Yargıtay'ın dinlenildiği iddiasına takipsizlik

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay'a yönelik usulsüz dinleme iddialarını doğrulayacak kanıtlar bulamadı ancak Türkiye'de iletişim güvenliğinin içler acısı durumunu ortaya koydu.

Yüksek yargıya yönelik usulsüz dinleme iddialarını araştıran Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit, 330 sayfalık takipsizlik kararında yasal ya da yasadışı yollarla herkesin dinlenmesinin mümkün olduğu sonucuna vardı.

Savcılığın tespitine göre, Telekom ve cep telefonu operatörlerinin santralleri yurtdışından ithal ediliyor. Bunların yazılımlarını elinde bulunduran firmalar tüm konuşma içeriğini görme ve kaydetme imkanına sahip. Ancak bu konuda alınmış hiçbir önlem yok. Savcılığa göre, bu yolla Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ya da Genelkurmay Başkanlığı'nı bile yasadışı dinlemek mümkün. Yani özel hayatın gizliliğinin ihlaline adeta zemin hazırlanıyor.

Kararda, "Yasal dayanağı olmadığı halde Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından tespit edilen tüm telefon konuşmalarının Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı üzerinden geçmesinin mantıklı hiçbir gerekçesi yok" ifadesine de yer veriliyor.

Savcılığın tespitine göre, dinleme kararı sayısı her yıl yüzde 50 artıyor. 2009 yılında alınan dinleme kararı sayısı 142 bin 135.

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, "Yargıtay santralini dinlemek imkansız" dese de savcılık, Yargıtay santrali üzerinde ilgisiz kişilerin konuşmalarını ayrıştıran bir programın varlığına rastlandığını belirtiyor.

Takipsizlik kararında, "TİB'de yönetici şifresine sahip olan bazı yetkililerin veri tabanında yer alan geçmişe yönelik dinleme kayıtlarına ulaşıp değişiklik yapma imkanı var" deniliyor.

Sayfa Yükleniyor...