Uğur Kurt davasında duruşma salonu karıştı

Okmeydanı'nda çıkan olaylarda polisin açtığı ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybeden Uğur Kurt'un ölümüne ilişkin davada, Kurt’un ailesi polis memuru S.K.’ya saldırdı.

Uğur Kurt'un, Okmeydanı Cemevi'nde cenaze beklerken başına kurşun isabet etmesi sonucu ölümüne ilişkin polis memuru S.K'nın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık S. K. ve avukat Tolga Yurdakul ile Uğur Kurt'un ailesi ve avukatları Turgut Kazan, Serdar Laçin, Aslı Kazan, Hasan Kılıç katıldı.

Duruşmada söz alan Kurt’un annesi Güllünaz Kurt, adalete güvendiğini söyledi. Eşi Narin Kurt, mahkemenin vicdanı ile hareket etmesini istediğini ve adalete güvendiğini belirtti. Baba Kemal Kurt ise sanığın tutuklanmasını talep etti.

Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan, olaya ilişkin görüntülerin birlikte incelenmesi ve tek bir oturumda, büyük bir duruşma salonunda yeniden izlenmesi talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, talebi kabul ederek, olaya ilişkin bütün görüntülerin temin edilmesine ve görüntüler ile kayıt cihazlarının (PTZ kamera, sistem kontrol klavyesi ve LCD monitör) incelenmesi için Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı'na gönderilmesine karar verdi.

Müşteki avukatların izlenmesini istediği görüntüleri duruşma tarihi öncesinde mahkemeye sunmasına hükmeden heyet, dosyadaki görüntülerin ise gelecek görüntülerle birlikte izlenmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.

Mahkeme heyetinin ara kararını açıklanmasının ardından Narin Kurt, elinde bulunan pet su şişesini sanık polis S.K'ya fırlattı. Yakınları da sanığa doğru yönelince mahkeme salonunda kısa süreli arbede yaşandı. Güvenlik görevlileri, sanığı duruşma salonundan çıkardı.

Ara kararın yazılmasının ardından yaşanan arbede duruşma tutanağına geçirildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Uğur Kurt, Okmeydanı'nda 22 Mayıs 2014'teki olaylar esnasında, bir yakınının cenaze törenine katılmak için Okmeydanı Cemevi'nde bulunduğu sırada başına mermi isabet etmesi sonucu yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcılarından Hasan Yılmaz'ın hazırladığı iddianamede, polis memuru S.K. hakkında "taksirle öldürme" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.

Dosyanın gönderildiği İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın "taksirle öldürme" değil, "kasten öldürme" suçundan yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermişti. Mahkeme sanığın, "kasten öldürmek" suçundan 20 ila 25 yıl arasında değişen hapis cezasını öngören hükme göre yargılanmasını istemiş, dosya bunun üzerine yargılamanın yapılması için İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.