Türkiye'de ifade özgürlüğü var mı?

Noam Chomsky, Baskın Oran, Mehmed Uzun, Ferhat Kentel, Ümit Kardaş gibi isimlerin yazılarının yer aldığı 'Türkiye'de İfade Özgürlüğü', birçok alanda ifade özgürlüğünün işlevini ve Türkiye'deki düşünce ve ifade kısıtlamalarını tartışıyor.

Türkiye'de ifade özgürlüğü var mı?

bgst Yayınları'ndan çıkan '’de İfade Özgürlüğü', bu alanda yoğunlaşan tartışmalara arka plan bilgisi oluşturma ve sosyolojik bir bağlam kazandırma çabasıyla hazırlandı. Kitabın ilk bölümü, ifade özgürlüğünün işlevi ve ifade özgürlüğüne getirilen yasal sınırlamaların ne zaman meşru sayılabileceği sorusuna yanıt vermeye çalışıyor. Türkiye’de devletin çıkarlarını merkeze alan uygulamaların, geniş kesimler açısından yarattığı mağduriyeti gözler önüne sermeyi amaçlıyor.

Çalışmanın ikinci bölümü ise, “imparatorluktan millet yaratma” projesinin gayrimüslimler, Kürtler, Sünni Müslümanlar, Aleviler, solcular, kadınlar, cinsiyet kimliği tercihini özgürce kullananlar ve vicdani retçiler açısından yarattığı ifade özgürlüğü sorunlarını ele alıyor. Edebiyat ve sanat, insan hakları, çevre hakları, medya ve muhalif kurumlar gibi alanlarda yaşanan düşünce ve ifade kısıtlamalarını tartışıyor.

Noam Chomsky, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SORUNU
''Özgürlükler genellikle ‘negatif’ ve ‘pozitif’ özgürlükler biçiminde ayrılır. ‘Negatif Özgürlük’ ortada sizin bir şey yapmanızı engelleyen zorlayıcı bir gücün olmadığı anlamına gelir. ‘pozitif özgürlük’ ise koşulların istediğiniz o şeyi gerçekten yapabilmenize izin vermesi anlamına gelir. Ve bunlar birbirinden tamamen farklı şeyler olabilir.

(…) Negatif özgürlüklerin korunması, bu özgürlüklerin güçlü bir biçimde savunulması, sonra da bunları pozitif özgürlüklere dönüştürmek için uğraşılması gerektiğini düşünüyorum. Amaç eğer pozitif özgürlüğe ulaşmaksa, negatif özgürlüğü yok etmenizin buna bir yararı olmaz. Örneğin devlete insanların ne söyleyebileceğini belirleme yetkisi vermek, şu anda güçsüz olanların konumunda hiçbir düzelme sağlamaz. Gerçekten elinizde bulunan yegane seçenekler de bunlardır.''

Baskın Oran, AZINLIK RAPORU’NUN HİKAYESİ
''Bu biraz değişik bir konu, çünkü ‘kemiksiz’ tam ‘lop et’ bir insan hakları konusu. Bir sivil toplum eylemi değil. Bir sosyalist eylem değil. Bir Kürt veya gayrimüslim eylemi değil. Ezilmiş, mazlum eylemi değil. İnanın veya inanmayın, usulüne göre hazırlanmış basit bir resmi rapor. Devletin kurduğu, Başbakanlık’a bağladığı resmi bir kuruluşun Resmi Gazete’de çıkmış yönetmeliğin maddeleri gereği hazırlanmış bir rapor. Zaten büyük ölçüde bunun içindir ki düşman çevrelerin bu kadar büyük tepkisini çekti.’'

Mehmed Uzun, SÖZÜN GÜZELLİĞİ, GÜCÜ VE SAYGINLIĞI
‘’Her günü bir ömür kadar uzun olan 15 yıllık sürgün yaşamımın, ‘Zümrüd-ü Anka’ deneyimimden çıkardığım ders: Söz, güzel, yalın ve insani olmalı.

Deneyimlerimden şunu öğrendim; güzel, insani sözün gücü türlü baskı, zulüm ve felaketin gücünden fazladır. Çünkü Zümrüd-ü Anka’larımın hepsi yarattıkları söz sayesinde her biri kendi döneminin Nemrud'u olan kutsal ve kesin liderinden daha fazla ölümsüz, daha fazla insani kültür mirasının esas eserleri oldu.

(…) Söz ve edebiyatın insani bir misyonu olduğuna, bölücü değil birleştirici olduğuna kuvvetle inanan birisi olarak çok üzgünüm. Söz tüm farklılıkların içinde barındığı, tüm farklılıkların bir zenginlik olduğu sıcak, samimi bir mekandır.’’

Taner Koçak, Taylan Doğan ve Zeynep Kutluata editörlüğünde hazırlanan kitapta, Ahmet Yaşar Ocak, Alişan Akpınar, Arif Ali Cangı, Ayhan Bilgen, Ayşe Günaysu, Ayşen Candaş Bilgen, Baskın Oran, Can Başkent, Doğu Ergil, Erdoğan Aydın, Eren Keskin, Erol Önderoğlu, Ertuğrul Kürkçü, Fatma Benli, Ferhat Kentel, Hamit Bozarslan, Hamza Türkmen, Handan Çağlayan, Hasan Saltık, Hülya Gülbahar, Leman Yurtsever, Mehmed Uzun, Meral Danış Beştaş, Nazan Maksudyan, Noam Chomsky, Oktay Uygun, Özgür Gürbüz, Rober Koptaş, Samim Akgönül, Seyfi Öngider, Ümit Kardaş, Yeşim Başaran'ın yazıları bulunuyor.

Sayfa Yükleniyor...