Wiki’ler birbirine karşı

Assange’ın Wikileaks’i son günlerde hedef tahtasında. Eleştirenlerden biri de Wikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales. Bu iki aktivist, 5 Ekim’de Yeni Medya Düzeni Konferansı’nda karşı karşıya gelecek.

Wiki’ler birbirine karşı

İnternet mecrası aracılığıyla “sızdırdığı” belgelerle habercilik, medya tekeli, sansür kavramlarına yeni bir bakış açısı getiren Wikileaks pek çok kişi için özgür haberciliğin yeni kalesi. Kimilerine göre ise “devlet üstü güçlere hizmet eden bir spekülatörler grubu, hatta “terörist”. Projenin kurucusu ve vitrini Julian Assange, Kenya'daki yargısız infazlarla ilgili yaptığı yayımla 2009 Uluslararası Af Örgütü Medya Ödülü'ni kazanmış, Time dergisi, okuyucu tercihleriyle belirlediği oylama ile Assange'ı 2010 Yılının Kişisi seçmişti. Özellikle Assange’ın özel hayatı ekseninde süren dava sebebiyle tutuklanması, Assange’ın bir komployla susturulmaya çalışıldığı kanısını güçlendirmiş ve ibre kamuoyunda teröristten aktiviste dönmüştü.

Ne var ki son günlerde Wikileaks’e dair çok daha başka bir tartışma var: Şu ana kadar titizlikle ve adım adım yayımlanan belgeler, sızdırılmaktan ziyade internete boca edildi. Bilgilerin yayımlanma şekli ise daha da enteresan. İngiliz Guardian gazetesinin editörlerinden David Leigh, Julian Assange ile Haziran 2010’da tanıştığında Assange kendisine bir şifre veriyor. İşte bu bilgi bugün David Leigh ve Luke Harding tarafından hazırlanan Wikileaks: Inside Julian Assange's War on Secrecy isimli kitabın 138-139’un sayfalarında yer alıyor.

Bu olay sebebiyle bugün 251 bin 287 adet olan diplomatik yazışma internette aranabilir durumda. (Bunlardan 34,687,'si Irak, 8,003'ü Kuveyt, 12,606'sı Mısır hakkında) İlk tepki meslektaşlardan geldi ve İngiliz gazetesi Guardian, ABD'de yayımlanan New York Times, İspanya'dan El Pais ve Alman dergisi Der Spiegel, bu gelişmeyi kınama konusunda fikir birliğinde olduklarını bildirdi. Guardian'ın internet sitesinde yer verilen ortak açıklamada, Wikileaks'in belgeleri redakte etmeden yayımlamasının, belgelerde adı geçen kimi kişileri tehlike altına sokacağı gerekçesiyle kınandığı dile getirildi.

Bilgi ve haber alma özgürlüğü iki ucu çamurlu değnekle, cambazlık yapmak kadar zor. Bilgi hakkı nerede başlıyor, nerede bitiyor ya da bitiyor mu? Hukukun devreye girmesi, kamuoyunun gözündeki bandı çözmek için düğmeye basmak mı yoksa infaz için adres ve kanıt göstermek mi? Gazetecilik hukuk ve adaletin yardımcısı mı yoksa bizzat kendisi mi? İşte bugün herkes aynı soruyu soruyor. Sansürden bıkanlar, adalete inancını yitirenler bu cesarete methiyeler düzüyor; önce insanın güvenliği deyip yargısız infazı kınayanlar Wikileaks’i taşlıyor. Taşlayanlardan biri de bilgi ve özgürlük bileşenindeki en önemli İnternet aktivisti Wikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales. Geçmişte de araları çok iyi olmayan bu iki yapı bugün güvenlik ve bilgi ekseninde kavga ediyorlar, ve elbette kavganın mecrası internet. 5 Eylül 2011 itibariyle Jimmy Wales, Twitter üzerinden olayı kınıyor. Niyeti sebebiyle Leigh’e kızanlar ve Assange’ı suçsuz bulanlara karşı Wales ise Assange’ı en az Leigh kadar kusurlu ve suçlu buluyor. Wikileaks gibi bir yapıyı kuran Assange’ın güveninin kötüye kullanıldığına ve Leigh tarafından mağdur edildiğine ben de pek inanamıyorum.

Wikileaks’in “Hükümetleri açıyoruz” söylemindeki sert duruş ve gururlu hale karşılık, Wikipedia’nın “Herkes için özgür/bedava ansiklopedisi” sloganı daha evrensel ve mütevazı bir tonda. Bu olaydaki görüş farklılığı en temelde iki anarşistin ve internet aktivsitinin felsefe ve yöntem farklılığı. En büyük eserlerindeki hedefleri, sloganları ve hatta tonlamaları bile bu farklılığın altını çiziyor.

Sayfa Yükleniyor...