Yayıncılık dünyasında yeni bir devir açan e-kitap teknolojisi sayesinde hem sevilen eserlere her tür ortamda ulaşım mümkün oluyor hem de kitap basılı fiyatından daha ucuza alınabiliyor.
Türkiye'de e-kitap sektörünü yaratan İdefix'in genel müdürü Mehmet İnhan, Türkiye'de dijital yayıncılığı başlatan adımı atmış olmanın kendileri için gurur kaynağı olduğunu belirtti. İnhan, İdefix'in e-kitap platformu e-ink readerlar, iPad, iPhone ve Android tabanlı tablet ve mobil cihazları destekleyecek bir teknoloji altyapısına sahip olduğunu ifade etti. Müşterinin satın aldığı e-kitap'ın sanal kitaplığına kaydolduğunu ve kitaba dilediği cihazdan dilediği zaman erişip okuyabildiğini anlatan İnhan, ''Bu kapsam ve esneklikte, cihaz ve platformdan bağımsız, kullanıcı dostu bir çözüm dünya ölçeğinde yenilikçi bir yaklaşım oldu. Yayıncılar açısından da e-kitaplarının dağıtımını mümkün olan en yaygın biçimde sağlayan bir platform.
Tüm Türkçe e-kitaplara yurtiçi ve yurtdışından anında erişim sağlıyor'' dedi. E-kitap sektörünün çıkış yeri olan Amerika'da e-kitap'ın kitap pazarında yüzde 7 seviyelerinde, Avrupa'da ise yüzde 3 civarında olduğunu dile getiren İnhan, ''Türkiye'de ise daha istatistik oluşturabilecek bir seviyeden bahsedemeyiz. Bahsettiğimiz ülkelerde yayındaki e-kitap adedi yüzbinlerle ölçülüyor. Bizde ise yayıncılık sektörünün bir yılda yayına alabildiği e-kitap sayısı sadece bin 500'' diye konuştu. Amerika'da e-kitap konusunda yılda yüzde 200 gibi çok hızlı bir artış olduğunu vurgulayan İnhan, Türkiye'de piyasadaki e-kitap okunabilir e-ink ve tablet cihaz sayısının da henüz çok az olduğunun altını çizdi. Mehmet İnhan, Türkiye'de bu oranlara dört beş yıl içinde ulaşılabileceğini savunurken, buna neden olarak da Türkiye'de yeni teknolojilerin çok çabuk sahiplenilmesini gösterdi.
E-kitap satışının İdefix'in satışlarında Mayıs ayı itibariyle yüzde 8'e ulaştığına işaret eden İnhan, ''Daha işin başındayız. Yazar ve çevirmenler bu yeni mecranın henüz çok farkında değiller. Yayıncılarımız bir yılda sadece bin 500 e-kitap yayınlayabildiler. Oysa bu sektör yılda 30 binden fazla kitap yayınlıyor'' şeklinde konuştu. İnhan, şöyle devam etti:
''En önemli darboğazların başında yayıncıların yazar ve çevirmenlerle olan dijital hak devir sözleşmelerini yenilemede yeterince hızlı davranmamış olmaları geliyor. İkincisi ise e-kitap dizgi tekniği konusunda deneyimsiz olmaları. Dijital yayıncılığa başlayan yayıncılar önce çok tereddüt ediyorlar, basılı kitaplarını olumsuz etkilemesinden, kopyalanmasından çekiniyorlar. Oysa her e-kitap kişiye ve cihaza özel şifrelenmiş olarak iletiliyor. Yani basılı kitap üretim ve dağıtımıyla karşılaştırılamayacak kadar sıkı bir koruma altında. Öte yandan, e-kitap okuru bambaşka bir profile sahip ve sektöre yeni, ek bir talep yaratıyor. E-kitap yaygınlaştıkça görünmeye başlanan gerçekler bunlar.''
E-kitap satışlarının yayıncılar için marjinal maliyeti olmayan bir gelir kalemi olduğunu dile getiren İnhan, ''Kağıt yok, matbaa yok, stok yok, raf ömrü yok, baskının tükenmesi sorunu yok. Elde edilen gelir sonuçta net bir gelir ve satışlar arttıkça somut olarak hissediliyor. Bu gerçeği gördükçe artık yayıncılar yeni kitaplarını hem basılı hem de e-kitap olarak aynı anda yayınlamaya başladılar'' dedi. İnhan, bazı e-kitapların İdefix'te basılı nüshalarından daha çok satabildiğine dikkati çekti.
'ALIŞILDI MI VAZGEÇİLEMEYECEK BİR LÜKS'
E-kitap okumaya elverişli cihazların da yeni yeni yaygınlaştığını belirten İnhan, gelecek dönemde hızla büyüyen bir e-kitap pazarı öngörebildiklerini ve e-kitap sektörünün kendi popüler türlerini öne çıkaracağını savundu. İnhan, şunları anlattı:
''Düşünsenize nerede olursanız olun duyduğunuz bir kitaba bir dokunuşta erişip neredeyse yarı fiyatına edinip anında okumaya başlayabiliyorsunuz. Üstelik bütün kütüphaneniz hep yanınızda. Bu, alışıldı mı vazgeçilemeyecek bir lüks. Basılı kitabını edinmiş olsanız da e-kitabını sürekli yanınızda taşımak adına ediniyorsunuz. Böyle bir şey.''
Hızla artan yeni e-kitap talebine yayıncıların yanıt verebilmesi gerektiğini kaydeden Mehmet İnhan, e-kitap okurunun tek şikayet konusunun sevdiği yazarın aradığı kitabını bulamamak olduğunu söyledi.
İnhan, ''Teknolojik ve e-ticaret altyapısı olarak en ileri ülkeler seviyesinde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim ancak biz dağıtımcıyız. Yayıncılık sektörünün üretim seviyesi ortada, kamunun konuya yaklaşımı ise e-kitabın seçim mitinglerinde vaat olarak gündeme gelmiş olmasına rağmen gerçekte çok eksik. Ne yayıncılık sektörü açısından ne de kamu iradesi açısından e-kitap konusunda iyi bir sınav verildiğini söyleyebiliriz'' görüşünü dile getirdi.
Yazarlar ve çevirmenler açısından e-kitap'ın daha yüksek telif oranları ve haklarının daha kolay takibi anlamına geldiğinin altını çizen İnhan, yayıncılar açısından da yeni bir tüketici kitlesine minimal maliyetle ek net gelir anlamına geldiğini ve bu gerçekler anlaşıldıkça dünyada olduğu gibi Türkiye'de de e-kitap ve dijital yayıncılığın büyük bir hızla gelişeceğine inandığını söyledi. ''Ancak basılı kitabı tamamen ortadan kaldıracak şeklindeki öngörülere katılmıyorum'' şeklinde konuşan İnhan, şunları söyledi:
''Ne yazarın yayıncıya olan ihtiyacı ne de basılı kitaba olan talep ortadan kalkar. E-kitap belirli bir okur kitlesi için tercih edilen mecra olsa da dijital ve basılı kitap belirli bir oranda dengeye otururlar. Bu oranın 30-70 mi 50-50 mi, ne seviyede olacağını zaman içinde göreceğiz. Öte yandan, yakın zamanda pazara başka oyuncuların da girmesini bekliyorum. Özellikle cihaz üreticisi teknoloji şirketlerinin, operatörlerin ve ödeme sistemlerinin değer zincirine katılması ile pazar daha da büyütecektir.''
- Etiketler :
- Haberler
