren dünya, Türkiye’nin aleyhine dönmeye başladı. Washington yönetimi, Ankara’ya gönderdiği Savunma Bakanı Robert Gates aracılığıyla, ordunun “kısa sürede geri çekilme”sini istedi. Her ne kadar Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ,”Kısa süre izafi bir kavram. bir gün de, bir sene de olabilir” cevabını verse de harekat son erdi. 29 Şubatta sona erdirilen harekatta 240 teröristin öldürüldüğü açıklandı. Sınır ötesi kara harekatındaki çatışmalarda 27 güvenlik görevlisi şehit düştü.

Kara harekatı sırasında “Oğlum olsa askere göndermezdim” diyen Bülent Ersoy, halkı askerlikten soğuttuğu iddiasıyla yargılandığı davada beraat etti.

AKTÜTÜN SALDIRISI
Hakkari’nin Şemdinli İlçesindeki Aktütün Jandarma Sınır Bölük Komutanlığı’na 3 Ekim günü PKK’nın Irak’ın kuzeyinde bulunan unsurları tarafından yapılan saldırıda, 17 güvenlik görevlisi şehit oldu. Çatışma sırasında 23 terörist öldürüldü. Beş ay önce aynı karakol saldırıya uğramış ve 9 asker şehit olmuştu. Kamuoyunda yükselen eleştirileri en fazla dillendiren Taraf gazetesi, bazı belgeler yayınlayarak saldırının bilindiği halde yeterli önlem alınmadığını iddia etti. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, haberlere “Örgütün eylemlerini başarı gibi gösterenler, akan ya da akacak olan her damla kanın sorumlusu olacaktır. Herkesi dikkatli olmaya ve doğru yerde bulunmaya davet ediyorum.” sözleriyle tepki gösterdi. Başbakanın da TSK’dan yana tutum alması üzerine hükümete yakın duran gazete, “Paşasının Başbakanı” manşetini attı.

Ekim ayı sonunda soruşturmasını tamamlayan Genelkurmay, bir askeri eksiklik saptamadı.

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nun olağanüstü toplantısının ardından bir dizi önlem gündeme geldi. Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesine yönelik yeni önlemler ile bu kapsamda İçişleri Bakanlığı bünyesinde yeni yapılanmaya gidilmesi de halen tartışılıyor. PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki unsurlarına yönelik hava operasyonları ise yıl boyunca devam etti.

İstanbul Güngören’de peş peşe meydana gelen iki patlamada 17 kişi ile annesinin karnındaki bir bebek öldü, 154 kişi yaralandı. Diyarbakır’da ise askeri servis aracını hedef alan teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda 6’sı öğrenci 7 kişi öldü, 68 kişi yaralandı. ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu binası önündeki silahlı saldırıda 3 polis şehit oldu, saldırıyı düzenleyen teröristlerden 3’ü öldürüldü.

1 MAYIS’TA GAZLI MÜDAHALE
Bazı sendika ve sivil toplum örgütleri, bu yılki 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanması yönünde karar aldı. İstanbul Valiliği izin vermedi. 1 Mayıs’ı kutlamak amacıyla Taksim Meydanı’na yürüyüş başlatmayı planlayan gruba, DİSK binası önünde polis müdahale etti, çok sayıda kişi gözaltına alındı. Emniyet güçleri, işçileri dağıtmak için jop, tazyikli su ve gaz bombaları kullandı. Şişli etfal hastanesi’ne kaçan grubu kovalayan polis, hastane bahçesinde biber gazı sıktı, bazı hastalar baygınlık geçirdi. Polis ÖDP İl Merkezi’ne de gaz bombası attı.

ENGİN ÇEBER İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ
Engin Çeber isimli bir tekstil işçisi de Ekim ayında polis şiddetine maruz kaldı. Sarıyer’de gözaltında kötü muameleye uğrayan Çeber, Metris Cezaevinde dövülerek öldürüldü. Ölüm raporu işkenceyi belgeledi. İşkence suçundan açılan davada, nöbetçi müdür ile 3 infaz koruma memuru, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanacak.

HRANT DİNK DAVASI
Hrant Dink davası, cinayet sanığı Ogün Samast’ın 18 yaşını doldurmasıyla basına açıldı. Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in akrabası Coşkun İğci “cinayet öncesi saldırıyı iki jandarmada görevli 2 istihbaratçıya bildirdim” dedi.

Trabzon’da haklarında “görevi ihmal davası” açılan 2 astsubay, ihbarı ciddiye alıp üstlerine bildirdiklerini itiraf edince eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz hakkında yargılama izni çıktı. Savcılık askerler hakkında 29 Aralık günü dava açtı.



SİYASETTEKİ BAZI GELİŞMELER
Siyaset dünyasında bu yıl yaşanan gelişmeler de gündemde kalan konular arasındaydı.

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Abdüllatif Şener görevlerinden ve partiden istifa ettiğini açıkladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Dengir Mir Mehmet Fırat ile Şaban Dişli de partideki görevlerinden istifa etti. Fırat’tan boşalan genel başkan yardımcılığına İstanbul Milletvekili Abdülkadir Aksu getirildi.

CHP’nin 32. Olağan Kurultayı’nda seçime tek aday olarak katılan Antalya Milletvekili Deniz Baykal yeniden genel başkan seçildi.

Saadet Partisi’nde Numan Kurtulmuş, Anavatan Partisi’nde Salih Uzun ve Demokrat Parti’de ise Süleyman Soylu genel başkanlığı üstlendi.

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanlığı görevini sürdürürken “sahte çürük raporu” iddiasıyla tutuklanan Nurettin Demirtaş, yargılamanın ardından askerlik görevi için silah altına alındı. Demirtaş’ın genel başkanlıktan istifa etmesi üzerine bu göreve Mardin Milletvekili Ahmet Türk seçildi.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, kapatılan RP’nin son genel başkanı ve eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ı “Kayıp trilyon” davasında “özel belgede sahtecilik” suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkum eden ve bu cezanın evde infazına ilişkin Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı onadı. Balıkesir-Altınoluk’taki evinde ikamet eden Erbakan’ın cezası, daha sonra “sürekli hastalık” nedeniyle Cumhurbaşkanı Gül tarafından kaldırıldı.

GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
Yüksek Askeri Şura’da, Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın yaş haddinden emekli olması nedeniyle boşalan Genelkurmay Başkanlığına Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ getirildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığına Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanlığına ise Orgeneral Avni Atila Işık atandı.

Osman Arslan’dan boşalan Yargıtay Başkanlığına Hasan Gerçeker, Sumru Çörtoğlu’dan boşalan Danıştay Başkanlığına ise Mustafa Birden seçildi.

GÜNLÜK HAYATI ETKİLEYEN GELİŞMELER
Bu yıl uygulamaya konulan bazı düzenlemeler ise günlük hayatı doğrudan etkiledi.

Sigara içme yasağı, kapsamı genişletilerek 19 Mayıstan itibaren uygulanmaya başlandı.

Maddi hasarlı trafik kazalarında sürücülerin, polis beklemeden tespit tutanağı tutması ve kaza yapan araçları fotoğraflamasına ilişkin uygulama da 1 Nisandan itibaren hayata geçirildi.

Emekliler ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri ile BAĞ-KUR’luların muayene ve tedavide sağlık karnesi yerine T.C Kimlik Numarası bulunan nüfus cüzdanlarını göstermelerini yeterli sayacak yönetmelik değişikliği ise Nisan ayında yürürlüğe girdi.

Cep telefonu abonelerinin numarasını değiştirmeden başka operatöre geçebilmesine olanak sağlayan “Numara Taşınabilirliği” de bu yıl başlayan önemli uygulamalar arasında yer aldı. Cep telefonu kullanıcılarına yeni iletişim olanakları sağlayacak Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemleri (3G) ihalesi de yıl içinde yapıldı.

ÇALIŞMA HAYATINDAN
Emeklilikte SSK kapsamında çalışanlarda aranan prim ödeme gün sayısını 7200’e çıkaran, kadın ve erkeklerde emeklilik yaşını 2048 yılında da 65’e yükselten 5754 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” çalışma hayatında tartışma yaratan düzenleme oldu.

Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde meydana gelen ve bazıları ölümle sonuçlanan iş kazaları da uzun süre tartışılan konular arasındaydı. Tersanelerde ölümler durmadı. Denetimler arttı, Meclis Komisyonu rapor yazdı, medya işin üstüne gitti ama çeşitli kazalarda 21 kişi yaşamını yitirdi. Olumsuz şartlar hala sürüyor ama yine de tersaneler, binlerce işsiz için ekmek kapısı olmaya devam ediyor.

GÜNDEM YARATAN GELİŞMELER
Konya’da kaçak Kuran Kursu’ndaki gaz sızıntısının neden olduğu patlama, 18 kız çocuğunun canını aldı.

İstanbul Zeytinburnu’ndaki iş merkezinde maytap üreten bir atölyedeki patlamada 21 kişi öldü. Patlamada yaralananların sayısı ise 115 kişi olarak açıklandı.

İstanbul-Denizli seferini yapan Pamukkale Ekspresi’nin bazı vagonlarının Kütahya’nın Çöğürler köyü yakınlarında raydan çıkması nedeniyle 9 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.

Kırıkkale’deki MKE Barut Fabrikası’nda meydana gelen patlamada ise 3 işçi öldü, yaralı sayısı ise 26 kişiydi.

Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 15 gün içinde düşük doğum ağırlıklı (prematüre) 27 bebeğin, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 13 bebeğin ölümü gündemde kalan konular arasında yer aldı.

Türkiye, kaçak göçmenlerin de umudu. 2008’de yasadışı yollarından Türkiye’ye gelen 50 binden fazla kaçak yakalandı. İstanbul Küçük Çekmece’de 13 Pakistan uyruklu kaçak kamyonda havasızlıktan öldü.

Otostopla dünyayı gezen İtalyan Sanatçı Pippa Bacca, Murat Karataş isimli bir kamyon şoförü tarafından tevavüz edildikten sonra boğularak öldürüldü. İstanbul’da bir kadın da polis kılığına girmiş kişiler tarafından sürüklenerek çalıştığı gece kulübünden sürüklenerek çıkarıldı ve 3 kişinin tecavüzüne uğradı.

Yaz aylarını Türkiye kene korkusuyla geçirdi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına yakalanaan 55 kişi öldü.

ARAMIZDAN AYRILANLAR
Bu yıl İstiklal Savaşı’nın hayattaki son iki gazisinden Yakup Satar Nisan’da, emekli Albay Mustafa Şekip Birgöl ise Kasım’da hayata gözlerini yumdu.

Siyaset dünyasından ise MHP İstanbul Milletvekili Gündüz Aktan, AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli, eski bakanlardan Ayvaz Gökdemir ve Ersin Faralyalı ile Sosyal Demokrasi Partisi’nin (SODEP) eski genel başkanlarından Cezmi Kartay, siyasetçi Sadun Aren vefat etti.

Dünyada “La Diva Turca” olarak alkışlanan opera sanatçısı Leyla Gencer, besteci ve devlet sanatçısı Avni Anıl, tiyatro sanatçıları Suna Pekuysal ve Hadi Çaman, bestekar Necdet Tokatlıoğlu, söz yazarı Aysel Gürel, müzisyen Tanju Duru, sanatçı Erkan Ocaklı, sinema sanatçıları Orhan Günşiray ve Kenan Pars bu yıl aramızdan ayrılan sanat dünyasının önemli isimleriydi.

“Türkçenin yaşayan en büyük şairi” olarak nitelendirilen Fazıl Hüsnü Dağlarca, eleştirmen ve yazar Fethi Naci (İsmail Naci Kalpakçıoğlu), şair İlhan Berk, şair ve düşünce adamı Erdem Bayazıt, Ali Püksüllüoğlu, yazar ve bilim adamı Metin And’ın yanı sıra gazeteci Cüneyt Koryürek de aramızdan ayrıldı.

Bu yıl yaşamını yitirenler arasında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan ile şampiyon güreşçi Gazanfer Bilge de vardı.

İş dünyasında ise Hasan Kalyoncu, Mustafa Yeşil ve Esat Edin yaşamını yitirdi, “Banker Kastelli” olarak tanınan Abidin Cevher Özden ise intihar etti.

Sayfa Yükleniyor...