ÜSYE tedavi edilmezse romatizmaya kapı açar

Çocuklar 2 ile 8 yaş arası dönemde erişkinlere göre daha sık olarak üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanırlar. Bu durum kreş, yuva ve okul gibi çok sayıda çocuğun bir arada bulunduğu ortamlarda daha da belirginleşir. Sulu burun akıntısı, hapşırma, hafif ateş ve halsizlikle başlar. Eğer tedavi edilmezse ileride ciddi sorunlara yol açabilir...

ÜSYE tedavi edilmezse romatizmaya kapı açar

Nezle, sinüzit, bademcik iltihabı (tonsillit), boğaz iltihabı (farenjit), ses tellerinin iltihabı (larenjit), nefes borusu iltihabı (trakeit) veya bu enfeksiyonların kombinasyonları...

Üst solunum yolu enfeksiyonlarına çok çeşitli virüsler ve bakteriler neden olur. Hasta bir kişi soluma, hapşırma, öksürme gibi faaliyetler ile havaya aerosol yani mikroskopik damlacıklar şeklinde su buharı bırakır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüs ve bakteriler bu damlacıklar içerisinde havada saatlerce asılı kalabilirler. Bu damlacıkları soluyan herhangi bir kişi hastalığa yakalanma olasığına sahiptir. Hastanın bu sırada bağışıklık sisteminin zayıflamış olması enfeksiyona yakalanma şansını artırır.

Aynı sırada ciddi başka bir enfeksiyon geçiriliyor olması, hava kirliliği, pasif veya aktif sigara içiciliği, ağır yorgunluk, üst solunum yollarında kuruluk, titreme şeklinde ciddi üşüme, kortizon gibi bağışıklık sistemini baskılayıcı tedaviler alınıyor olması gibi faktörler anlık veya sürekli olarak vücudun genel bağışılık sistemini veya üst solunum yollarının lokal savunma mekanizmalarını zayıflatabilir.

Üst solunum yolu enfeksiyonları için bir diğer önemli bulaşma yolu da hasta kişilerin  mikrop içeren salgıları ile temas etmektir. Hapşıran ve bu sırada ağzını eliyle kapatan bir kişi ile tokalaşma sonrası mikroplar sizin elinize geçecektir. Buradan üst solunum yollarınıza ulaşacak olurlar ise siz de aynı hastalığa yakalanabilirsiniz.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının sebepleri ve belirtileri neler? Tedavi edilmezse ne gibi hastalıklar doğurur? Amerikan Hastanesi KBB Bölümü Doç. Dr. Babür Akkuzu anlattı.

Üst solunum yolu enfeksiyonları kış aylarında niçin daha sık görülür?
Genel olarak sanıldığının aksine soğuk hava üst solunum yolları enfeksiyonlarına neden olmaz. Kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarının daha sık görülmesinin sebebi, günlük yaşantımızın açık havada değil, daha çok ev, iş yeri, okul, toplu taşım araçları gibi kapalı ortamlarda geçmesidir. Ayrıca soğuk nedeniyle bu ortamlar kış aylarında çok daha az havalandırılır. Kapalı, az havalandırılan ortamlarda çok sayıda insanın bir arada bulunması üst solunum yolu enfeksiyonlarının yayılmasını son derece kolaylaştırır.

Üst solunum yolu enfeksiyonları hangi sıklıkta görülür?
Üst solunum yolu enfeksiyonları en sık görülen enfeksiyonlar arasındadır. Bu konudaki toplumsal çalışmalar genel nüfus içerisinde ortalama her kişi için yılda 2 ile 4 kez arasında üst solunum yolu enfeksiyonu geçirildiği şeklinde rakamlar vermektedir. Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları özellikle kış aylarında çok daha sık görülür. Dolayısı ile yuva veya okula giden bir çocuk için yıl boyunca 8-10 kez hasta olması doğal karşılanmalıdır.

Üst solunum yolu enfeksiyonları çocuklarda neden daha sık görülür?
Yenidoğan çocuk annesinden aldığı bir takım bağışıklık verici maddeler nedeniyle üst solunum yolu enfeksiyonlarından bir süre için korunur. Anne sütü ile düzenli bir şekilde beslenen bebekler bir takım farklı bağışıklık verici ve düzenleyici faktörleri anneden almaya devam ederler ve büyük ölçüde enfeksiyonlara karşı korunmuş olurlar.

Bu süre içerisinde de çocuğun kendi bağışıklık sistemi gelişerek, çevresinde virüs ve bakterileri tek tek tanımaya ve onlara karşı direnç geliştirmeye başlar. Bu mikroplardan önemli olanlarına karşı çocuk aşılama programları ile suni bir yoldan bağışıklık kazanır. Ancak çevremizde üst solunum yolları enfeksiyonlarına neden olan çok sayıda ve çeşitlikte virüs ve bakteri bulunmaktadır. Bu nedenle çocuklar 2 ile 8 yaş arası dönemde erişkinlere göre daha sık olarak üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanırlar. Bu durum kreş, yuva ve okul gibi çok sayıda çocuğun bir arada bulunduğu ortamlarda bulunan çocuklarda çok daha belirginleşir.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtileri nelerdir?
Nezle:
Sulu burun akıntısı, hapşırma, hafif ateş, halsizlik. Bu belirtiler 2-3 gün içerisinde azalarak geçerler. Üst üste gelen nezleler sonrası veya çocukta tıkayıcı geniz eti büyümesi var ise akut bakteriyel sinüzite dönüşebilir.

Sinüzit: Koyu renkli burun akıntısı, geniz akıntısı, balgamlı öksürük, burun tıkanıklığı görülür. Çocuklarda baş ağrısı görülmeyebilir.

Bademcik iltihabı: Yüksek ateş, ağız kokusu, iştahsızlık, halsizlik, yutma güçlüğü, şişen bademcikler nedeniyle konuşma değişebilir. Boğaza bakıldığında şişmiş, kızarmış ve üzeri beyaz iltihap ile kaplanmış bademcikler görülebilir. Uygun şekilde tedavi edilmez ise bademcik apsesi veya romatizmal ateş hastalıklarına neden olabilir.

Farenjit: Yüksek ateş, ağız kokusu, iştahsızlık, halsizlik, yutma güçlüğü gibi belirtiler ile bademcik iltihabına benzer ancak iltihaplanan bademcik dokusu değil, boğazı döşeyen zar tabakasıdır.

Larenjit ve trakeit: Ateş, ses kısıklığı, kuru öksürük, nefes alırken ötme sesi, çocuklarda hızla ilerleyerek nefes darlığına sebep olabilir ve tehlikeli olabilir. Bu nedenle erken dönemde hekimin görmesi ve tedaviye başlanması gereklidir.

Tedavi edilmezlerse hangi tip sorunlara yol açarlar?
Boğaz enfeksiyonları Beta mikrobu (A grubu ?-hemolitik streptokok) tarafından gelişmişse ve tedavi edilmezse çocuklarda ve gençlerde romatizmal ateş hastalığına yol açabilir. Romatizmal ateş hastalığı da eklemler, kalp kası ve böbrekleri etkileyerek çok ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Bunun yanında tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları çocuklarda kalıcı geniz eti büyümesi ve burun tıkanıklığı, sinüzit, orta kulak enfeksiyonu (otit), orta kulakta sıvı birikmesi (sekretuar otit) gibi kalıcı problemlere yol açabilir.

Çocukları boğaz enfeksiyonlarından korumak için aileler nelere özen göstermeli?
Bir çocuğu üst solunum yolları enfeksiyonlarından tümü ile korumak ancak hava geçirmez bir odaya hapsedip insanlar ile temas etmesini engelleyerek mümkün olabilir.

Yukarıda da belirtildiği gibi her çocuğun özellikle yuva ve okula gidiyor ise yıl içerisinde belli bir sayıda hastalık geçirmesi kaçınılmazdır. Bu sayıyı azaltmak alınacak önlemler şunlar olabilir:

Yeni doğan bebekler pediatri doktorunuzun önereceği süre boyunca anne sütü ile beslenerek anneden alacağı bağışıklık faktörlerinden mahrum bırakılmamalı, daha ileriki dönemlerde uygun şekilde dengeli beslenmeli ve gene doktorunuzun önereceği vitamin takviyelerini almalıdır. Soğuk günlerde üşümeleri engellenecek şekilde giydirilmeli ancak üşüyecekleri kaygısı ile kapalı ortamlarda havasız bırakılmamalıdır. Özelikle yuva, okul gibi çok sayıda çocuğun bir arada bulunması gerektiği ortamlar soğuk günlerde bile sık sık havalandırılarak, çocukların taşıdıkları hastalıkları damlacık yolu ile biribirlerine bulaştırması önlenebilir. Yuva ve okuldaki toplam çocuk sayısı arttıkça hastalık bulaşması daha kolaylaşmaktadır, bu nedenle az sayıda çocuk barındıran yuva ve okullar hastalık bulaşması açısından avantajlı olabilir. Yine de okul veya yuvaya yeni başlayan bir çocuk için ilk altı boyunca çok sık enfeksiyon geçirmesi normal karşılanmalıdır. Her fırsatta sabun ile el yıkama alışkanlığının kazanılması da temas yolu ile geçen enfeksiyonları azaltmadaki en önemli etkendir.

Bu alışkanlığın çocuklara kazandırılması kadar çocuk ile ilgilenen kişilerin de dikkat etmesi gerekmektedir. İleri derecede geniz eti büyümesi olan çocuklarda burun tıkanıklığı geliştiği için kolayca atlatılacak basit bir nezle, uzun sürmekte ve bakteriyel sinüzite dönmekte ve tedavisi güçleşmektedir. Bu çocuklarda tıkayıcı geniz etinin alınması çocuğun üst solunum yolu enfeksiyonlarını kolayca geçirmesini sağlamaktadır.








Sayfa Yükleniyor...