Türkiye'den AB'ye sert tepki: Tam bir samimiyetsizlik örneği

Dışişleri Bakanlığı, 23-24 Haziran 2022 tarihli AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde kabul edilen kararlara tepki gösterdi. Bakanlık yaptığı açıklama, ''AB Zirvesi'nde ülkemizle ilgili gerçeklerden kopuk tutum sergilenmesi esef verici'' dedi.

Türkiye'den AB'ye sert tepki: Tam bir samimiyetsizlik örneği

Dışişleri Bakanlığı, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde kabul edilen kararlarla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

23-24 Haziran 2022 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilen (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde kabul edilen kararlarda ülkemizle ilgili önyargılı, vizyonsuz ve gerçeklerden kopuk bir tutum sergilenmesi esef vericidir. Bu, AB’nin bir kez daha bağlamında kısır döngüden çıkamadığının ispatıdır.

AB’nin, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ne ilişkin uluslararası hukuka aykırı ve maksimalist tezleri meşrulaştırmaya çalışması kabul edilemez. Aynı şekilde AB’nin, Yunanistan’ın 10 mil hava sahası iddiası, adaları silahlandırması, geri itme uygulamaları başta olmak üzere uluslararası hukuka aykırı eylemlerine sessiz kalması tam bir garabettir. Bu kararlar, meselelerin çözümüne katkı sağlamadığı gibi, bölgesel istikrara da zarar vermektedir.

Türkiye her zaman uluslararası hukuktan ve iyi komşuluk ilişkilerinden yana tutumunu sürdürmesine rağmen, ülkemizin bu yaklaşımına kasıtlı gerginlik ve tırmandırma stratejisiyle yanıt verilmesi tam bir samimiyetsizlik örneğidir.

AB artık, Türkiye’nin üyelik süreci ve ülkemizle işbirliğinden sağlanacak yararları, Yunanistan ve GKRY’nin dar görüşlü, hukuksuz ve maksimalist iddialarına rehin ve feda etmemesi gerektiğini idrak etmelidir. AB’nin kendi genel çıkarları da esasen bunu gerektirmektedir.

Öte yandan Zirve’de, Ukrayna ve Moldova’ya aday ülke statüsü tanınmasından ve Gürcistan’a da AB üyeliği perspektifi verilmesinden memnuniyet duyulmaktadır. Bununla birlikte, halihazırda aday ülke statüsünde bulunan Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile katılım müzakerelerinin halen başlatılmaması yadırganmaktadır. Bosna-Hersek’e de bir an evvel adaylık statüsü verilmesinin Balkanlar dahil geniş Avrupa coğrafyasının yararına olacağı düşünülmektedir.

Türkiye, AB’nin tüm aday ülkelerle samimi angajmana girmesi ve katılım süreçlerinin liyakat temelinde ilerletilmesi gerektiğine inanmaktadır.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Twitter Facebook

Sayfa Yükleniyor...