Ünlü kalemden çarpıcı özeleştiri

Hürriyet Yazarı Mehmet Y.Yılmaz, New York'ta takip ettiği ABD medyasıyla Türk medyasını karşılaştırdı. Ortaya çarpıcı bir özeleştiri çıktı.

'nin önde gelen gazetelerinde yayın yönetmenliği yapmış Mehmet Y. Yılmaz, bugünkü köşesinde önemli bir özeleştiriye imza attı.

Medya çalışanlarının niteliklerini kaleme alan Yılmaz, ABD televizyonlarında tanık olduğu çarpıcı haberlere Türkiye'de neden rastlanmadığını kendi tecrübelerinden yola çıkarak açıkladı.

Yılmaz'a göre, Türk medyasının çalışanları dünya standartlarında. Ancak haberlerin mecralarda yer bulmamasının başka nedenleri var.

İşte Yılmaz'ın kaleminden Türk medyasına farklı bir analiz: "İnternetten takip ettiğim kadarıyla 'gazetecilik' ile ilgili bir mesele meslektaşların gündemine girmiş. Hıncal 'Ağabey' Uluç’un yazısından çıkardığım kadarıyla tartışma muhabir mi önemli, köşe yazarı mı önemliye kadar gelmiş dayanmış.

Yersiz bir tartışma, muhabir olmadan gazete olmaz, yazar olmazsa gazete olabiliyor ama. Posta Gazetesi’ni yayımladığımda iki sene hiç köşe yazısı yoktu ama gazete Türkiye’nin en çok satan gazetesi olmayı da başarmıştı!

Bu tartışmaya küçük bir katkı da benden olsun. Saat farkı nedeniyle New York’ta erken kalktığım için, otelde televizyonu açıyorum, ses olsun, kendimi yalnız hissetmeyeyim diye. İki gündür iki değişik kanalın sabah haberlerinde çok ilginç iki haber izledim.

Birisi dondurma paketlerinin üzerine basılan ve ürünün ne kadar kalori, yağ, karbonhidrat içerdiğini belirten bilgi ile ilgili. Bir muhabir, bir markanın üzerindeki bu bilgilerin tamamen hayali olduğunu kanıtladı. Öteki haberde de bir muhabir, bir telefon operatörünün 3G internet bağlantılarında haksız ve fahiş fiyatlandırma yaparak tüketiciyi kazıkladığını ispat etti.

Benzeri haberleri yapacak muhabirler kuşkusuz bizde de var ama bunları yayımlayabilecek yürekte ve bütçede gazete ve televizyon var mı derseniz, yanıtım karamsar!

Birincisi artık bu tür araştırmacı muhabirlik giderek ölüyor, yaptıkları işler küçümseniyor. Çünkü bizde Başbakan’ın ya da Kılıçdaroğlu’nun bilmem neredeki demeci hâlâ en önemli haber sayılıyor. Bu tür haberler önemsenip, gazetede büyütülmüyor. Televizyon haberlerimiz de gazete haberlerinin başka mecrada tekrarından ibaret olduğu için yeni Uğur Dündarlar da çıkamıyor!

İkincisi gazete ve televizyon yönetimlerinin bir haberin peşinde haftalarını harcayacak muhabir istihdamına olanakları yok!
Reklam verenin, siyasetin baskısını saymıyorum bile!"

Sayfa Yükleniyor...