'Vizesiz Avrupa'nın bilinmeyenleri

Türkiye ile AB arasında vize serbestisi sağlayan mutabakat metni ve geri kabul anlaşması imzalandı. Peki bu anlaşma neler içeriyor? Vizesiz seyahat ne zaman başlayacak ve hangi ülkeleri kapsayacak? 'Geri kabul'ün ülkemize mali yükü olacak mı? AB, mali destek sağlayacak mı? İşte cevaplar...

'Vizesiz Avrupa'nın bilinmeyenleri

AB'ye vizesiz seyahat için bugün Ankara'da önemli bir adım atıldı.

ile Avrupa Birliği arasında Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ile Geri Kabul Anlaşması imzalandı. HABERE GİT

ANLAŞMA NELER GETİRİYOR?
Geri kabul anlaşmaları, genel olarak, bir ülkede veya sınırları belirlenmiş bir grup ülkede yasadışı olarak bulunan kişilerin anlaşma yapılmış kaynak ülkeye veya en son transit geçiş yaptıkları ülkeye geri gönderilmesini düzenler.

-Avrupa Birliği (AB) Geri Kabul Anlaşması mütekabiliyet temelinde, Türkiye’de veya AB’ye üye ülkelerden birinde, ülkeye giriş, ülkede bulunma veya ikamet etme koşullarını sağlamayan veya sağlayamaz duruma düşen kişilerin Anlaşma’da belirlenen şartlar ve kurallar çerçevesinde ilgili ülkeye geri gönderilmesini amaçlamaktadır.

Bu çerçevede:

• Yasadışı yollarla AB ülkelerine giden veya bu ülkelerde bulundukları sırada yasadışı duruma düşen (örneğin, vize süresini geçiren) Türk vatandaşları ve Türkiye üzerinden Anlaşma’ya taraf diğer ülke veya ülke grubuna geçiş yapmış üçüncü ülke vatandaşlarının Anlaşma’da belirlenen şartlar ve kurallar çerçevesinde Türkiye’ye geri alınmasını,

• Yasadışı yollarla AB ülkeleri üzerinden ülkemize gelen veya Türkiye’de bulundukları sırada yasadışı duruma düşen AB üyesi ülkeler ve üçüncü ülke vatandaşlarının Anlaşma’da belirlenen şartlar ve kurallar çerçevesinde ilgili AB ülkesine iade edilmesini düzenlemektedir.

'Vizesiz Avrupa'nın bilinmeyenleri - 1 AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 'Vizesiz Avrupa' müjdesini ''3-4 yıl içinde Avrupa'ya vizesiz gidilecek'' sözü ile ilk kez NTV canlı yayınında vermişti. (14 Ağustos 2012)

ÜÇ YIL SONRA AVRUPA VİZESİZ OLABİLİR
Eğer Türkiye, yükümlülüklerini yerine getirir ancak makul bir süre içerisinde Avrupa Birliği vize muafiyeti tanımazsa, Türkiye tek taraflı olarak geri kabul anlaşmasını askıya alabilecek.

Süreçte herhangi bir sorun yaşanmazsa, en az 3 yıl sonra, Türk vatandaşları için vizesiz Avrupa kapıları açılacak.

TÜM AB ÜLKELERİNİ KAPSAMAYACAK
Ancak Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması tüm AB ülkelerini kapsamamaktadır. Danimarka ile Birleşik Krallık (İngiltere) ve İrlanda’nın durumu farklılık arzetmektedir.

• Birleşik Krallık (İngiltere) ve İrlanda, AB’nin Özgürlük, Güvenlikve Adalet Alanı bakımından farklı kurallara tabi olduklarından, AB’nin vize politikası ve akdettiği Geri Kabul Anlaşmaları bu iki ülkeyi doğrudan/kendiliğinden bağlamamaktadır.

• Danimarka ise, Schengen üyesi olduğu için vize muafiyeti konusunda yapılacak düzenleme bu ülkeyi bağlamaktadır. Ancak, Danimarka’nın Schengen sistemine koymuş olduğu çekince bağlamında Geri Kabul Anlaşması bu ülkeye uygulanmayacaktır. Bu nedenle, Geri Kabul Anlaşması’nda Türkiye ve Danimarka arasında ayrıca bir geri kabul anlaşması akdedilmesi öngörülmektedir.

VİZE MUAFİYETİ YOL HARİTASI NEDİR?
Vize Muafiyeti Yol Haritası, AB’nin vize muafiyeti vermek üzerekoşulluluk ilkesi çerçevesinde ilgili ülke ile başlattığı görüşmelere temel teşkil eden belgedir.

Yol haritalarında, seyahat belgelerinin güvenliği, göç ve sınır yönetimi, kamu düzeni ve güvenliği ile temel haklar gibi alanlarda AB müktesebatına uyum ve etkili uygulamayı içeren koşullar yer almaktadır.

AB VİZE MUAFİYETİ SÜRECİ İLE GERİ KABUL ANLAŞMASI NEDEN İLİŞKİLENDİRİLMEKTEDİR?
AB’nin koşulluluk ilkesi çerçevesinde, komşu ülkeler bakımından teşvik edici bir dış politika aracı olarak benimsediği vize muafiyeti stratejisi, AB’nin Doğu’ya doğru genişleyen sınırlarını düzensiz göçe karşı koruyacak şekilde tasarlanmıştır.

Bu çerçevede, yakın coğrafyasındaki ülkelerle geri kabul anlaşmaları imzalaması ve uygulaması AB’nin bu ülkelere vize kolaylığıveya vize muafiyeti tanıma sürecinin bir ön koşulu olarak ortaya çıkmaktadır.

Geri Kabul Anlaşması’nın uygulanmasının yanı sıra, yine AB’nin koşulluluk politikasına paralel olarak, sınır denetiminden göç yönetimine, belge güvenliğinden temel haklara kadar geniş bir yelpazede atılacak adımlar neticesinde, o ülke vatandaşlarına önce vize kolaylığı sağlanmakta, sonra da vize muafiyeti verilmektedir.

AB ÜLKELERİNDEKİ VATANDAŞLARIMIZIN DURUMU NE OLACAK?
Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması, AB ülkelerinde yasal olarak bulunan vatandaşlarımızı hiçbir şekilde etkilemeyecektir.

Bir başka ifadeyle, Geri Kabul Anlaşması AB ülkelerinde yasal olarak ikamet eden veya çalışan vatandaşlarımızı ilgilendirmemektedir.

Anlaşma, sadece AB ülkelerinde düzensiz göçmen konumundaki vatandaşlarımız bakımından geçerli olacaktır. Esasen, Anayasamızın 23. maddesi vatandaşlarımızın yurda girme hakkından yoksun bırakılamayacağı hükmünü amirdir.

Bir başka ifadeyle, Geri Kabul Anlaşması’ndan önce olduğu gibi, Geri Kabul Anlaşması uygulanmaya başladıktan sonra da, AB ülkelerine yasadışı yollarla giriş yapmış veya AB ülkelerinde ikamet ederken herhangi bir sebeple düzensiz göçmen durumuna düşen vatandaşlarımızın Türkiye’ye iadeleri mümkün olacaktır.

Burada belirtilmesi gereken önemli bir husus, bu durumdaki bir Türk vatandaşı konuyu yargıya taşımışsa, AB’nin bu vatandaşımızı yargı süreci tamamlanmadan önce iade edemeyeceğine ilişkin bir kaydın vize diyaloğuna temel teşkil edecek Meşruhatlı Yol Haritası’na dercedilmiş olmasıdır.

ABAD’IN TÜRK VATANDAŞLARI LEHİNE VERMİŞ OLDUĞU KARARLARA HALEL GELİR Mİ?
Vize muafiyeti süreci Türk vatandaşlarının ortaklık hukuku çerçevesinde kazanmış olduğu haklardan bağımsızdır ve bu haklara halel getirmemektedir.

Bir başka ifadeyle, vize muafiyeti süreci, ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarımızın hayata geçirilmesine, kullanılmasına herhangi bir engel oluşturmamaktadır. Nitekim, ortaklık hukukumuzdan kaynaklanan haklar bakımından herhangi bir kaybımızın olmayacağı Geri Kabul Anlaşması’nda açıkça düzenlenmiştir.

Geri Kabul Anlaşması’nın 18/2. maddesinde Anlaşma’nın, taraflardan birinin topraklarında yasal olarak ikamet etmiş/etmekte ya da çalışmış/ çalışmakta olanların hakları da dâhil olmak üzere, Ankara Anlaşması’nda, ilgili Ortaklık Konseyi Kararlarında ve ABAD’ın (Avrupa Birliği Adalet Divanı) ilgili içtihadında öngörülen hak ve yükümlülüklere tam olarak saygı göstereceği belirtilmiştir.

TÜRKİYE ''GÖÇMEN DEPOSU'' MU OLACAK?
Türkiye üzerinden geçerek AB ülkelerine giren düzensiz göçmenlerin Türkiye’ye iade edilmeleri ancak bu kişilerin ülkemizden geçerek AB’ye girdiklerinin tarafımızdan kabul edilmesi durumunda söz konusu olabilecektir.

Türkiye’nin, AB’den gelen geri kabul başvurusunu Anlaşma’da belirlenen koşullara/kuralara uygun olmadığı gerekçesiyle kabul etmemesi durumunda ilgili kişinin Türkiye’ye iadesi yapılamayacaktır.

Ayrıca, Türkiye’nin, önümüzdeki dönemde üçüncü ülkelerle ikili geri kabul anlaşmaları akdetmesi ve dil laboratuvarları gibi bazı teknik yatırımları hayata geçirmesi sayesinde AB tarafından ülkemize iade edilecek düzensiz göçmenlerin kaynak ülkelere geri gönderilmeleri söz konusu olabilecektir.

BU ANLAŞMA SURİYELİLERİN DURUMUNU ETKİYECEK Mİ?
Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması’nın, ülkemizde geçici korumadan yararlanan ve ülkemizin 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi sınırlama nedeniyle mülteci statüsünde değil, “misafir” olarak kabul ettiği Suriye vatandaşlarına etkisi olmayacaktır.

Suriye vatandaşları içerisinden, AB ülkelerine yasadışı yollardan girenlerin Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde Türkiye’ye iadesi ise, ancak Anlaşma yürürlüğe girdikten üç yıl sonra söz konusu olabilecektir.

''GERİ KABUL''ÜN ÜLKEMİZE MALİ YÜKÜ NE OLACAK?
Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde iade edilecek düzensiz göçmenlerin iade masrafları gönderen ülke tarafından karşılanacaktır.

Türkiye’den AB ülkelerine geçtikleri tespit edilerek ülkemize iade edilen düzensiz göçmenlerin geri gönderme merkezlerinde idari gözetim altında tutuldukları süre boyunca barınma ve ülkelerine geri dönüşlerine ilişkin masraflar ise Türkiye tarafından karşılanacaktır.

Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden bağımsız olarak, Türkiye’de yakalanan ve ülkelerine gönderilmek üzere geri gönderme merkezlerinde tutulan düzensiz göçmenlerin masrafları esasen hâlihazırda da Türkiye tarafından karşılanmaktadır.

AB MALİ DESTEK SAĞLAYACAK MI?
Öte yandan, AB’den Türkiye’ye iade edilecek düzensiz göçmen sayısına paralel olarak ülkemizin üstleneceği mali yük de tabiatıyla değişebilecektir.

Bu mali yükün bir bölümünün Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) vasıtasıyla gerçekleştirilecek projelerle AB tarafından karşılanması söz konusudur.

Bu konudaki görüşme ve hazırlıklar sürdürülmektedir. Nitekim, Geri Kabul Anlaşması henüz imzalanmamışken başlayan ve önümüzdeki yıl bitirilmesi planlanan bir IPA projesi çerçevesinde, düzensiz göçmenler için ülkemizde geri gönderme merkezleri inşa edilmektedir.

Mevcut programlar ve IPA dışındaki finansal araçlardan yararlanmamız amacıyla AB ile yapılan görüşmeler devam etmekte olup, tarafımızdan Meşruhatlı Yol Haritası’na bu konuda kayıt da düşülmüştür.

Sayfa Yükleniyor...