Türkiye'nin enerjisi ne olacak?

Ekonomisi hızla büyüyen Türkiye, enerji ihtiyacı için komşulara yöneldi. Gürcistan “temiz enerji”, Irak doğalgaz satmak istiyor. Peki Türkiye nükleerden vazgeçecek mi?

Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nin düzenlediği 13. Uluslararası Enerji Arenası toplantısı siyasetçiler, uzmanlar ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, 'nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, komşu ülke Gürcistan’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alexander Khetaguri ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Doğal Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrami toplantının önemli katılımcıları arasındaydı.

Enerjide yeni dönemin ele alındığı toplantıda, 'nin yenilenebilir enerji ve nükleer enerjideki pozisyonu, Irak’ta petrol ve gaz piyasasına yaşanan son gelişmeler ve bölgedeki enerji geçişi yolları öne çıkan konular oldu.

Türkiye'nin büyük umut bağladığı Nabucco boru hattının yaşama geçirilebilmesi için Irak büyük önem taşıyor Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Doğal Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrami, uluslararası yatırımcıların merakla beklediği hukuki mevzuat ile ilgili bilgi verirken, petrol ve doğalgaz piyasası konusunda Bağdat'taki merkezi yönetimi ile yaşadıkları sıkıntılara işaret etti. Hawrami şunları kaydetti:“Bağdat’la yaptığımız anlaşma sonunda günlük petrol üretimimizi 175-180 bin varillere çıkardık. Ama tedariklerin zamanında ödenmemesi ile bu rakam 100 binler seviyesine geriledi. Taahhüt edilen rakamın yalnızca üçte birini aldık. Bu konuda verimsiz çalışma biçimleri ve bürokratik sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Doğalgaz piyasasında da uygulanan politikalar israf yaratıyor. Bu israfın Irak halkına maliyeti 3 milyar dolar düzeyinde.”

2008'den bu yana üretim ve ihracat yaptıklarını söyleyen Bakan Hawrami, enerji politikalarında yaşanan gecikmeden dolayı Irak’ın petrol ihracatında 80 milyar dolarlık bir kayıp yaşandığını belirtti.

Doğalgaz alanında yaptıkları yeni keşiflerin boyutunun kendi belirlediği rakamlara göre 60 TCF (trilyon kübik feet) olduğunu belirten Bakan, son dönemde gündeme gelen Irak enerji mevzuatı konusunda ise sorunları dikkat çekti. Hawrami, Iraklı Kürtlerle merkezi yönetim arasındaki anlaşmazlığı dile getirirken, şunları söyledi:

“Irak’ta Hidrokarbon Yasası 4-5 yıldır bekliyor. Gelirlerin paylaşılmasına yönelik mevzuatlar da öyle. Yeni hükümet oluştuğunda 6-7 ay içerisinde, yani bu Temmuz ayına doğru bu konuda adım atacağını beyan etmişti. Ramazan Bayramı tatilinden önce bu konudaki taslaklar tartışılacaktı. Ancak önemli bir partinin meclisten çekilmesi ile görüşmeler kesildi. Parlamentoya bu dönemde alelacele getirilen yeni yasayı ise kabul etmeyeceğiz. Gelirlerin eşit şekilde paylaşması gerekiyor


Gürcistan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alexander Khetaguri ise ülkesinin son dönemde üzerinde önemle durduğu hidroelektrik santralleri ve Türkiye ile enerji ticareti hakkında bilgi verdi. Ankara'yla işbirliğini geliştirmekte olduklarını kaydeden Khetaguri, şunları söyledi:

“Gürcistan yeşil enerji arzı için önemli bir ülke. 20 bin megawatlık bir üretim söz konusu. Ağustos ayı itibariyle bu konuda 13 farklı mutabakat imzaladık. Yakın zamanda 2 bin megawatlık bir üretim de başlayacak. Burada üretilen elektriğin yüzde 80’i Türkiye’ye gidecek. Türkiye ile yeni yüksek iletim hatları inşasına devam ediyoruz. İlk etapta Türkiye’ye 700 megawat enerji sağlayabileceğiz.”

Toplantıda yaptığı açılış konuşmasında Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız,  nükleer enerji konusunda kararlı olduklarını kaydetti ve bundan sonraki dönemde enerji alanında atacakları adımlar konusunda şunları söyledi:

“Bakanlığımız bu toplantıya uluslararası tahkim davaları prangasından kurtulmuş bir şekilde gelmiştir. Türkiye’de istikrarlı enerji politikalarına devam edeceğiz. Dünyada hali hazırda 442 nükleer santral faaliyet gösteriyor. 63 santralin de inşası sürüyor. Fukuşima’daki kazadan sonra nükleere ilişkin bakışın değişmesini doğru bulmuyorum. Bu kaza olmasa biz nükleer enerjiden geri dönüşü konuşacak mıydık? Türkiye’nin Akdeniz’de yapmayı planladığı santral Türkiye’nin enerjisinin yüzde 5’ini karşılayacak. Bu doğrultuda enerji politikalarında belirlediğimiz genel çerçeve değişmeyecek. Elinde tencerelerle yürüyen iyi niyetli protestocular doğalgaz ithalatını desteklediklerini bilmeliler. Ayrıca Kyoto Protokolü’ne üye olmakla birlikte kömür yataklarımızı temiz üretimle kullanmaya devam edeceğiz.”


Sayfa Yükleniyor...