'Uyuklama hastalığı'nın tedavisi bulunamıyor

Afrika’nın açlıkla mücadele eden ülkelerinden Uganda’da, 2009 yılında baş gösteren esrarengiz bir hastalık binlerce çocuğun hayatını mahvediyor.

'Uyuklama hastalığı'nın tedavisi bulunamıyor

Uzmanların “uyuklama hastalığı” adını verdiği rahatsızlık, çocukların çok ağır nöbetler geçirmesine ve her nöbetin ardından giderek duyularını yitirmelerine ve dış dünyaya tepkisiz hale gelmelerine neden oluyor. Uyuklama hastalığının kurbanı çocuklar bir nevi ‘zombilere’ dönerken, konuşma yetilerini yitiriyor, kendi başlarına hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geliyor, başıboş bir halde amaçsızca dolanmaya başlıyorlar.

Şuurlarını kaybetmiş bir halde gezinen çocuklar nehirlere düşerek boğuluyor veya boş arazilerde yangın çıkararak yanıp ölüyorlar. Aileler, hiçbir şekilde iletişim kuramadıkları çocuklarını evi terk ederken iplerle bağlamak zorunda kalıyor. Doktorlar, henüz hastalığa nedenini bile kesinleştirebilmiş değil.

CNN muhabiri David McKenzie’nin ziyaret ettiği çocuklardan biri Pauline Oto. 13 yaşındaki Pauline uyuklama hastalığı nedeniyle yıllardır okula gidemiyor. Annesi, Grace Lagat, kızının girdiği bir nöbetten çıkmasının en az dört saat aldığını söylüyor. Her nöbetin ardından, Pauline insanlıktan biraz daha uzaklaşıyor, bazen vahşi ve genelde hareketsiz bir hale geliyor.

Uganda’da Pauline gibi üç binden fazla çocuk aynı hastalıktan dolayı hiçbir amaca hizmet etmeyen zombilere dönüşmüş durumda. Kırsal bölgedeki ailelerin hayatını kabusa çeviren hastalığın adı, çocukların uyuklamaya benzer semptomlar göstermesinden geliyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) uzmanları, uyuklamanın sadece başlangıç olduğunu, sara benzeri şiddetli nöbetlerin çocukları tüm enerji ve yeteneklerinden yoksun bıraktığını ifade etti. 

GIDALARDAN YAYILIYOR ŞÜPHESİ
Yerel halk, çocukların dışarından getirilen ve alışık olmadıkları yemekleri yediklerinde veya hava şartları değiştiği zaman nöbetlere tutulduklarını ve bu durumun kendilerini şaşkına çevirdiğini belirtiyor. 

Çocuklar nöbetlerin ardından amaçsızca dolanmaya başlıyor ve kayboluyorlar. Bazıları, ateş yakıyor ve kendini yakıyor. Diğerleri, boş bakışlarla veya  şok ifadesiyle oldukları yere siniyor. Kendini yakan veya arazide dolanırken çeşitli kazalar geçiren en az 200 çocuğun hayatını kaybettiği ifade edildi. 

'Uyuklama hastalığı'nın tedavisi bulunamıyor - 1 Pauline nöbetten sonra kendine geliyor.

Annesi, Pauline’nin bir kereseinde beş gün ortadan kaybolmasının ardından, çözümü onu ağaca bağlamakta bulmuş. Ayrıca çocukların kaybolmaları halinde fark edilmeleri için renkli kumaş giydiriliyorlar.

2009’DA BAŞLADI
Liberya, Sudan ve Tanzanya’da 1962’den bu yana birkaç defa etkisini gösteren uyuklama hastalığı, ilk kez 2009’da Uganda’da uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti. Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) ekipler Gulu ve Kitgum bölgelerini ziyaret ettiklerinde rahatsız edici görüntülerle kaşılaştı.

DSÖ Uganda temsilcisi Dr. Joaquin Saweka, “Çaresiz bir durumdu... Etrafımızı saran 26 çocuktan 12’si semptomları gösteriyordu" dedi. Üç yıldır süren çalışmalar sonunda bir çözüm değil, sadece bazı ipuçları elde edilebildi.

Uzmanlar, uyuklama hastalığı kurbanı çocukların yüzde 93’ünün, sivrisinek tarafından taşınan ve körlüğe neden olan Onchocerca Volvulus parazitinin bulunduğu bölgede yaşadığını tespit etti. Ayrıca, çocukların birçoğunda B6 vitamininin eksik kaldığı fark edildi. Düşük besin değerinin, hastalıkta rol oyanayan bir diğer faktör olduğunu belirtti.

AİLELER KLİNİKLERE AKIN EDİYOR
Pader kentindeki Atanga sağlık merkezinde, geçtiğimiz ay uyuklama hastalığı belirtileri gösteren çocuklar kabul edilmeye başlandı. İlk üç günde 400 aile başvurdu. Aralarında yedi çocuğu birden hastalığın ileri aşamasında olan bir aile de vardı. 

'Uyuklama hastalığı'nın tedavisi bulunamıyor - 2

Elde edilen verilere göre, uyuklama hastalığının 1-19 yaş arasında görüldüğü ve 3 ile 11 yaş arasının en ciddi vakaları içerdiği anlaşıldı.

BBC muhabiri Richard Warry’nin Tumangu köyünde ziyaret ettiği 15 yaşındaki Francis Anywar, evinin önünde çıplak bir halde, sanki bir başka dünyada olduğu izlenimi veren surat ifadesiyle oturuyor. Francis’in kafasındaki yara izleri, geçirdiği her nöbette artmış. Çocuğun fiziksek ve zihinsel gelişimi neredeyse durmuş.

Francis’in 14 ve 12 yaşındaki diğer iki kardeşi de, nörolojk hastalık nedeniyle kendi başlarına hiçbir şey yapamaz hale gelmişler. Anneleri Betty Olana, Francis’i sürekli ağaca bağlı tutuyor. Çaresiz kadın, “Ümidimi yitirdim. Tep yaptığım, bir gelecekleri olmadığını bildiğim diğer iki çocuğum Sarah ve Moses’le suya ihtiyacı olan çiçeklerle ilgilendiğim gibi ilgilenmek” dedi.

“KİMSEYİ TEDAVİ EDEMİYORUZ”

'Uyuklama hastalığı'nın tedavisi bulunamıyor - 3 Girdiği nöbette kendini yakan bir çocuk.


Pader’deki klinikte ise durum farklı değil. Yetkililer dört aydır nöbetleri yatıştıran ilaçlardan kendilerine ulaşmadığını ve aileleri geri çevirmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Uganda Sağlık Bakanlığı daha iyi ilaçlar kullandıklarını ve sağlık yetkililerini eğiterek ellerinden geleni yaptıklarını söylüyor.

DSÖ Uganda temsilcisi Saweka ise çok iyimser değil: “İnsanlar Batı ülkelerine kıyasla yaşam sürelerinin daha kısa olmasından şikayetçi. Hastalığın kökünü bilirseniz onu çözebilirsiniz. Ancak biz hala semptomlarla uğraşıyoruz, kimseyi tedavi edebileceğimize inanmıyorum.”

Sayfa Yükleniyor...