Yarışmaya katılmadan bir kez daha düşünün!

Yazar Kevser Ruhi, 'Saçları Deli Çoruh' dosyasıyla iki öykü yarışmasında da birinci oldu ama...

Yarışmaya katılmadan bir kez daha düşünün!

Kevser Ruhi bir kitap yazdı, iki öykü yarışmasında da birinci oldu. Saçları Deli Çoruh isimli öykü kitabıyla önce Birgün gazetesinin Reha Mağden anısına düzenlediği öykü yarışmasında birinci seçildi. Ancak eşine az rastlanır tuhaflıkta bir olay yaşandı. Jüri üyelerine öykü dosyalarının gitmediği ortaya çıkınca, yazar Kevser Ruhi ödülü reddetti.


Hayalkırıklığı yaratan bu durumun ardından, bu kez aynı öykü dosyasıyla 2009 Orhan Kemal Öykü Yarışması'nın birincisi olduğu haberiyle sevinen yazarın serüveni bununla da bitmedi.

27 Haziran günü Adana’da gerçekleşen ödül töreninin üzerinden 12 gün geçtikten sonra yarışmayı düzenleyen Çukurova Edebiyatçılar Derneği, gönderdiği e-postayla kitabın yarışma kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek ödülü geri aldığını ve bu yıl yarışmanın birincisi olmadığını duyurdu.

Yarışmaya katılmadan bir kez daha düşünün! - 1

Çukurova Edebiyatçılar Derneği'nin açıklamasında, ödülü geri alma gerekçeleri olarak, kitabın iki yarışmaya birden katılması, dosyanın birincilik açıklaması yapılmasından önce kitap olarak basılması, kitabın üzerinde yer alan Sadık Aslankara'ya ait alıntıdan kitabın çok önceden yazıldığının anlaşılması, dosyanın 60 sayfadan fazla olması ileri sürülüyor.

2009 Orhan Kemal Öykü Yarışması Birincisi olarak, ödül töreninde plaketini ve teşekkür belgesini alan yazar Kevser Ruhi, iki ödül birden kazanıp sonra da kaybetmesiyle ilgili tuhaf durumundan ötürü bundan böyle gülmece yazmaya başlamaya karar verdiğini söylüyor!

ORHAN KEMAL DE MEZARINDA RAHAT YATSIN
Özgeçmişiniz yazacak olsanız, her iki ödülle ilgili nasıl notlar düşerdiniz?

Yarışmaya katılmadan bir kez daha düşünün! - 2

"Reha Mağden ödülünü geri çevirdi" diye yazmam. Reha Mağden’i mezarında rahat bıraksınlar. Orhan Kemal’le ilgili olarak edebiyat çevrelerine ve kamuoyuna yönelik büyük bir yanıltma var. Çok düzgün bir cümleyle konuyu ifade edebilirim: "Seçici Kurul’un değer gördüğü birincilik ödülünün, düzenleme kurulu tarafından kabul edilemez gerekçeler ileri sürülerek, iptal edilmesi istendi." Bunun dışında bir şey söylemem, Orhan Kemal de mezarında rahat yatsın.

KİMSENİN BAŞINA GELSİN İSTEMEM
Çok az yazara nasip olmuştur böylesi. Arka arkaya gelen iki ödül ve ...
Kimsenin başına gelsin istemem. Ödül töreninin olduğu tarihte, bir yıl önceden söz verdiğim bir program için Artvin'e gitmiştim. Yerime temsilen bir arkadaşım katıldı. Ödülü, plaketi, teşekkür belgesini aldı. Armağan olarak da sekiz adet kitap hazırlamışlar. Kitaplardan birinin adı, Dansöz Kıvırmaları. Çok gülüyorum. Bundan sonraki kitabımın içeriği belli oldu, gülmece yazıyorum...

ÖDÜLÜ VERDİK AMA SAYMIYORUZ...
Ödül sizden geri istendi mi?
Dernek tarafından resmi olarak geri istenmedi. Sadece edebiyata sızdırılmaya çalışılan sığlığın, kötülüğün en üst noktası bu: “Biz sana bu ödülü verdik ama saymıyoruz, kabul etmiyoruz” anlamında bir şey.
REKLAM ARACI OLMAK İSTEMİYORUM
Maruz kaldığınız durumla ilgili hukuki bir başvurunuz olacak mı?
Bana bu konuda çok destek geliyor. "Haklarınız ihlal edildiği için mahkemeye gidebilirsiniz", deniyor. Fakat haklı olanın, hakkını kabul ettirmek için mahkemeye gitmesini doğru bulmuyorum. Bu olay gündemde kaldıkça, edebiyatı kirletmeye çalışan kişilere reklam aracı olmak istemiyorum. İyi edebiyat her zaman için kazanır. Edebiyat tarihi de başarılı eserlere çamur atanlarla değil, başarılı eserlerle dolu. 'Eserlerin sahipleri' de demiyorum; 'başarılı eser isimleriyle' doludur. O açıdan benim içim rahat. Saçları Deli Çoruh, bu insanların egolarının tatmin aracı olmak zorunda kalmasın. Çünkü onların gerçekten çok sağlam öyküler olduğuna inanıyorum.



Yazar Kevser Ruhi, Çukurova Edebiyatçılar Derneği'nin birincilik ödülünü iptal etme gerekçeleri ve ödüllerle ilgili yaşadığı süreci şöyle özetliyor: 

"28 Mayıs 2009’da Çukurova Edebiyatçılar Derneği Başkanı olan hanım beni telefonla arayarak. 'Gururla bildirdiğini' ekleyerek; 'Bizim birincimizsiniz. Haziran ayının sonuna doğru ödül törenini yapmayı düşünüyoruz; size tekrar bilgi vereceğiz' dedi.

O süreç içerisinde Birgün gazetesi ile ilgili bir muhatap bulamadım karşımda. Reha Mağden benim için çok özel bir insandı. Çok içim acıyarak o ödülü geri çevirdim. Ondan bir-iki gün sonra ÇED’den yine aynı hanım aradı. Ödülü geri alabileceklerini söyledi. Reha Mağden ödülü ile ilgili durumu izah ettim. İkna olmuş olacak ki bir-iki gün sonra tekrar arayıp, 'Biz bu ödülü sana vereceğiz' dediler. Dediğim 2-3 Haziran günü. Sonra da, 'Bu kitap nasıl bu kadar hızlı piyasaya çıkıyor, açıklayabilir misiniz?' diye sordular.

Son katılım tarihinde kitap baskıda değil. Yarışma değerlendirme sürecinde kitap baskıda değil. Benim basılacağına dair gün-tarih hakkında bir bilgim de yoktu. Fakat kitabın matbaadan çıkması ile bu yarışmanın soruçlarının gelmesi yakın tarihlere denk geldi. Kitabın basımı Mayıs’ın ikinci yarısından sonra oldu. Fakat dağıtımı yapılamadı. Sanırım piyasaya 2-3 Haziran günü verilmiş.

Gazeteci olduğunu söyleyen dernek başkanı hanım bana şu argümanla geldi: 'Biz internetten baktık, araştırdık. İnternetten gördük kitabınızı, üstünde sticker var.' Ben bunun üzerine 'Bunda ne gibi bir sakınca var?' diye sordum. 'Sticker’ın üstünde bizim adımız yazmıyor' dedi. Kitabın üzerinde 'Orhan Kemal Öykü Yarışması Birincisi' yazıyor. Orhan Kemal’in adının önüne çıkacak ne olabilir? Çok ilginç bir detay söyleyeyim: Elimdeki birincilik ödülü plaketinin üzerinde Çukurova Edebiyatçılar Derneği Başkanı’nın adı ve soyadı var. Sanmıyorum ki herhangi bir dernek veya kuruluşun verdiği bir plakette dernek başkanının ismi olsun...

'Kitabın basımı üzerinden o kadar zaman geçmiş ki, Cumhuriyet’in Kitap ekinde Sadık Aslankara yazı bile yazmış' deniyor. Benim kitabımın kapağında Sadık Aslankara’nın iki cümlesi var. Öykücülüğüm üzerine yazılmış iki cümle. 3 Mart 2005 günü, 785 sayılı Cumhuriyet Kitap'ta ilk kitabım Kehribar Kadınlar için yazılmış. Araştırmadan, sormadan, kitap kapağındaki yazının Saçları Deli Çoruh için yazılan bir yazıdan alıntı olduğunu iddia ediyorlar. Ben bunu çürüttüm.

Diğeri, yarışmaya katılım koşullarıyla ilgili. 'A4 cinsi kâğıtla 60 sayfayı geçmesin' deniliyordu. Benimki 62 veya 63 sayfadır. Ve kitapta yer alan öykülerden ikisini, 60 sayfayı tutrurabileyim diye çıkarmıştım. Kendimce zayıf bulduğum iki öyküyü çıkarmıştım. Bunun herhangi bir sakınca oluşturabileceğini zannetmiyorum.

Belirtmekten utanç duyuyorum aslında. Ben para ödülü olan bir yarışmadaki -Reha Mağden Öykü Yarışması- birinciliği geri çevirdim onurum için. Bu yüzden anlamakta zorluk çekiyorum."

Sayfa Yükleniyor...