Yaşamamız mucize

Sağlam monte edilmemiş tabelalar, okul kapıları, lavabolar, kamu kuruluşlarına ait binalardan kopan parçalar ölüm saçıyor. Hukukçular, mağdur olan yurttaşlara dava açma çağrısında bulunuyor.

Yaşamamız mucize

Çürük binalarda depremi, bir yıl sonrasına verilen MR tarihleriyle sağlığa kavuşmayı, kopan beton ve cam parçalarıyla sokakta ölmemeyi bekliyoruz.

Yerel yönetimler tarafından yeterince denetlenmeyen reklam tabelaları, bakımsız binalardan kopan beton ve demir çubuk gibi cisimler, okullarda ise yönetimin yeterli tedbir almaması birçok kişinin ölümüne ya da yaralanmasına neden oluyor. gündeminin uzun süre yakından takip ettiği İstanbul’un Maltepe ilçesindeki Dumlupınar İlköğretim Okulu’nun anasınıfında okuyan 6 yaşındaki Efe Boz’un 12 Mayıs 2010’da tek başına gittiği tuvalette lavabonun üzerine düşmesi sonucunda yaşamını yitirmesinin ardından ne okullarda ne de kazalara neden olacak denetimsiz binalarda herhangi bir önlem alınmaması dikkat çekiyor.

Boz’un ölümünün ardından Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlandı. İddianamede, okulun deprem güçlendirme inşaatını üstlenen firmanın 4 yetkilisi ile o dönemde Dumlupınar İlköğretim Okulu Müdürü, müdür yardımcıları ve anasınıfı öğretmeninin “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Devam eden dava 19 Aralık’a ertelendi.

Efe’nin annesi Nurdan Boz, okul müdür ve müdür yardımcılarının ihmalinin oğlunu ölüme götürdüğünü savunarak “Okul yöneticileri kendi ihmallerini örtmek için ‘Efe yaramaz bir çocuktu’ dediler. Efe yaramaz bir çocuk değildi. Aksine uslu ve zeki bir çocuktu. Öğretmeni de Efe’yi üstün yetenekli çocuklar okuluna göndermem gerektiğini söylemişti” dedi. Verdikleri mücadele sonucu olayın sorumlularının gereken cezaları alacağını ve iç hukuk yollarının tükenmemesini umut ettiğini vurgulayan anne Boz, “Aksi durumda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceğiz” diye konuştu. Anne Boz, şöyle devam etti: “Benim oğlum 5 yıl 10 aylıktı. Onu 09.15’te okula götürdüm. 3.5 saat sonra bana tabutta teslim ettiler. Okul müdürü ve müdür yardımcıları suçlu. Efe, oyun oynarken tuvalete gidiyor ve 20 dakika gelmiyor. Bu ara kimse merak etmiyor. Efe’den sonra okullarda benzer kazalardan 10 çocuk daha öldü. Olayların sorumluları halen görevlerinin başındalar, halen anne-babalar bu kişilere çocuklarını teslim ediyor. Okullarda tedbirler attırılana dek, önlemler alınana dek bana ölmek yok.”

50 KİLOLUK BETON PARÇASI
Cumhuriyet gazetesinden Sibel Bahçetepe’nin haberine göre,  Ortaköy Viyadüğü’nden kopan parçalar park halindeki Ayla Perkeş’e ait otomobilin üzerine düşmüş, kazada yaralanan olmazken maddi hasar meydana gelmişti. Şişli’de ise markete giderken 5 katlı bir binanın dış cephesinden kopan beton parçalar dizilerde figüranlık yapan Hasan Küsmüş’ün kafasına düşmüş, Küsmüş yaşamını yitirmişti. İki gün sonra da inşaat işçisi Hüseyin Satılmış, Beşiktaş’ta çalıştığı şantiyede başına 50 kiloluk beton parçası düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Geçen yıl ise Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde inşaat işçisi Şerif Kıvrak, alışverişten evine dönerken, bir apartmanın çatısından düşen güneş enerjisi panelinin kafasına çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. 2009’da 19 yaşındaki Ece?Turhan, Beyoğlu’nda, 6. kattan düşen onlarca kiloluk camın altında kalarak ağır yaralanmıştı. Aylarca yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Turhan taburcu olduktan sonra da sağlık sorunları yaşamıştı. 2010 yılı Haziran ayında da Beşiktaş çarşısında, bir hafta içinde düşen tabelalar, yoldan geçen 4 yurttaşın yaralanmasına neden olmuştu. Haziran 2010 yılında ise İzmir’de Seyit Şanlı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Anıl Erdem (17) de okuldaki otomatik kapıya sıkışarak yaşamını yitirmişti.

Sayfa Yükleniyor...