Twitter’da edebiyat mümkün mü?

Twitter'ın edebiyat üzerinde ne gibi etkileri var? Daha iyi yazmaya teşvik ediyor mu? Twitter, edebiyatı köreltmeye mi, yoksa yeniden üretime mi yönlendirdi? Yazarlar Twitter'a neden ihtiyaç duyuyor?

Twitter’da edebiyat mümkün mü?

Sabit Fikir, birinci yaşını kutladığı Mart sayısını Hasan Cömert’in sosyal medya ve edebiyat ilişkisini detaylı bir biçimde anlattığı dosyayla açıyor. Twitter’ın dünyada medyanın “bir parçası”, ’de ise “kendisi” olması, edebiyat üzerinde yarattığı etkiler ve daha iyi yazmaya teşvik edip etmediği Cömert’in gözünden aktarılıyor.


İşte birinci yıl dosyasından bir bölüm:

“What is happening” (Ne / Neler oluyor) sorusuna cevap vermek için tasarlanan Twitter’da neden 100, 150, 200 değil de en fazla 140 karakter yazılabiliyor? Bilen biliyordur ve çok da anlam yüklemeye gerek yok aslında. Standart cep telefonlarının izin verdiği karakter limiti bu. (Cep telefonlarının mesajları 160 karakter ile sınırlı. Twitter, 20 karakteri kullanıcı adına, diğer 140 karakteri ise mesajlaşmaya ayırıyor.) Ama bu limitin de, bu açıklamanın da gereği yok. Çünkü, önemli olan buradaki kısıtlama ve bu sınırlara göre bir şeyler yazabilmek. Bir paylaşım alanı olarak Twitter bugüne kadar birçok şey haline geldi ve gelmeye de devam ediyor: Kimi için ne yediğini-içtiğini duyurmak için bir araç, kimileri içinse kesinlikle daha fazlası. Ünlü birisiyle en kısa mesafe, tartışma meydanı, şöhret için bir fırsat, kolay yoldan muhaliflik, meşhur isimlerin deşifre oldukları yer, yeni magazin-dedikodu aracı gibi… Ve bugün yaklaşık 100 milyon kullanıcıya sahip olan Twitter, çıkış amacının çok ötesinde, bir ‘mikroblogging’ platformu olarak tüm dünyada hikaye üretmek için de kullanılıyor ve bu yüzden de Twitter’ın yeni bir edebiyat türünün başlangıcı olduğu üzerine yorumlar yapılıyor.

Bu konuda üzerine konuşmak için dünyada sayısız veri var ama Türkiye’de Twitter’ın karşılığı, edebiyat değil ‘gazetecilik’ oldu. Ana akım medyanın son dönemdeki rolü değiştikçe Twitter, medyanın yerini alarak işlevsel bir şekilde önemli olaylarda (Van depremi, Oda TV davası, Uludere vs…) büyük rol oynadı. Tabii ki Twitter dünyada da medyanın bir parçası oldu ama Türkiye’de gazeteciliğin yapılmaya çalışıldığı ‘tek’ yer haline geldi. Edebiyat içinse bunu söylemek – henüz - çok zor...

Twitter’ın bir edebiyat potansiyeli barındırıp barındırmadığı dünyada tartışılan bir konu. Yeni, adını henüz duyurmamış, bir yayıneviyle sözleşmesi olmayan yazar (adayları) için alternatifsiz bir mecra olduğu da bir gerçek. Bir kitap çıkarmanın, kendinizi kanıtlamanın, göstermenin zorluğu bir yana, bir kitapla ulaşabileceğiniz okurdan çok daha fazla okuyucu/takipçiye ulaşmak mümkün Twitter’la.

TWITTER YAZMA BECERİSİNİ GELİŞTİRİYOR MU?
Twitter’ın bu açıdan bir diğer dikkat çeken özelliği, hızlı şekilde geri dönüşe imkan tanıması. Yazdıklarınıza saniyeler içerisinde tepki alabileceğiniz gibi bu doğrultuda, interaktif bir şekilde yazım tekniğinizde, anlatım tarzınızda isteyerek ya da farkında olmadan bir değişikliğe gidebilirsiniz. O yüzden de Twitter’ın yazma becerisini geliştirdiğini söyleyenler hiç de azınlıkta değil. Çünkü, genel olarak sosyal medya, tanınmış isimler kadar tanınmamış isimlerin de – varsa – okuyucuyla yakınlaşmasına, fikir alışverişinde bulunmasına önayak oluyor. Bu bakımdan, Twitter için okurun üretim sürecine dahil olduğu bir alan demek yanlış olmaz. Twitter’daki edebiyat örneklerine baktığımızda ise, bu yeni yazma biçiminin önemini biraz daha iyi anlayabiliyoruz. Örneğin, dünyada trend olmuş kavramlardan biri ‘Twitter fiction’. Hatta Thaumatrope adında bir dergi var, ilk Twitter fiction dergisi... En fazla 140 vuruştan oluşan hikayelerin yayınlandığı derginin yazarlarından Nathan E. Lilly, Ernest Hemingway’in kısa hikayesini ‘harika bir Twitter fiction örneği’ olarak gösteriyor: “Satılık: Bebek ayakkabıları. Hiç giyilmemiş.” Hemingway’in kendisi de bu hikayesinin en iyi hikayesi olduğunu söylemişti. O yüzden 140 vuruşta hikaye yazmak, kimine göre az kelimeyle çok şey anlatmak manasına geliyor. Yani yeni bir mecradan fazlası; bu yazma biçiminin varoluşundan öte edebi değerinin karşılığını bulmasıyla alakalı. (...)''

Dosyanın devamı Sabit Fikir dergisinde. Dosya Twitter’daki edebiyatçıların da görüşlerini alarak, onların neden böyle bir araca ihtiyaç duyduklarını da sorguluyor. Ayrıca Twitter’ın edebiyatı köreltmeye mi, yoksa yeniden üretime mi yönlendirdiği de dosyanın en can alıcı soruları arasında kendine yer buluyor.

Internetin en çok okunan Türkçe güncel edebiyat oluşumu Sabit Fikir bir yaşında. Yayın yönetmenliğini Elif Bereketli'nin yaptığı Sabit Fikir'in 1 matbu haline Idefix ve Prefix siparişleriyle; dijital versiyonlarına ise Turkcell Dergilik'ten, Idefix Kitaplık uygulamasından ve sabitfikir.com adresinden ulaşmak mümkün.

Sayfa Yükleniyor...