Türkiye’de kesilecek hayvan kalmadı

İstanbul`un en büyük et tedarikçilerinden Etçii Steakhouse restoran ve kasap zinciri sahibi Türkiye'de kesecek hayvan kalmadığını söyledi.

İstanbul`un en büyük et tedarikçilerinden Etçii Steakhouse restoran ve kasap zinciri sahibi Mehmet Emin Arslan, 'de kesecek canlı hayvan bulamadıklarını belirterek bu konu ile ilgili acil olarak önlem alınması gerektiğini açıkladı.

Dünyanın en pahalı etini 'nin tükettiğini belirten Arslan, kırmızı et fiyatlarındaki yükselişin ana nedeninin hayvan varlığındaki hızlı düşüş ve canlı hayvan ithalatındaki sorunlar olduğuna dikkat çekti.

Haber Türk gazetesinin haberine göre bu konuda hükümet ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını belirten Arslan çok kısa bir süre sonra elde kalan son hayvanlarında tükeneceği ifadesinde bulundu. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu durumun ileride kapanamayacak zararlar açacağını belirten Arslan şu açıklamalarda bulundu; “Maalesef kesecek büyükbaş ve küçükbaş hayvan bulamıyoruz. Kapasitemizin sadece yüzde 30'u ile çalışmaktayız. Her gün İstanbul geneline ve Marmara Bölgesi'nde 300 noktaya ürün satışı yapıyoruz. Müşteriden talep var fakat kesecek hayvan yok.

Kırmızı et mamüllerini üreten firmalar sucuk, salam ve sosis gibi et mamullerinde kırmızı et yerine tavuk kemiği, tavuk derisi ve dananın böbrek yağını kullanıyorlar. Türkiye‘de yaşanan bu sıkıntı halkın sağlığı ile oynanmasına sebep oluyor. Et ve Balık kurumu, yüzde 40 kemiği olan, ayakta zor duran, zayıf, çelimsiz, sütten yeni çıkmış yaşlı ineği bile 15 bin liraya peşin ödeyerek kesim yapıyor."

Anadolu'da besihanelerin boş olduğunu dikkat çeken Arslan, "Besici hayvan beslemek istiyor, fakat besleyecek hayvan bulamıyor. Çok az sayıda olan besilik danalar Kars ilimizde, tanesi 250 kg. gelen 9 aylık dana fiyatı 3000 TL den satılıyor. Ülkemize giren kaçak et hızla artıyor ve bu etler sağlıksız ve hastalıklı hayvanların etleri. Dünyadaki fiyatlarla ilişkili olarak yapılan araştırma da Türk insanının eti ne oranda aldığını ve fiyatlardaki fahiş fiyat hemen göze çarpıyor. Dünya'da kemikli karkas gövde fiyatı 2 dolar iken ülkemizde 13 dolar. Yeme içme ve hizmet sektöründe hızlı bir çöküş yaşanmaktadır. Lokantacının, kebabçının, restoran sahibinin ve catering firmalarının yani tamamında ham maddesi kırmızı ete dayanan firmalarda iflaslar ve işi bırakma durumları olmuştur."

TEŞVİK PAKETİNİN ETKİLERİ 2013’DE GÖRÜLÜR
Tarım Bakanlığı'nın konuyla ilgili yeni teşvik paketinin çok olumlu karşılandığını belirten Arslan, teşvikleri tüm Türkiye'ye yaymak gerektiğini söyledi. Teşvik paketinin hayata geçmesinin ve olumlu taraflarının görülmesinin 2013 yılını bulacağını da ekleyen Arslan, Türkiye'de yeni doğmuş 7 günlük buzağı fiyatının 1000 dolar olduğunu, dünyada ise 6 aylık dana fiyatının bile 200 dolar olduğunu belirtti.

"Tüm bu olumsuzlukların, haksızlıkların önüne geçmemiz için, Besihanelerin tekrar dolması için, Kırmızı et fabrikaları istihdam sağlamaları için, hizmet sektörünün ayakta kalabilmesi için, 72 milyon insanın sağlıklı, kaliteli ve ucuz ete ve gıdaya ulaşması için, canlı besilik dana ithal etmemiz lazım” diyen Arslan'ın önerisi de ilginç: "Arjantin`de kesilen hayvan, Türkiye`de işlensin, Arap ülkelerine satılsın. İslam coğrafyası bu konuda çalışmalara ihtiyacı en fazla olan bölge, ithalatla yerli hayvancılık korunmak isteniyor fakat yerli hayvancılık kötü durumda ve bunu kimse görmek istemiyor."

HELAL GIDA SERTİFİKASI 50 MİLYON DOLAR GETİRİR
Arslan çıkarılması gündemde olan Helal Gıda Sertifikası`nın da etkisiyle İslam ülkelerine et ve gıda ihracatının ilave 50 milyar dolarlık bir artış getireceğini de ifade etti. Yanlış uygulanan politika ve alınmayan önlemler nedeniyle hayvancılığın ve canlı hayvan ithalatının ihmal edildiğini söyleyen Arslan, ortaya konulan çözüm önerilerininse dikkate alınmadığını açıkladı.

Türkiye nüfusunun zaman geçtikçe daha da arttığını, buna bağlı olarak et tüketiminin de gün geçtikçe artacağını ifade eden Arslan, bu durumun mevcut kaynakların söz konusu ihtiyacı karşılayamayarak, besicilerin de artan talebe bağlı olarak fiyatları sürekli yükselttiğini açıkladı. Mehmet Emin Arslan, yaşanan sıkıntıda Türkiye'de hayvancılığın geriye gitmesinin yanı sıra bu mesleği sürdüren büyük işletmelerin yüksek kar elde etmek amacıyla canlı hayvan ihracatı yapmalarının etken olduğunu belirtti.

HAFTADA 30 İNEK BULAMIYORUZ
Arslan; ''Daha önceki yıllarda komşu ülke Suriye, Irak ve İran'dan kaçak hayvan ülkeye getiren Türkiye canlı hayvan ihraç eder hale geldi. Üretimimiz bize yetmezken ihracatın devam etmesi büyük çelişki. Son 20 yıldır İstanbul Musevi Cemaati’nin et ihtiyacını karşılayan tek firma olarak, her hafta 100 büyükbaş hayvan kesiyorduk fakat son dönemde haftalık 30 inek zor temin ediyoruz.

Kırmızı et sektöründe bir iyileştirme yapılmadığı taktirde tüm küçük ve orta ölçekli işletmeler kapanacaktır. Yapılan tespitlere göre, Türkiye'nin küçükbaş hayvan varlığı 350 bin adede düştü. Bu sayı son yıllarda alınan verilerle değerlendirildiğinde son derece kötü bir tablo” diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...