'Üniforma giymeyen başörtüsü takabilir'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, demokratikleşme paketindeki kamuda başörtüsü düzenlemesini değerlendirdi. Bozdağ, "Üniforma giyenler hariç diğerlerine ilişkin bir serbestlik, hürriyet imkanı getiriliyor" dedi.

'Üniforma giymeyen başörtüsü takabilir'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet-Sen Genel Merkezi’nin açılış töreninin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Demokratikleşme paketindeki kamuda başörtüsü düzenlemesini değerlendiren Bozdağ; polis, asker ve yargıçların durumuna dikkat çekti.

Bozdağ, "Başbakanımızın söylediği çok net. Üniforma giyecekler hariç diğerlerine ilişkin bir serbestlik, hürriyet imkanı getiriliyor. Bu da tabii yönetmelikle belirlenecektir. Üniformayı kimlerin giyeceğini kurumlar kendileri karar veriyorlar. Üniforma giyenler belli zaten polis, asker, hakim ve savcılar üniforma giyiyorlar. Sayın Başbakan’ın açıklaması çok açık. Bununla ilgili kendi iç düzenlemelerini kurumlar yapacaktır. Hakim ve savcılar var ama kalemde memurlar var onlar hakim, savcı değil. Onlar tabii bunu yapacak. Avukatlar var onlar bu kapsama dahil değil" diye konuştu.

Bazı bakanların yerel seçimlerde aday olması durumunda istifa edip etmeyecekleri, nasıl bir formülün uygulanacağı yönündeki soru üzerine Bozdağ, seçim süreci resmen başlamasa da partilerin kendi iç süreçlerini başlattığını hatırlattı.

Kamu görevlilerinin aday olabilmeleri için istifa şartının olduğunu anımsatan Bozdağ, "Bizim yasalarımıza göre belediye başkanları ve milletvekillerinin istifası zorunlu değildir" diye konuştu.

Belediye başkanlarının hem aday olup, hem de görevde durabildiğini ifade eden Bozdağ, milletvekillerinin de istifa etmeksizin kampanyalarını yürütebileceğini söyledi.

Milletvekillerinin belediye başkanı seçilmesi durumunda mevzuata göre ya başkanlığı ya da milletvekilliğini tercih ettiğini anlatan Bozdağ, daha önce bunun milletvekiliyken belediye başkanı seçilen Melih Gökçek'te uygulamasının görüldüğünü hatırlattı.

Bozdağ, "Sayın bakanların görevlerinden istifa etmeleri yasal olarak zorunlu değil. Ancak seçim kampanyasının yürütülmesi bakımından, başka çalışmalar bakımından farklı değerlendirmeler olur mu Bunu da zaman içinde göreceğiz" dedi.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin erkek çocukların 14 yaşına gelmeden ve kendi rızaları olmadan sünnet ettirilmemesine yönelik raporu kabul etmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Fevkalade yanlış bir adım. Çünkü insanların inançlarıyla ilgili konularda, neye inanıp neye inanmayacağına parlamentolar, siyasiler, hükümetler, birlikler, uluslararası örgütler karar veremez. AB'nin kendi müktesebatıyla Avrupa değerleriyle din ve vicdan hürriyetiyle çatışan bir karardır. Daha önce de Almanya'da bazı mahkemeler bu noktada kararlar vermişti. Bu kararlar itirazlar üzerine düzeltilmişti. Maalesef belli ki bu sakat anlayış Avrupa'nın en önemli kurumları tarafından da kabul görebiliyor. Bu açık bir şekilde din ve vicdan özgürlüğüne müdahaledir. Hukuki değildir, kabul edilemez bir yaklaşımdır."

Sayfa Yükleniyor...