‘Ucunda ölüm varsa domuz eti caizdir!’

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Hamza Aktan, domuz ile domuz gribi virüsü arasında hiçbir ilişki olmadığını belirterek, ''Olsa bile sonunda ölüm tehlikesi varsa domuz etini yemek bile caizdir'' dedi.

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan, yaptığı açıklamada, gerek insanlar gerekse domuzlar üzerinde etkili olan virüse ''domuz gribi'' adı verildiğini ancak domuzun bedensel yapısıyla virüs arasında bir ilgi ve benzerlik bulunmadığını ifade etti.

Domuz gribinin önlenmesi için zayıflatılmış virüsün vücuda verildiğini anlatan Aktan, böylece vücudun bu mikroba savunma mekanizması geliştirmesinin sağlandığını söyledi.

Domuz ile virüs arasında hiçbir ilişki olmadığını dile getiren Aktan, ''Olsa bile sonunda ölüm tehlikesi varsa domuz etini yemek bile caizdir. Sağlık söz konusu olduğunda eğer başka çare yoksa domuz ya da başka bir adla anılmasının hiçbir önemi yok. Hastalığa önlem olarak bildiğimiz aşıdan başka bir şey yok. Ona mahkum ve mecburuz. Dolayısıyla bunun problem olmaması gerekir'' diye konuştu.

Vatandaşın zihninde ''domuz'' adı nedeniyle bir tedirginlik olduğunu belirten Aktan, bunun da meseleyi iyi kavrayamamaktan kaynaklandığını, bilimsel bir tarafı bulunmadığını vurguladı.

Aktan, ''Nasıl grip aşısı oluyorsak, domuz gribi için yaptırdığımız aşı da aynı şeydir'' değerlendirmesinde bulundu.

KUR'AN-I KERİM NE DİYOR?
Kur'an-ı Kerim'de Mâide Sûresi'nin 3. ayetinde şöyle deniliyor:

"Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

En’âm Sûresi'nin 145. ayetinde de şu ifadeler var:

"De ki: “Bana vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir.” Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir."

Sayfa Yükleniyor...